Şok olay! Müsteşar başsavcıyı tehdit etti

Şok olay! Müsteşar başsavcıyı tehdit etti

AKP Hükümeti, Başbakan ve oğluna uzanan yolsuzluk iddialarını kapatmak için gözünü iyice karartı. Adalet Bakanlığı Müsteşarı, İzmir Başsavcısı'nı soruşturmayı kapatması için tehdit etti

 AKP Hükümeti, Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a uzanan yolsuzluk iddialarını kapatmak için gözünü iyice karartı. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in, İzmir’de yapılan Liman Operasyonu ile ortaya çıkan ve Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’a uzanan yolsuzlukları kapatmak için İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’a tehdit ettiği, Baş’ın bunun üzerine tutanak düzenleyerek, suç duyurusunda bulunduğu bildirildi. İpek’in göreve gelir gelmez HSYK’dan büyük yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcıların görevden alınmasını istediği de kaydedildi.

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş, şok yaratan olayları CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan gündeme getirdi. Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Tezcan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) hükümete bağlayarak, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırıp, demokrasinin ırzına geçen teklifine değindi.

“KAZASKER BEKRİ KANUNU”

Yasa teklifiyle HSYK Yasası’nda yapılan değişikliğin, "bütün güçleri tek elde toplama, yargıyı doğrudan doğruya kontrol altına alma operasyonu" olduğunu vurgulayan Tezcan, şunları söyledi: 

"Bu değişiklikle, Cumhuriyet tarihinde olmamış biçimde, yargı doğrudan doğruya ve tek yetkili olarak Adalet Bakanı'nın kontrolü altına sokulmaya çalışılıyor. Bu kanunun tek amacı Adalet Bakanı'nı hakimlerin savcıların amiri durumuna getirmek. HSYK'yı ve bütün adalet teşkilatını, Adalet Bakanı'nın bir dairesi haline getirmeye çalışıyorlar. Bu kanun bir tane adı olabilir: Kazasker Bekri kanunu. Bekir Bozdağ, bakan olduktan sonra kazasker edasıyla bütün yetkileri elinde toplayacağı bir sistem yaratmaya çalışıyorlar.”

“100 MİLYAR DOLARLIK SORUŞTURMA NE OLDU?”

“Bu kanun yürürlüğe girerse, hiç şüpheniz olmasın, hükümetin talimatlarına uymayan, istediği değişiklikleri yapmayan kurul üyeleri istenmeyen adam ilan edilecekler. Bakan, istediği soruşturmayı yapacak, tayin, terfiyi ayarlayacak. İstediği mahkemeye istediği hakimi atama peşindeler." 

Hükümetin, anayasayı askıya alıp, darbe yaparak operasyon yapılmasını engellediği, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş tarafından başlatılan 100 milyar dolarlık soruşturmaya değinen Tezcan, "Beş savcı bir soruşturma dosyasını iki haftada inceleyemez mi? Başbakanın oğlu ifadeye çağrıldığı halde özel bir koruma zırhı içerisinde" dedi. 

İLK İŞ SAVCILARI SÜRMEYE ÇALIŞMAK OLMUŞ

Tezcan, 31 Aralık'ta Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı’na getirilen Kenan İpek'in, göreve başlamasının ardından ilk iş olarak HSYK’da hükümeti sarsan yolsuzluk olaylarını yapan savcıları gündeme getirdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bugün ilk defa basına düşmeyen bir konuyu sizinle paylaşıyorum. HSYK'ye gelen bir evrak tehdidin çok çarpıcı ve çok açık bir örneği. İktidarın bu soruşturmayı kapatmak için nelere tevessül ettiğinin ve bu kanunun arka planında neler yatığının çok açık bir göstergesi. Adalet Bakanılğı  Müsteşarı Kenan İpek göreve gelir gelmez ilk işi HSYK ile toplantı yapmak olmuştur. Bu toplantıda Adana ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, Zekeriya Öz, Celal Kara, Muhammer Akkaş ve Fikret Seçen olmak üzere 6 tane savcının görev yerinin değiştirilmesini talep etmiştir. İstanbul'daki soruşturmaları biliyoruz. Adana'daki olayı da biliyoruz, o tarihte İzmir soruşturma basına düşmemiş, belli ki bakanlık müsteşarı göreve gelir gelmez İzmir'deki soruşturmadan haberi olmuş ve İzmir'deki soruşturmayı engellemek için özel bir çaba içerisine girmiştir."

BAŞSAVCIYA TEHDİT

Tezcan, İpek’in Cumhuriyet tarihi boyunca duyulmamış bir başka girişimini de şöyle anlattı:

"İzmir Cumhuriyet Başsavcısını arayarak tehdit etmiştir. Soruşturmanın durdurulması ve soruşturmanın yapılmaması için açıkça tehdit etmiştir. Bu tehditle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tutanak tutmuş ve suç duyurusunda bulunmuş ve dün itibariyle HSYK 'ya gelmiştir. Bir müsteşar düşünün ki soruşturmayı yürüten bir savcıya telkin ve ricada bulunmayı, doğrudan doğruya soruşturmayı durdurması için tehdit ediyor. Türkiye’nin geldiği durum budur."


Kenan İpek

Olaylar, Bekir Bozdağ’ın niye Adalet Bakanlığı’na getirildiğini, AKP’nin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştiren ve demokrasinin ırzına geçen yasa teklifini niye gündeme getirdiği de gösteriyor.

Kaynak:Haber Kaynağı