A.İklim Bayraktar

A.İklim Bayraktar

Türkiye'nin cinsellikle ilgili bir sorunu var…

Karşısındakine "Sapık seni ahlaksı rezil..." dediğinizde siz sapık ve ahlaksız olmayan diğer gruba dâhil oluyorsunuz ya, öyle sanıyor sandırıyorsunuz ya!

Türkiye'nin cinsellikle ilgili bir sorunu var…
İ
nsanlar en iyi kendilerini bilirler ve tanırlar, bundan dolayıdır ki kendilerinden daha beter veya kendilerine denk birilerinin yaşadıkları ortalığa döküldüğünde ilk tepkiyi verenler kendilerini gizlemek, iç seslerini bastırmak için eleştirir, yuhlar, hakaret yağdırırlar.
Karşısındakine "Sapık seni ahlaksı rezil..." dediğinizde siz sapık ve ahlaksız olmayan diğer gruba dâhil oluyorsunuz ya, öyle sanıyor sandırıyorsunuz ya!
Sen, "karşı taraf" dediğin kişiler aynı suçu işlediğinde tepki gösteriyorsan, kendi canın ciğerin yaptığında da tepkini delikanlı gibi vereceksin. Aksi takdirde sana nasıl inanır, nasıl güvenir insanlar? Ahlaksızlığın, yanlışın sapkınlığın tarafı mı var ki?
Bu çifte standarttır,  iğrenç bir tutumdur!

Ekmek ve sudan sonra canlıların hayata bağlanmasını sağlayan doyurmak zorunda olduğuen güçlü ikinci büyük güdüdür cinsellik. Eğitime, yetişme tarzına, geleneklere, baskılara, kültüre, yasaklara bağlı olarak gelişen büyük bir toplumsal sorundur aslında.  Cinselliği tabulaştırmak, günah-ayıp saymakla oluşan toplum baskısı sorunu çözmek yerin sadece kapalı kapılar ardında yaşanmasına hizmet eder.
Güya “Allah korkusu” düşmüyor dillerden… Ama Allah görüyor, her şey kuldan saklanarak yaşanıyor. Her şey ezelden beri var. Yaşayanları muhafazakâr ya da modern, diye ayırmakla en büyük sorunu çıkarmış oluyoruz. Oysa önce insan! Cinsellik şemsiyesi altında yaşanan yaşanabilecek her şey gerçektir, vardır, yapılmaktadır. Laik-dinci, inançlı-ateist diye insanları ayırmak topluma yapılacak en büyük kötülüktür. Ne yani demokrat ya da ateist biri yaptığında bravo mu diyoruz ki, İslamcı biri yaptığında hoş görelim?

İnsanoğlunun her tür cinsel zaafa ve sapkınlığa, nefsi ve cinsel dürtüleri sayesinde açıktır. Kabullenmek çözüme giden ilk basamaktır. "Kabullenmek" normal karşılamak ya da onaylamak değildir; inkâr etmek ya da yok saymakta değildir.
Evli çiftlerin eş değiştirmek ya da gurup seks yapmak için karşı çiftler aramak adına twitter hesapları, internet siteleri açtığı, bırakın kız çocuklarını erkek çocuklarını hatta bebekleri hatta hayvanların cinsel malzeme edildiği. Bu ülkede kimsenin kimseye söyleyecek tek kelimesi olmamalı. Kimse büyük konuşmamalı.

Töre ve namus cinayetlerinin işlendiği bu topraklarda, namusumla oynadı diye bizzat kocası ya da akrabaları tarafından katli vacip kadınlar diyarı bu coğrafyada; seksenlik bir nineye, beş yaşındaki bir bebeğe, sokaktaki köpeğe, sütünü içtiği ineğe tecavüz eden sapıklar var. Kendi babası, amcası, akrabası tarafından taciz edilen tecavüze uğrayan kızlar, kadınlar örf töre adı altında kirlendi denilip öldürülüyor, metresi sevgilisi ile bir olup karısını kocasını öldürenler bu coğrafyada yaşıyor. Ve bu sapkınlıkların çoğu, batı yozlaşmasından çok ama çok uzak olan kırsal kesimde de yaşanıyor. Sanki Türkiye'de tüm bunlar yokmuş da birileri batıdan ithal etmiş gibi düşünülmesini anlamıyorum.
Adam gayet pişkince, "Üç karım var, size ne? Sizin de metresiniz var zaten” diyebiliyor bir diğeri “iki sevgilim var, bu özel yaşamım, özgürüm istediğim gibi kullanırım cinselliğimi” diyor…

Çocuklarının annelerini metresiyle mukayese edebilen, üç karı almayı "kerhaneye mi gitseydim" diye savunan, eşe dosta hatta basına “bu özel hayattır” açıklamaları yapacak kadar çıtayı yükseltmiş insanlarımız hızla çoğalırken artık kimse kimseyi cinselliği algılama ve yaşama biçimi ile vurmamalı. Hele hele toplumun çok büyük bir çoğunluğu ikiyüzlü davranıp her tür cinsel macerayı ve ahlaksızlığı yaşıyorken; azınlık tekil kişiler, dizilere, sanatçılara, gariban bulduklarına, arkası olmayana güçsüzlere fatura kesmek hiç adil değildir. Bir avuç azınlığı ortalığa atıp parça pinçik ettiğinizde toplum temizlenmiş olmayacak.

Zengin-fakir, güçlü-güçsüz, yaşlı-genç, dindar-dinsiz, siyasi-sivil kadın-erkek AKP'li, CHP'li, MHP'li vs. fark etmez; ayıpsa sapıklıksa, ahlaksızlıksa her insan için öyledir. Ama birileri kendi sapıklarına ahlaksızlarına kol kanat gerer, diğerleri de kendi ahlaksızlarına kılıf bulursa dünyanın da çivisi çıkar, hukukun da!

Fakir ve nüfussuz olanlara taş, tükürük ama zengin, güçlü, nüfusu olan ahlaksıza, namussuza torpil yaparak, görmezden gelerek ancak kendimizi kandır ve toplumun içine etmiş oluruz. "İt ürür, kervan yürür", biz yüz yıl sonra da bunları konuşuyor, aynı sorunları yaşıyor oluruz.
Türkiye de ayıplar tarihi'ndeki haklı yerini almış birçok insan vardır.

Hayvanlar âleminde bile, dişi kendini cinselliğe hazır hissetmediğinde tecavüze, tacize uğramıyor. Yaratılan tüm canlıların içinde cinselliğin esiri olup vahşileşen tek canlı insan! Her geçen gün de daha da çirkinleşiyor vahşileşiyor.

Dilinize doladığınız ahlak türküsünü arkanızı döner dönmez satılığa çıkaracağınıza,  o kadar ahlak düşkünüyseniz; yüreğiniz varsa gelin bu coğrafyada telef olan, mağdur olan, çocukluğunu azgın bir uçkur sevdalısının beş dakikalık zevkine kurban vermiş, tüm geleceğini bu dehşet dakikalarına feda etmiş, ileride kadınlığını-erkekliğini bu ruh haliyle topluma namlu misali çekecek olan, kaderi ile baş başa ortada bıraktığımız çocukları kurtaralım.  İnsan yapan değerleri tartışalım, içine din-siyaset vs sokmadan sadece insanca, insanlıkla, insanlar için…


A.İklim Bayraktar

Önceki ve Sonraki Yazılar