Ümit Boyner'den sert yanıt

Ümit Boyner'den sert yanıt

Görevini 17 Ocak’ta SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’a bırakmaya hazırlanan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, 3 yıllık başkanlığı boyunca çeşitli kesimlerden kendisine yönelik yapılan “hakaretlere” sert yanıt verdi.

“Hakkımda söylenenleri yüzüme söylemek cesaret ister”

SKYTURK360’ta 30 Aralık Pazar günü 22.00’da yayınlanacak olan CEO CLUB programının 2012’deki son programına katılan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Murat Sabuncu ve Rauf Ateş’in sorularını yanıtladı. Özellikle siyasetçilerin tribünlere oynamak için kendi şahsında tüm kadınlara ayrımcılık uyguladığını ifade eden Boyner, “Bu tip davranışlarla karşı karşıya geldiğim insanlarla daha sonra kapalı kapılar arkasında bir araya gelmedim. Ama zannediyorum birebir görüşme olduğunda aynı davranış biçiminde bulunmaları bayağı bir cesaret ister. Bunu ortalık yerde yapmak onlara çok daha kolay geliyor” diye konuştu.

İşte TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in CEO Club’ta yaptığıaçıklamaların satırbaşları:

“BENİM KİŞİLİĞİMDE TÜM KADINLARA HAKSIZLIK YAPILDI”

“Bana ve kadınlara yönelik rahatsız eden dili genel olarak siyasetçiler kullandı. Malesef böyle bir alışkanlık var. Tabi bu dil çok rahatsız edici. Ben bunu kişisel almamaya çalıştım ama benim kişiliğimde Türkiye’deki kadınların nasıl bir eşitsizlik ve ayrımcılıkla da karşı karşıya olduğunu daha net gördüm. Bana yapılan bir takım haksızlıkların aslında tüm kadınlara yapıldığını düşündüm. Ve buna karşımücadele edilmesi gerektiğini düşündüm. Bu sadece kadınların değil erkeklerin de kadınların yanında mücadele vermesi gereken bir konu. 

“YÜZÜME SÖYLEMEK BAYAĞI BİR CESARET İSTER”

“Zannediyorum zaman zaman meydanlara ve tribünlere oynamak gibi bir içgüdü oluyor. Bu tip davranışlarla karşı karşıya geldiğim insanlarla daha sonra kapalı kapılar arkasında biraraya gelmedim. Ama zannediyorum birebir görüşme olduğunda aynı davranış biçiminde bulunmaları bayağı bir cesaret ister. Bunu ortalık yerde yapmak onlara çok daha kolay geliyor.”

“KAPALI KAPILAR ARDINDA SORUN ÇÖZMEK DOĞRU DEĞİL”

“Türkiye henüz açık bir toplum olmayı başaramadıç Eleştirileri neredeyse kişisel alıyoruz. Bazı şeyleri herkesin önünde konuşmamayı daha doğru bulan bir yapımız var. Aslında sivil toplum böyle birşey değil. Zaman zaman fikir beyan etmek yanlış anlaşılıyor. Bir dernek olarak siyasi pozisyon aldığımız düşünülüyor. ‘Şunu dediler çünkü arkasında böyle birşey var’ diye düşünülüyor. Bunu ben anlaşılır buluyorum. Çünkü henüz açık toplum anlayışına geçemedik. Ne kadar şeffaf olabilirsek, Türkiye o kadar ilerleyecektir. Kapalı kapılar ardında sorun çözmeye çalışırak doğru bir yere gitmiyoruz.” 

“POLİTİKAYA KESİNLİKLE GİRMEYECEĞİM”

“Kesinlikle politikaya girmeyi düşünmüyorum. Zannediyorum TÜSİAD başkanlarının çoğuna bu soru soruluyor. Siyaset yapmanın gerekleri ile bir STÖ’de çalışmanın çok farklı yöntemler içerdiğini düşünüyorum. Açıkçasısiyasetle ilgilenmiyorum. Türkiye’nin demokratikleşmesine inanıyorsak STÖ’lerin çok güçlü ve bağımsız olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de yeterince siyasetçimiz var. Ben STÖ’lerin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

“TÜSİAD BAŞKANLAR KONSEYİ ONAY MAKAMI DEĞİL”

“TÜSİAD teammüllerine göre başkan ve yönetim kurulunun zaman zaman fikir almak için gittiği bir Başkanlar Konseyi var. Bu konsey, üye etkileşimi için bir danışma kurulu gibi çalışır. Bu danışma kurulunun ötesinde kararlara etki yapan, günlük akışta etkisi olan, onay mekanizması gibi çalışan bir fonksiyonu yoktur.Zaman zaman fikitr ayrılıkları olabilir ama her zaman TÜSİAD’ı bağlayan yönetim kurulu’dur.”

“BİRGÜN KİTAP YAZABİLİRİM”

“TÜSİAD Başkanlığını bıraktıktan sonra 3 yıldır ilgilenmediğim işime geri döneceğim. Ayrıca üniversiteye hazırlanan küçük oğlum ile ilgileneceğim. Onu bu süre zarfında çok yalnız bıraktım. Bundan sonra hayatın rengi biraz değişecek. İyi bir arşivim var. Hem görsel hem de notlarımdan oluşan... Belki bir gün kitap yazabilirim.”