Sözcü Fettullah'çı mı?

Sözcü Fettullah'çı mı?

Sözcü gazetesinin Cemaat bağlantılı olduğu iddiaları birsüredir gündemde tutuluyordu. Fehmi Koru'nun iddialarına Emin Çölaşan yanıt verdi.

Sözcü gazetesinin Cemaat bağlantılı olduğu iddiaları birsüredir gündemde tutuluyordu. Gazetenin iddialar karşısında uzunca süre yanıtsız kalması da tartışmaların artmasına neden olmuştu. Fehmi Koru'nun iddialarına Emin Çölaşan yanıt verdi.

Emin Çölaşan'ın "Muhalefet belediyeleri tümüyle hırsız!" başlığıyla yazdığı yazının ilgili bölümü şöyle;

Fethullah’ın gazetesi SÖZCÜ! 
Sevgili okuyucularım, SÖZCÜ Türkiye’nin dördüncü büyük gazetesi oldu. Gazetemiz şimdi 280 bin net satışa sahip. Üstelik SÖZCÜ’de ek yok, kupon yok, marketlerde falan beleş dağıtımı yok. Satış rakamını bu gibi cingözlükler değil, sadece siz satın alarak belirliyorsunuz.

SÖZCÜ’nün muhalefeti gündem yaratıyor, Türkiye’yi sarsıyor.
Patronu Burak Akbay öteki medya patronlarının aksine, sadece gazetecilik yapıyor. Devletle ve hükümetle bir kuruşluk işi, ihalesi, alım satımı, para beklentisi yok.
Üç yıldır SÖZCÜ’deyim ve özgürce yazıyorum. Şunu yaz, bunu yazma muhabbeti bizde yok.

Bu gazete sizin gazeteniz. 280 bin net satışıyla muhalefetin bir numaralı gazetesi.

* * *

Ama birilerinin bu gidişe set çekmesi, SÖZCÜ’yü şu veya bu biçimde yıpratma kampanyaları başlatması gerekiyordu. Ne yapmalıydılar? Gazetenin hiçbir açığı yoktu. Ama bir yerden vurmak gerekirdi.

Çözümü buldular!.. Şimdi köşe yazıları yazılıyor, ekranda iki kişi tarafından konuşuluyor, internet sitelerine gönderilen yazılarla gülünç bir kampanya sürdürülüyor:
“SÖZCÜ, Fethullah’ın gazetesidir!”
Tövbe!.. SÖZCÜ nerede, Fethullah nerede!

* * *

Size bir şey söyleyeyim: Başkalarını bilmem de, SÖZCÜ’deki yazılarım nedeniyle Fethullah’ın bana açtığı bir ceza, bir de tazminat davası var.

Kendisine hakaret ettiğim iddiasıyla açtığı davada yargılandım ve beraat ettim.

Bir başka yazım için bu kez tazminat davası açtı, dava devam ediyor.

İyi de, ben bu yazıları gazeteye gönderdiğim zaman, gazetenin “Fethullahçı (!)” yönetiminin beni uyarması gerekmez miydi! Ben bu baskı ve sansürü kovulduğum Hürriyet’te çok yaşadığım için iyi bilirim:

“Aman bunu yazma, aman hafif yaz, aman o kişiye bindirme!..”

Saymadım ama üç yıl içerisinde bu köşede en az 30 Fethullah yazısı yazmışımdır. Onun ipliğini pazara çıkaranlardan biriyim.
O halde nasıl oluyor da, SÖZCÜ “Fethullah’ın gazetesi (!)” oluyor?

* * *

Bu saçmalığı piyasaya süren, AKP’nin dedikodu yazarlarından biri. Kamuoyunda takkeli liboş ismiyle bilinen Fehmi Koru.

Onun bu saçmalığının üzerine balıklama atlayan ise -ismini vermiyorum- “çok muhalif”, yazılarını her gün beğenerek okuduğum bir gazeteci arkadaşımız!

Yazılarında bunu yazıyor, televizyon programında aynı şeyi söylüyor… Ve her seferinde aynı dayanak noktasını gösteriyor:

“Yani bunu ben söylemiyorum, bunu Fehmi Koru yazdı! F tipini o iyi bilir!”

Başkalarının yalanlarını pompalamak o sevdiğim arkadaşıma yakışmıyor. Dün bunu kendisine de söylemek zorunda kaldım.

* * *

Bu iddia bir miktar tutmuş ve duyulmuş olmalı ki, bazen sizlerden sorular geliyor:

“Sizin gazete gerçekten Fethullahçı mı?..”

Şunu herkes iyi bilsin, benim gazetemin Fethullahçı olmakla uzaktan yakından ilgisi olamaz. Bu gazetenin bir yazarı olarak ben ve bütün arkadaşlarım Fethullah’ın kim olduğunu, ne olduğunu, neye hizmet ettiğini en iyi bilenlerdeniz.

Hakkında hiçbir soruşturma olmadığı halde Türkiye’ye gelemeyen, Amerika’da yaşamayı tercih eden, Türkiye’yi oradan yönetmeye kalkışan sıradan bir emekli vaiz!.. Bu konudayazılarımız ve haberlerimiz arşivlerdedir.

SÖZCÜ’nün Fethullahçı olduğu konusunda bir kırıntı kadar kuşkum olsa, burada bir dakika durmam. Eyvallah bile demeden çekip giderim.

Yalana bakın ki benim gazetem Fethullahçı olmuş!..
Demek ki dünya tersine dönmüş!..