Şamil Tayyar'ın Diline Bu Sefer de Asker Eşleri Dolandı

Şamil Tayyar'ın Diline Bu Sefer de Asker Eşleri Dolandı

Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar yine çok tartışılacak ifadelere imza attı,

AK Parti Gaziantep İl Merkezi binasında yapılan AK Parti Siyaset Akademisi toplantısında Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar yine çok tartışılacak ifadelere imza attı,

Türkiye’de siyaset kavramına farklı anlamlar yüklendiğine dikkat çeken Milletvekili Şamil Tayyar, şöyle konuştu:

SİYASET KAVRAMI HIRSIZLIK, SAHTEKARLIK, YALAN, DÜZENBAZ İLE ÖZDEŞ
 
"Siyaset kavramının Türkiye’deki karşılığı her ne kadar çok farklı anlamda olsa bile daha çok yalan, düzenbaz, sahtekarlık, hırsızlık gibi bir takım olumsuz ve negatif kavramlarla özdeş hale getirilmiştir. Tabi bu aslında sadece siyasetçilerin izledikleri olumsuz tavırlardan kaynaklanmıyor. Vesayetçi anlayışın, siyaset kurumunu yıpratmak için siyasetçilerden kaynaklanan her hatayı, bir aleyhte kampanyanın parçası olarak kullanmasından kaynaklanıyor."
 
Milletvekilleri özlük hakları ve maaşları ile ilgili bir düzenleme yapıldığında, Türkiye’de kıyametin koptuğunu söyleyen Tayyar, "Hatta herkesin gözü milletvekillerinin maaşındadır. Ben milletvekili olmadan önce iyi para kazanıyordum. Siyasete girdim; biraz fakirleştim, gelirim azaldı. Ama çoğu kişi, beni o maaşa bakarak biraz daha zengin oldu zannetti. Ben hayatımda bu kadar lanetli ve herkesin gözünün üstünde olduğu bir maaş görmedim. Bu nedenle maaşın hiç bereketini bulamıyorum. Çünkü bu ülkede 70 milyon insan milletvekilinin ne kadar maaş aldığını bilir. Milletvekilinin çaya, yemeğe ne kadar verdiğini, meclisteki tüm imkanları bilir ve bunları konuşur.

MERKEZ BANKASI BAŞKANI'NIN MAAŞINI BİLMEZLER
 
Ama hiç kimse Merkez Bankası Başkanı'nın ayda 25 bin lira emekli maaşı aldığını bilmez ve bunu konuşmaz. Mesela Türkiye’de hiç kimse, o özel kurullardaki başkanların, yardımcılarının ve yönetim üyelerinin ne kadar maaş aldığını, ödeneklerden ne kadar yararlandığını, lojman fiyatlarının ödenip ödenmediğini tartışma konusu yapmazlar. Ya da bir generalin ne kadar maaş aldığını, hangi sosyal imkanlardan yararlandığını bilmezler. Mesela bir çorba fiyatının mecliste kaç kuruş olduğunu biliriz ama bir askeri garnizonda bir çorbanın kaç kuruşa satıldığını ya da subay eşlerinin kaç kuruşa kuaföre gittiklerini çok fazla konuşmayız" dedi.
 
"Şimdi aslında bu tümden siyaset kurumunu yıpratmaya yönelik hep bir kampanya olarak görüldü" diyen Tayyar, sözlerine şöyle devam etti:
 
"Cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze kadar baktığımızda milletvekilleri ile ilgili her olumsuzluğun bir tartışma konusu yapıldığını görürüz. Mesela bir milletvekili trafikte olumsuzluk yaşar, bu çok ciddi bir haber konusu, kampanya konusu olur. Halbuki benzeri bir saygısızlığı veya yanlışı çok rahatlıkla bir üniversite hocası, bir bürokrat ya da bir başkası yapar. Ama bunlar çok konuşulmaz. Bunun için eğer Türkiye’de bir yanlış varsa o yanlışı, sahibi, kaynağı kim olursa olsun hiç fark etmez, ne olursa olsun biz bunu eğer tartışma konusu yapabilirsek, hiçbir problem yok. Ama bunu sadece siyasetçiye özgün bir yanlış gibi ortaya koyuyorsak, burada bir arıza var demektir.