RASİM OZAN KÜTAHYALI TSK'NIN SABRINI TAŞIRDI

RASİM OZAN KÜTAHYALI TSK'NIN SABRINI TAŞIRDI

"An­la­şı­lan, Ra­sim Ozan Kü­tah­ya­lı­’nın son ya­zı­sı 'bar­da­ğı ta­şı­ran dam­la­' olu­yor" dedi.

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Genelkurmay'ın 'darbe' açıklamasına ilişkin olarak, Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı hakkında "Ge­nel­kur­may Ad­li Mü­şa­vir­li­ği ta­ra­fın­dan An­ka­ra Cum­hu­ri­yet Sav­cı­lı­ğı­’na suç du­yu­ru­sun­da bu­lu­nul­du­ğu­nu" yazdı.

BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA

"Ge­nel­kur­may Baş­kan­lı­ğı son açık­la­ma­ya ka­dar bu tür ya­zı­lar ya­zan­lar hak­kın­da cum­hu­ri­yet sav­cı­lı­ğı­na suç du­yu­ru­sun­da bu­lun­ma­mış­tı" diyen Öztürk, "An­la­şı­lan, Ra­sim Ozan Kü­tah­ya­lı­’nın son ya­zı­sı 'bar­da­ğı ta­şı­ran dam­la­' olu­yor" dedi. 

Genelkurmay Başkanlığı, perşembe günü bir açıklama yaparak, basında yer alan “TSK içindeki paralel yapı mensuplarının darbe hazırlığı içinde olduğu” iddialarını yalanlamıştı. TSK’nın açıklamasında, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin, mutlak itaat ve tek emirkomuta esastır. Hiçbir yasadışı, emir-komuta hiyerarşisi dışı oluşum veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir” ifadeleri yer almıştı.

NE YAZMIŞTI

27 Mart 2016'da Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, "TSK içinde bir Fethullahçı yapılanma olduğu" iddiasını dile getirerek, "Rus uçağının da bir Fethullahçı F-16 subayı tarafından düşürüldüğünü" öne sürmüştü. Uçağın düşürülmesinin Türkiye’nin karşısına çıkardığı zorluklara vurgu yapan Kütahyalı, “F-16 pilotlarının bile en az yüzde 50’sinin Fethullahçı olduğuna dair çok sağlam raporlar var. 2016 yılında TSK’dan toplu şekilde atılacak bunlar. Hulusi Akar direnmeye kalkarsa da istifasını verir. Bu kadar basit” görüşünü dile getirmişti. 

Saygı Öztürk'ün Sözcü'de "Aldatıldık ey halkım" başlığıyla yayımlanan (3 Nisan 2016) yazısı şöyle:

Mev­cut ya­sa­la­rı­mı­za gö­re as­ke­rin “te­rör­le mü­ca­de­le­” gö­re­vi yok. As­ke­rin ope­ras­yon yap­ma­sı­na yıl­lar­ca izin ver­me­yen­ler, il­çe­ler ade­ta iş­gal edi­lin­ce, bu­ra­la­rı te­rö­rist­ler­den ve on­la­rın yer­leş­tir­di­ği pat­la­yı­cı­lar­dan arın­dır­ma gö­re­vi yi­ne as­ke­re ve­ril­di. Va­li, as­ke­ri bir­lik­ler­den yar­dım is­ti­yor, ba­zı va­li­ler ken­di­le­ri­ni as­ke­rin ko­mu­ta­nıy­mış gi­bi gö­rü­yor. O yüz­den za­man za­man so­run­lar ya­şa­nı­yor.

Ka­mu­oyu araş­tır­ma şir­ke­ti­nin yap­tı­ğı son araş­tır­ma­ya gö­re “as­ke­re gü­ve­n” ora­nı yüz­de 93’e çık­mış. Kuş­ku­suz böy­le bir so­nuç çık­ma­sı Ge­nel­kur­may yet­ki­li­le­ri­ni mem­nun et­ti. Son dö­nem­de as­ke­re dö­nük eleş­ti­ri­le­rin art­ma­sı­nın, as­ke­rin gü­ven ora­nı­nı dü­şür­me­ye yö­ne­lik ol­du­ğu­nu de­ğer­len­di­ren­ler de var.

O emri veren kim?

Ge­nel­kur­may Baş­kan­lı­ğı ye­ni bir uy­gu­la­ma baş­lat­tı; res­mi si­te­le­rin­de ön­ce­ki dö­nem­ler­de ve­ri­len şe­hit­ler her haf­ta anı­lı­yor. Bu dö­nem­de ve­ri­len şe­hit­le­rin ise açık­ça­sı ge­le­cek­te anı­la­ca­ğı ko­nu­sun­da yet­ki­li­le­rin de kuş­ku­la­rı var. Çün­kü, ar­tık as­ker­ler de “şu­cu-bu­cu­” di­ye anı­lı­yor.

Hü­kü­me­te ya­kın­lı­ğı ile bi­li­nen ga­ze­te­ler­de Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri için­de var ol­du­ğu öne sü­rü­len Fet­hul­lah­çı ya­pı­lan­ma­nın bir tür­lü te­miz­len­me­di­ği öne sü­rü­lü­yor. Rus­ya­’ya ait uça­ğı dü­şü­ren pi­lo­tun da Fet­hul­lah­çı ol­du­ğu­, hü­kü­me­ti zo­ra sok­mak için Rus uça­ğı­nı vur­duğu ya­zı­lı­yor. Ama Mil­li Gü­ven­lik Ku­ru­lu top­lan­tı­sın­da, “Su­ri­ye sı­nı­rın­da kuş uç­ma­ya­ca­k” ta­li­ma­tı ve­ril­di. Böy­le bir emir ve­ril­di ve il­gi­li ko­mu­tan­lık­lar da bu­nu bi­rim­le­ri­ne ak­tar­dıy­sa, bir uçak ha­va sa­ha­mı­zı 17 sa­ni­ye bi­le ih­lal edi­yor ve bu­nun için “ge­re­ği­” ya­pıl­mı­yor­sa, o za­man Ha­va Kuv­vet­le­ri Ko­mu­ta­nı­’na, “Em­ri ni­çin ye­ri­ne ge­tir­me­di­niz?” di­ye he­sap so­rul­maz mıy­dı?

"Şikâyet edilen yazar"

Ha­va Kuv­vet­le­ri Ko­mu­tan­lı­ğı­’n­da­ki pi­lot­la­rın önem­li bir bö­lü­mü ba­zı ya­yın or­gan­la­rın­da Fet­hul­lah­çı ola­rak gös­te­ri­li­yor. Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri içi­ne eğer Fet­hul­lah­çı grup­lar sız­dıy­sa, bu­nun so­rum­lu­su­nun da, bun­la­rın Harp Okul­la­rı­’na gir­me­le­ri­ne yar­dım­cı olan AK­P’­li­ler ol­du­ğu­nu söy­le­me­li­yiz.

Ha­va Kuv­vet­le­ri per­so­ne­li­nin yüz­de 50’si­ni Fet­hul­lah­çı gös­ter­mek, gü­cü bir­ken so­nu bin gös­ter­mek ce­ma­at ve yan­daş­la­rı­na ya­rar. Geç­miş­te, ce­ma­at okul­la­rı­na hat­ta ders­ha­ne­le­ri­ne gi­den öğ­ren­ci­ler­den as­ke­ri okul­la­ra “sız­ma­” ol­ma­ma­sı için bü­yük ça­ba­lar gös­te­ri­li­yor­du. Ör­ne­ğin, 1997 Harp Oku­lu dev­re­sin­de 89 ki­şi­nin ili­şi­ği “Fet­hul­lah­çı­” okul, ders­ha­ne ve yurt­la­rıy­la de­ği­şik dö­nem­ler­de iliş­ki­le­ri ol­du­ğu için ke­sil­miş.
Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri için­de­ki Fet­hul­lah­çı ya­pı­lan­ma­ya kar­şı ba­zı ya­zar­lar kö­şe­le­rin­de dik­kat çe­ki­yor. Ge­nel­kur­may Baş­kan­lı­ğı son açık­la­ma­ya ka­dar bu tür ya­zı­lar ya­zan­lar hak­kın­da cum­hu­ri­yet sav­cı­lı­ğı­na suç du­yu­ru­sun­da bu­lun­ma­mış­tı. An­la­şı­lan, Ra­sim Ozan Kü­tah­ya­lı­’nın son ya­zı­sı “bar­da­ğı ta­şı­ran dam­la­” olu­yor. Kü­tah­ya­lı hak­kın­da Ge­nel­kur­may Ad­li Mü­şa­vir­li­ği ta­ra­fın­dan An­ka­ra Cum­hu­ri­yet Sav­cı­lı­ğı­’na suç du­yu­ru­sun­da bu­lu­nul­du­ğu­nu öğ­re­ni­yo­rum.
 
Cemaatçiler görevde

Şi­ka­ye­tin ne­de­ni ise “Ma­dem ya­zar böy­le id­di­alar­da bu­lu­nu­yor, bu­nun or­ta­ya çı­ka­rıl­ma­sı­”nın sağ­lan­ma­sı gös­te­ri­li­yor. Kuş­ku­suz, Kü­tah­ya­lı­’nın elin­de de “Şu ko­mu­tan Fet­hul­lah­çı­dı­r” di­ye bir lis­te yok­tur. Bun­la­rı, bağ­lan­tı­la­rıy­la sap­ta­yıp or­ta­ya çı­kar­mak, ge­re­ği­ni yap­mak da Kü­tah­ya­lı­’nın de­ğil dev­le­tin gö­re­vi­dir.

AKP, ce­ma­at­çi kad­ro­la­rın kri­tik gö­rev­le­re yer­leş­ti­ril­me­si­ne yıl­lar­ca des­tek ol­du. Bu­gün sa­de­ce TRT Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­’n­de 3 bi­ne ya­kın ce­ma­at­çiy­le kad­ro­la­rın dol­du­rul­du­ğu bi­li­ni­yor. Bun­la­rın he­men hiç­bi­ri­nin TRT ile ili­şi­ği ke­sil­me­di. En faz­la ya­pı­lan bu­ra­dan alıp baş­ka bir il’­e gön­der­mek ol­du. Ba­zı ge­nel mü­dür­lük­ler­de, yıl­lar­ca ce­ma­at­çi­le­rin des­tek­çi­si ko­nu­mun­da olan­lar, hat­ta mah­ke­me­ye gön­der­dik­le­ri ya­zı­lar­la Fet­hul­lah Gü­le­n’­in be­ra­at et­me­si­ni sağ­la­yan­lar, şim­di “Al­da­tıl­dık ey hal­kı­m” di­ye nu­tuk­lar atı­yor. Yal­nız bü­rok­rat­lar­la kal­sa ney­se… Uza­dık­ça uzar…
Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri için­de ken­di­ni giz­le­me­yi ba­şa­ran ce­ma­at­çi­ler yok mu? Var­dır ve ta­bi­i ki bun­lar te­miz­len­me­li. Ama bu ko­nu­lar gün­de­me ge­ti­ri­lir­ken, pi­lot­la­rın ya­rı­sı­nı “ce­ma­at­çi­” gös­ter­mek de, sa­de­ce ce­ma­ate güç dev­şi­rir. Bun­lar eleş­ti­ri­lir­ken ce­ma­ati de güç­lü gös­ter­mek sa­de­ce on­la­ra ya­rar…

Kaynak:Haber Kaynağı