'Umut' şimdi tükendi

'Umut' şimdi tükendi

İzmir'in Karabağlar İlçesi'nde geçen yıl 27 Ağustos'ta parkta oynarken nereden geldiği belli olmayan kurşunla hayatını haybeden 6 yaşındaki Umut Ceylan'ın katil zanlısı olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan 31 yaşındaki Can Kayı, 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi

Olay geçen yıl 27 Ağustos'ta Karabağlar'daki General Asım Gündüz Parkı'nda akşam saatlerinde meydana geldi. Parkta ablasıyla oynayan 6 yaşındaki Umut Ceylan biranda kanlar içinde yere yığıldı. Hastaneye kaldırılan küçük çocuğun kurşunla yaralandığı ortaya çıktı, ama kurtarılamadı. Bir beyaz eşya firmasının satış bölümünde görevli 38 yaşındaki baba Ufuk Ceylan ile ev kadını, 38 yaşındaki 2 çocuk annesi Gülhan Ceylan acıyla yıkıldı.

Olay kamuoyunda büyük infial yarattı, Emniyet Genel Müdürlüğü özel ekipler kurup soruşturma yaparken, minik Umut da bireysel silahsızlanmasın simgesi oldu. Polis eldeki tek delil olan minik Umut'un vücudundan çıkarılan mermi çekirdeğiyle uzun süre bir sonuç elde edemedi. 

Ancak bir süre sonra Karşıyaka Girne Caddesi'nde bir silahlı yaralama olayında kullanılan tabancadan çıkan mermi ile Umut'un vücudundan çıkan merminin balistik incelemesi eşleşti. Karşıyaka'daki yaralama olayının ardından tutuklanan Can Kayı, Umut'un da katil zanlısı olduğu iddialarını kabul etmedi. 

Cumhuriyet Savcısı Ahmet Şinasi Aygün, hazırladığı iddianamade, sanık Can Kayı'nın 'Kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası ile yargılanması için 5'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.

5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün 2'inci celsesi yapılan duruşmaya, tutuklu yargılanan sanık Can Kayı, avukatı Ersin Gülsoy, Aile ve Sosyal Polikalar Bakanlığı avukatı ile gönüllü avukatlar katıldı. Tanık olarak dinlenen Coşkun Talipler, sanık Can Kayı'nın 2012 Eylül ayının sonlarına doğru yanına uğradığını, silah almak istediğini, tanıdığı olup olmadığını sorduğunu anlattı. Talipler, "Ben de Bülent isimli bir arkadaşım olduğunu, akrabalarının Rize'de fabrikalarının olduğunu, ancak ruhsatlı silah verdiklerini söyledim. 'İstiyorsan telefon numarasını vereyim' dedim. Bir hafta sonra yanıma tekrar geldi. Silahı kargoyla aldığını, Bülent'in gönderdiğini belirtti. Silahı bana gösterdi. Sanık silahı açtı. Yayının eğri olduğunu söyledi. Ben de telefon açıp Bülent'le konuşmasını belirttim. Yanımda Bülent'i aradı. Ben de Bülent'le telefonla konuştum. Kendisi, parçayı göndermemizi ve halledeceğini söyledi. Sanık yanımdan ayrılıp gitti" dedi.

Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, Bülent B. ve eşi Meral B'nin Bodrum'da talimatla alınan ifadelerinin geldiğini belirterek, sanığın Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden gelen raporda da cezai ehliyetinin tam olduğu yönündeki raporu okudu. Hakim Kızıltaş, sanık Can Kayı'ya, Meral B'nin ifadesinde 1.5 kilo bal gönderdiği yönündeki ifadesine karşı diyeceklerini sordu. Can Kayı, "Kargo belgesinde gelen kargonun ağırlığı 9 kilo olduğu bellidir. Her şey zamanla ortaya çıkacak. İşlemediğim küçücük bir çocuğun cinayeti üzerime kalınca, epilepsi hastalığım olduğundan dolayı bir çok şeyi unutmuştum. Bu sebeple ilk ifademde kargodan taş, torba ve gazete kağıdı çıktığını söyledim. Kargoya bunların konulması bana da çok anlamsız gelmişti. Benim için önemli olan almış olduğum silahın bana ulaşması idi. İçinde başka şeylerin olması beni ilgilendirmemişti" dedi.

Kayı'nın avukatı Ersin Gülsoy, "Müvekkilimin, silahı gönderen kişiye para yatırdığına dair dekontları vardır" dedi. Mahkeme heyeti kısa bir ara verdi. Aranın ardından mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, Bülent ve Meral B'nin mahkeme huzurda dinlenmeleri için polis zoruyla getirilmelerine, suç vasfının ve sübut delillerin sanık lehine değişme ihtimali, tutuklamanın bir tedbir oluşu ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak Kayı'yı tahliye etti. Kızıltaş yurt dışına çıkış yasağı konmasına, bundan sonraki her duruşmaya gelmesine, gelmediği takdirde tutuklanacağını, başka suçtan cezaevinde hükümlü olması durumunda sanığın duruşmada hazır edilmesi için cezaevine müzekkere yazılmasına karar verip, duruşmayı erteledi. 

Umut Ceylan'ın katil zanlısı olduğu iddiasıyla yargılandığı davanın ikinci celsesinde tahliye edilen Can Kayı, Karşıyaka'da Ersin Bağcıer'i yaralama suçundan aldığı 7 yıl 6 ay hapis cezası nedeniyle cezaevinden şimdilik çıkamayacak. 

DHA muhabirinin telefonla ulaştığı baba Ufuk Ceylan, "Sizden duydum. Şu anda şehir dışındayım. Çok şaşkınım, konuşmak istemiyorum" dedi.