ŞEYTAN TAŞLAMAK

Son zamanlarda, din, iman, Kur'an, helal, haram, şeytan falan derken, yalanla yoğrulmuş ne kadar sahtekarlık varsa, bu İktidar sayesinde hepsi birer birer açığa çıkmaya başladı. Fakat hala sömürüye aç ve açık olanlar uyanmadıkça, din denilen inanç, tüccarların dilinde elinde de sermaye olmaktan, kolay kolay kurtulamayacak.
Konuyla ilgili ufak bir hikaye size.
Bizim mahalleden dindar bir komşu bayanla kapının önünde oradan buradan sohbet ederken, kutsal topraklarda şeytan taşlayan hacıların, ölümle sonuçlanan akıbeti mevzu oldu.
Demez mi; "Valla belki de cenabetler vardı arasında, şeytana fırsat doğdu. Tabi kurunun yanı sıra yaş da yandı."
Sonra saf bir çocuk gibi devam etti konuşmasına. "Hem o atılan taşlar, anında orada kayboluyormuş biliyor musun?"
"Yaa öyle miymiş?"
"Öyleymiş valla. Hikmetinden sual olmaz."
Baktım, iş bayağı ciddi; "Kimin hikmeti" diye sordum.
"Tabi ki Allah'ın "diye cevap verdi. 
"Madem oralar kutsal toprak, şeytanın ne işi var? Hadi diyelim ki var, şeytanın da canına tak etmiş olmalı.Taşları kaybeden Allah değil, şeytan demek ki. Biriktirdiği taşlarla kuş vuracak değil ya. Baktı ki taşlayanların ardı arkası kesilmiyor, toplu bir intikam alayım, belki akıllanırlar diye mi düşündü ne?" 
Önce ne diyeceğini kestiremedi. Bir kaç saniye aval aval baktı yüzüme. Sonra; "Haşa" dedi. "Allah o kadar fırsat vermez şeytana. Demek ki bir bildiği var Allah'ın. Hem adı üstünde. Şeytan bu. Nerede ne yapacağı belli olur mu?"
"Ne yani" dedim. "Nerede, ne yapacağı belli olmayan şeytana, Allah'dan başka kim fırsat verebilir? Allah'a da mı pabucu ters giydirdi demek istiyorsun?"
"Günaha giriyorsun abla" diye uyardıktan sonra arkasını dönüp gidiyordu ki; 
"Fırsat veren utansın" dedim. " Allah, baş edemediği şeytanı, kullarına havale edecek değil ya. Yıllardır taşlana taşlana öldürülemeyen şeytan, başka yerde olamaz mı? Yoksa çoktan gebermiş olmalıydı"
"Sen Kuran'ı galiba hiç okumuyorsun abla. Orada hepsi yazıyor. Allah, ta Havva İle Adem'den bu yana onu ebediyete kadar lanetlemiştir."
"Madem öyle, Allah'ın lanetlediği bir mahlukat, nasıl oluyor da en masum insanların arasında hala yaşayıp onlara zarar verebiliyor? Bu şeytan denilen mahlukat, bire bir insanın yine kendi kötü nefsi olmasın sakın?"
"Haa bir de o var "dedi. " Allah, imtihan için, kulunu şeytanla sınıyor. Eğer şeytana uymuşsa, o kişi zaten cehennemlik." deyip, uzaklaştı.
Üstelik, o saplantılı batıl inançlarından taviz vermeyecek kadar emindi kendinden.

Öyle ya, şeytan günah keçisi olunca, kötü nefsin aklanması doğaldır.
Taşa dokunmanın, taş etrafında dönmenin, taşa yüz sürmenin, öpmenin, sevmenin, hatta, şeytanlığı kadınla bir tutup, kadını taşlaya taşlaya öldürmenin kutsallık sayıldığı batıl inançlar, günümüz dünyasında hala siyasiler tarafından ısrarla körükleniyor ve uygulanıyorsa, yüreklerin taşlaşması da, gayet normaldir.
Nalan Türkeli

Önceki ve Sonraki Yazılar