Sarıgül için çifte kayıt mı tutuldu?

Sarıgül için çifte kayıt mı tutuldu?

Bankacılara göre, Sarıgül’e kredi ya hiç verilmedi ya da Korkmaz Yiğit, Uzanlar gibi çifte kayıt tutuyordu

Taraf Gazetesinin bugün kü haberine göre; Sarıgül'ün mal varlığına el konulması olayında, farklı durumlar söz konusu olabilir, işte o haber ve analizler;

TEKNİK OLARAK MÜMKÜN MÜ?


Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün malvarlığına, 1998 yılında el konulan Bankekspres’e kredi borcu olduğu iddiasıyla el konulması bankacılık sektöründe de şaşkınlık yarattı. TMSF yetkilileri, Sarıgül ve 9 kişinin 1998 yılında 3.5 milyon dolar kredi çektiğini, aradan geçen sürede bu borcun bankaya ödenmediğini, Bankekspres’e el konulduğunda söz konusu krediye ilişkin bir evraka rastlanmadığını ve bankanın eski sahibi Korkmaz Yiğit’in krediye ilişkin bilgileri kendilerine yeni ulaştırdığını söylerken, bankacılar bu gerekçenin teknik olarak imkansız olduğunu belirtiyor.

BANKEXPRES'E EL KONULMUŞTU


Bir bankacı, Bankekspres’e el konulduğu 1998 yılında tüm bankacılık sisteminin bilgisayar kaydı tuttuğunu hatırlatarak konuyla ilgili problemi şu sözlerle anlatıyor: “Bir kredi verilirken iki tür kayıt tutuluyor. Birincisi müşteriden alınan kayıtlar, ikincisi ödeme sırasında bankanın tuttuğu kayıtlar. Birinci kısmı, müşteriyle imzalanan kredi sözleşmesi ve verilen kredi karşılığında alınan teminatlar oluşturuyor. İkincisi ise paranın bankadan çıktığına dair (eğer elden ödenmişse) kasa makbuzu, hesaba yatırılmışsa hesap numarası.

Diyelim ki, müşteriden alınan evrakları cebine koyup götürdü. Bu bir suç ama yapılabilir. Ancak banka tarafından yapılan kayıtlar yani kasa ödendi makbuzu veya hesaba aktarılan para bilgileri silinemez, alınıp götürülemez.

Yani bu durum normal şartlarda hem bankacılık hem de muhasebe tekniği açısından imkânsız. Eğer böyle bir şey varsa, bu bankada da Uzanlar’ın İmar Bankası gibi çifte kayıt var demektir. Biz ne TMSF’den ne de medyadan Bankekspres’te bir çifte kayıt tutulduğuna ilişkin bir bilgi duymadık. Eğer çifte kayıt varsa, zaten Bankekspres dosyasının yeniden açılması ve Korkmaz Yiğit’in yeniden yargılanması gerekir.”


TMSF VE YİĞİT DE SUÇLANIR

Eski bir banka murakıbı ise benzer sözlerle teknik olarak kredinin kaydının bugüne kadar bulunamamasının imkânı bulunmadığını ancak çifte kayıt olması durumunda böyle bir durumun olabileceğini belirtiyor. Söz konusu murakıp, bu durumda TMSF ve bankanın eski sahibi Korkmaz Yiğit’in de hukuksal problem yaşayacağını kaydederek şunları söylüyor: “Bu olay mahkemeye giderse TMSF ve Korkmaz Yiğit için de problemler çıkaracaktır. Diyelim ki kredi gerçek ve Mustafa Sarıgül ile arkadaşları parayı alıp geri ödemedi. Birincisi Korkmaz yiğit bu kayıtları bankadan nasıl çıkardı. Banka el konulduğunda Korkmaz Yiğit hapse atıldı. Evinde işyerinde vb. aramalar yapıldı. Bu evraklar nasıl saklandı, tehdit ya da başka bir amaç için kullanıldı mı? Bu evraklar gerçekse 16 yıl neden saklandı. Ayrıca TMSF’nin iddia ettiği gibi banka kayıtlarında böyle bir kredi görünmüyorsa, o zaman çifte kayıt, yani dolandırıcılık suçu işlenmiş demektir.

TMSF açısından sorun ise eğer bankada çifte kayıt varsa bunu neden incelemedi ve açıklamadı. Eğer çifte kayıt yoksa, TMSF bu kredinin kime verildiğini mutlaka gördü. Görmesine rağmen, krediyi çektiği iddia edilen Sarıgül ve arkadaşlarına ödeme emri neden bu kadar zamandır gönderilmedi. Bunlar açıklanabilir konular değil”

TMSF "MİLLET İÇİN YAPTIK"


TMSF, Mustafa Sarıgül’ün malvarlığına haciz konulmasıyla ilgili dün resmi bir açıklama yaptı. Fon’dan yapılan açıklamada, kuruma devredilen bankalardan Bankekspres AŞ’den kullanılan ve bugüne kadar tahsil edilemeyen banka kaynağının tahsili amacıyla inceleme sonucunda, borçlu olduğu tespit edilen ve aralarında banka hakim ortağı Korkmaz Yiğit ile Mustafa Sarıgül’ün de bulunduğu 9 kişi hakkında icrai takibat başlatıldığı bildirildi. TMSF’den yapılan yazılı açıklamada şu sözlere yer verildi: “Kurumumuz kamu alacağını tahsil görevini ifa ederken, bugüne kadar borçlu olduğu kayıt ve belgelerden tespit edilen kişilerin kişisel özellikleri veya sosyal statüleri gibi subjektif kriterlerden bağımsız olarak, tamamen kayıt ve belgeler ile mevzuat kapsamında objektif kriterleri esas alarak hukuk kuralları içinde hareket etmiştir. Kurumumuzun kamu alacağının tahsil edilerek batık bankalardan dolayı halkımızın sırtına yüklenen maliyetleri azaltmak yönündeki çalışmaları bundan sonra da devam edecektir.” 

taraf/dea