Umut Oran; AKP Besicileri Yok Edecek

Umut Oran; AKP Besicileri Yok Edecek

UMUT ORAN: ET FİYATINA MÜDAHALE, BESİCİYİ BİTİRİR!…


"ET ÜRETİCİSİ İTHALATLA TERBİYE EDİLEMEZ"
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP'nin, uyguladığı "üreticiyi ithalatla terbiye" politikasının sürdürülemeyeceği pratikte görüldüğü halde, yanlışa devam ettiğini bildirdi. Umut Oran, "Son üç yılda yapılan 3.1 milyar dolarlık et ve canlı hayvan ithalatının, yaraya merhem olmadığı ortada... Hükümet, buna rağmen Et ve Süt Kurumu aracılığıyla, karkas et fiyatlarının kıpırdanmaya başladığı dönemde, ithalat ve piyasaya doğrudan karkas et satışı yoluyla piyasaya müdahale etmeye hazırlanıyor. Yapılacak bu müdahale, ithalata rağmen ayakta kalmayı başaran son besicileri de yok edecek" dedi.
 
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklama şöyle:

  • Et fiyatına müdahale; besicilerin karkas et fiyatlarına değil, öncelikle girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik olmalı...
  • Besiciler, et fiyatının oluşumunda önemli bir faktör olan yemde büyük sorunlar yaşıyor. Yem hammaddesinin büyük bölümü ithal ediliyor.
  • Kaba yem açığı kapatılamaz boyutlara ulaştı. AKP'nin yanlış politikaları sonucu Türkiye, kurbanlığını, samanı dahi ithal etmek zorunda kaldı.
  • Karkas etin maliyeti 16 TL olmasına rağmen, üretici bunu 3 yıldır 13-14 liradan satmak zorunda kalıyor. Bu yüzden binlerce besici battı.
  • Sütte de kriz her geçen gün derinleşiyor. Üretici sattığı 1 Lt çiğ sütle 1 kilo yem alamıyor.
  • Et fiyatlarını aşağı çekmek için, ithalatın önünü açan AKP, besicilerin hızla artan girdi maliyetlerine aldırmıyor. Oysa sorun yüksek girdi maliyetleri…
  • Besicinin girdileri hızla artarken AKP, et ve süt fiyatlarının aynı düzeyde kalmasını istiyor.
  • AKP'nin fiyat odaklı ve ithalata dayalı bu politikada ısrarı, yerli besici sektörünü tümden yok edecek ve ülkeyi tamamen ithalata bağımlı hale getirecek.
  • Hükümetin hayvancılıkta uyguladığı bu yanlış politika hem besiciye darbe vuruyor, hem tüketiciyi cezalandırıyor.

 
AKP'nin on yılı aşan iktidarı döneminde, ülke küresel finansın-sıcak paranın sömürü ve talanına açılırken, ekonomi kavramı neredeyse sadece faiz, döviz ve borsadaki seyre indirgendi. İthal girdi bağımlısı, al-sat ve montajcılığa mahkûm edilen sanayi gibi, ülke nüfusu ve sağlıklı yeni nesillerin olmazsa olmazı niteliğindeki sürdürülebilir ve güvenli gıda üretimi açısından stratejik önemdeki, tarım ve hayvancılık sektörü de yanlış politikalarla sürekli baltalandı, çökertildi.
 
Üreticiye, besiciye destek olmak, ülke hayvancılığını geliştirmek amacıyla 1952 yılında kurulan, bu görevi de uzun yıllar başarıyla yürüten Et ve Balık Kurumu'nun çeşitli hükümetler döneminde 19 işletmesi satıldı, 3'ü kapatıldı, 5'i ise başka kurumlara devredildi. Yaşanan olumsuz sonuçlar dolayısıyla tutulan bu yolun yanlış olduğunun anlaşılması ile 2005 yılında Kurum özelleştirme kapsamından çıkarıldı. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlanan Kurum'un geriye sadece 9 kombinası kaldı ve piyasa payı yüzde 3'lere düştü.
 
Et ve Balık Kurumu'nun yanı sıra Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ve Yen Sanayi A.Ş.'nin de özelleştirilmesiyle üreticinin adeta hayat damarları kesildi, hayvancılık çöktü, sektör o eski günlerine bir daha dönemedi.
 
EBK, besiciyi destekleyecek yerde batırıyor…
 
AKP ise Et ve Balık Kurumu'nu özelleştirme kapsamından çıkarsa da özellikle 2009'dan sonra adeta bir " ithalat ofisi " gibi kullandı.
 
Kuruluş amacı piyasayı düzenlemek ve yerli üreticiyi desteklemek olan Et ve Balık Kurumu, 2010 yılında ayında ithalat yapmakla görevlendirildi. İthalat için gümrük vergileri önce düşürüldü, sonra sıfırlandı. Haziran 2010'dan bu yılın Haziran ayı sonuna kadar toplam canlı hayvan ve et ithalatı faturası 3 milyar 55 milyon dolara ulaştı.
 
Eti ucuzlatmadı, üreticiyi öldürdü…
 
İthalat öncesi 1 kilo karkas etin 13 TL civarındaki fiyatı bugün ortalama 16 TL'ye gelirken, o günlerde marketlerin kasap reyonlarında 17-18 liradan satılan etin kilosu, bugün bunun iki katına ulaşmış bulunuyor. 
 
Ette fiyat istikrarı argümanıyla başvurulan "ithalatla terbiye" politikası fiyasko ile sonuçlandı. Üç yıllık uygulamada ithalat, ette perakende fiyatlar üzerinde kontrol imkanı vermedi. Buna karşılık, yüksek fiyatın asıl sorumlusu olmayan ve yüksek girdi maliyetlerine rağmen, ithalat yüzünden maliyetinin altında satmak zorunda kalan üretici-besici zor durumda kaldı. Çünkü, ithalat perakende fiyatlardaki yükselişi önleyememesi nedeniyle tüketiciye yaramadığı gibi, zararına satış yapmak zorunda kalan besiciyi, üreticiyi de bitirdi, binlerce besici battı veya işi bıraktı, yüzlerce firma iflas bayrağını çekti.
 
Yani görevi üreticiyi-besiciyi desteklemek olan Kurum, tam aksine yaptığı ithalatla bu kesimi yok olma noktasına getirdi.
 
Canlı hayvan ve et ithalatı (Milyon $)

 Canlı hayvanlarEt ve et ürünleriTOPLAM
2010 (Haziran-Aralık)186,1101,8287,9
20111.028,1514,81.542,9
2012852,199,7951,8
2013(Ocak-Haziran)247,125,3272,4
TOPLAM2.313,5741,63.055,1

Kaynak: TÜİK
 
Yanlışta ısrar niye?
 
Geçen yıl adı Et ve Süt Kurumu olarak değiştirilen Kurum'un amacı, " et ve süt piyasasına müdahale ederek fiyat istikrarını sağlamak " olarak belirlendi. Yani adeta Merkez Bankası'nın kurlara yaptığı gibi, Kurum'a da "hayvancılık piyasasında fiyatların aşırı oynaklığını engellemek amacıyla" müdahale etme yetkisi verildi. Şimdi de Kurum, bu yetkisini kullanarak et piyasasına müdahaleye hazırlanıyor. 
 
Ancak Hükümetin, Bakanlığın ve Kurum'un yaklaşımı doğrudan besicilerin fiyatlarına müdahale şeklinde…
 
Buna göre Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, fiyatların piyasada eşik olarak belirlediği 16.5 lira sınırının üzerine çıkmasına vermeyecek. Kurum, faaliyetlerini bu doğrultuda sürdürecek. Bu amaç doğrultusunda her türlü müdahale aracını kullanacak olan Kurum, yeni dönemde piyasadaki perakende esnafına doğrudan karkas et satışına başlayacak. Alınan önlemlerin yeterli gelmemesi durumunda ise Kurum, son koz olarak ithalat silahını kullanacak.
 
Karkas etin bir kilosunun maliyeti 16 TL olmasına rağmen, ithalat yüzünden 3 yıldır 13-14 TL arasında satmak zorunda kaldığı için çok sayıda besici iflas ederek sektörden çekilirken sesi çıkmayan hükümet, yanlışta ısrar ediyor, son darbeyi vurarak ayakta kalan besicileri de yok etmeye, bu kesimi adeta tümden bitirmeye hazırlanıyor .