TGB'den Hüseyin Çelik'e Kapak Sözler!

TGB'den Hüseyin Çelik'e Kapak Sözler!

AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik bizi anmış:

"Kim olduğunu biliyorsunuz. Bu marjinal grupların nöbetçi protestocuları var, bazı yerlerde kadrolu protestucuları var, bunların goygoycuları var. Bir yerde birşey oldu mu hurra oraya akın ederler. Ama yargı bağımsızsa, yargıyı çalışmaz hale getirmek için böyle bir şeye girerseniz hele şiddete tevessül ederseniz yazık olur, ayıp olur."

'Bağımsız yargıya karşı şiddet'ten bahsediyor Hüseyin Çelik.

Ve devam ediyor.

"Orada gerekli tedbirler alınacaktır. Ondan sonra da 'polis bizi itti kaktı' diyorsunuz. Milletvekilin bariyerlerin üzerinden atlayacak, jandarmanın yakasına yapışacak. Oradaki hakimlerin can güvenliğini sağlamayacaklar, size 'buyrun yakın gidin' diyecekler öyle mi?"

Ve ekliyor.

"Daha beş gün var, herkes aklını başına alsın. Özellikle uyarıyoruz."

Tehdit ediyor.

Korkusundan, acziyetinden.

Güvendiği ne?

Türk Ordusunun Jandarma kuvveti.

Yalan belgelerle, dijital sahtecilikle, çöplükten çıkmış, gizli tanıklarla, bu sebepten, bağımsız yargı eliyle değil özel görevli mahkemelerle, zindanlara tutsak ettikleri, Türk Ordusu'nun Jandarması.

Ne yapacak?

Özel yetkili mahkemelerde kanunları uygulatmayan zorbalığa, hukuksuzluğu iddianame kılıfına sokan namussuzluğa isyan edenleri mi derdest edecek? Ellerinde Türk bayraklarıyla yurtseverlere sahip çıkan halkımıza mı cop sallayacak?

Hayır, Saldıramayacak!

Bu ülkenin genç evlatları jandarmalara, kendi annesine, babasına, amcasına, kardeşime, abisine, teyzesine, komşusuna, komşusunun oğluna el kaldıracak emri vermeyeceksin, veremeyeceksin.

Biz halkız.

Silahımız, sopamızla gelmiyoruz.

Zulme isyan eden ateşli yüreklerimizle geliyoruz.

Evet, isyan ediyoruz zorbalığa ama...

Jandarmanın yakasına yapışmak mı?

Onu bir tek siz yaparsınız Hüseyin Bey.

Şiddete tevessül etmek mi?

O sizin işiniz Tayyip Bey.

Beyler,

Eğri oturuyorsunuz bari, doğru konuşun.

Korkuyorsunuz.

Türk Milletin ayaklar altına almak, niyetiniz apaçık ortaya çıktı diye...

Korkun.

Geliyoruz!

Davullarla, zurnalarla, halaylarla, zeybeklerle, türkülerle,

2 yarım ekmek, soğan ve limonla,

Yoksulluğumuzun zarefetiyle,

Tarladan, fabrikadan, dükkandan, üniversiteden

Ateşli yüreklerimizle geliyoruz!