KİM DOĞRU SÖYLÜYOR
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Taksim’de yeniden inşa edilecek kışlanın AVM, belki de rezidans olarak hizmet göreceğini söyledi.

ÇANAK ÇÖMLEK

Oysa İstanbu Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 7 Şubat tarihinde yaptığı açıklamada Taksim Kışlası’nın AVM olmasının söz konusu olmadığını açıklamıştı.
Başbakan Erdoğan, kazılar sırasında çıkan tarihi eserler için de yine “çanak çömlek” tabirini kullandı: “Çanak çömlekle bize kaç sene kaybettirdiler,” diye konuşan Başbakan Erdoğan, “Yahu, çanak çömleği koruyorsun da, oradaki tarihi kışlayı neden korumuyorsun. Denizin kenarında üç beş çanak çömlek, üç beş çatal bıçak bulunmuş onu koruyorsun da bu tarihi binayı neden korumuyorsun.”


İşte bu sözler, arkeoloji bilimine yapılan en büyük saldırıdır. Arkeologların, bunların bulunduğu meslek odalarının ayağa kalkması ve iki bin yıllık bir çömlek ile iki yüz yıllık bir kışlanın aynı kefeye konmayacağını haykırması gerek.
Ama nerede…
Sonunda korku galebe çalıyor ve herkes dilini tutuyor.
Mısırlılar da ehramlardan çıkan Ramseslere ait çanak çömlekleri bir kenara bırakıp, ehramlardaki labirentleri metro inşaatında ek hat olarak kullansalardı bari.

Ama çağdaş medeniyetler tarihi eserlerini koruyorlar. Bugün Luvre müzesinde milyonlarca çanak çömlek, çatal kaşık var ve binlerce yıl öncesinden kalma bu eserler büyük bir onur ve gururla sergileniyor.
Bugünün bir lirası ile İstanbul’da bulunan Bizans lirasını aynı değerde görüyor olsa gerek Başbakan Erdoğan ki, çıkan tarihi eserlere “çanak çömlek” deme cesaretini buluyor.
Kimseden de ses çıkmıyor.

HAYDARPAŞA GALAPORT UNUTULDU

Haydarpaşa’nın “Galataport” olacağını duyurduğumuzda da kimseden ses çıkmamıştı. Hükümet de şiddetle yalanlamıştı bu projeyi. Sonra Haydarpaşa’da yangın çıktı anımsarsınız. Gecikmeli de olsa söndürüldü, ama bina kullanılmaz hale geldi (tuzlu su sıkılmasından ve suyun aşağı katları harap etmesinden dolayı).
Şimdi Başbakan Erdoğan, Galataport’u telaffuz ediyor büyük bir rahatlıkla. Orasının da rezidans olacağı çok açık. Belki bir de otele bağlı AVM… Zaten Haydarpaşa garının kaldırılması ve istasyonun daha gerilere çekilmesinden belliydi bu girişim.
Yassıada projesinden de söz ediyor Başbakan ve orayı özgürlükler adası haline getireceklerini belirtiyor. Bu iyi bir adım sayılabilir.



Boğaz’a üçüncü köprünün temellerinin de önümüzdeki iki ay içinde atılacağını söylüyor Başbakan. Bir Amerikalı’nın dediği gibi: “Boğazı baştan başa betonla kaplasanız da bu İstanbul’un trafik sorununu çözmez.”
Başkanlık sisteminde başkanın bir kral olmadığını belirten Erdoğan, Almanya, Fransa ve ABD’yi örnek göstererek, “bizdeki bazı cahiller başkanı bir kral gibi gösterme cüretine girerek yalan söylüyorlar,” şeklinde konuştu.
Oysa bir ay kadar önce Başbakan, başkanlık sistemi için “Türk usulü bir başkanlık sistemi getirilebilir pekala,” nevinden sözler sarfetmişti. Bunun ise nasıl bir yetki  donanımı olacağından söz etmemişti.
Konuşmasında, Süleyman Demirel’e de laf atan Erdoğan şunları söyledi: “CHP, MHP, İşçi Partisi (İP), TKP blok olarak karşımızda durdu. Milletimiz bunlara cevabı defalarca verdi.
Şimdi de çözüm sürecinde aynı cephe tespih taneleri gibi AK Parti'nin karşısında dikildi.
Milletin defterini dürdüğü siyasetçiler İP’nin önderliğinde yeniden kucaklaştılar.

NE TAVİZ VERİLDİ

Dün lakabı çoban olanlar bugün İP’nin koyunu oldular.”
Erdoğan, en çok sorulan “ne taviz verildi” sorusuna da şu açıklığı getirdi: “Buradan bir kez daha açık açık ifade ediyorum. Çözüm sürecinde Türkiye’nin başını öne eğecek, şehitlerimizin ruhunu, onların ailelerini rencide edecek hiçbir girişimin içinde değiliz.

Müzakere taviz verme pazarlık asla ve asla söz konusu değildir.
Bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum biz bugüne kadar kimseyle bu ülkenin menfaatlerini pazarlık konu yapacak kadar alçalmadık alçalmayız.”