"Rakibiniz başbakan mı?" sorusuna  "Hayır" demedi, Peki ne dedi?

"Rakibiniz başbakan mı?" sorusuna "Hayır" demedi, Peki ne dedi?

Sloven Gazeteci basın toplantısında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e "Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibiniz Başbakan Erdoğan mı olacak" diye sordu.

RAKİBİNİZ BAŞBAKAN MI?

Sloven Gazeteci basın toplantısında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e "Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibiniz Başbakan Erdoğan mı olacak" diye sordu.Gül, ise bu soru karşısında şu yanıtı verdi: 'Bu soruların cevabı için daha çok erken önümüzde daha çok günler var. Zamanı gelince hepsini göreceksiniz'dedi.

Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor ile düzenlediği ortak basın toplantısı sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Gül, HSYK’nın yapısında değişiklik öngören çalışmayla ilgili, "İktidar ve muhalefetin iş birliği ile bu konu eğer bir neticeye ulaştırılır ve çözülürse, bu durum, sadece bu problemin çözümü için değil, bütün Türkiye’de çok pozitif bir psikoloji oluşturur" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

"BU PROBLEMİN ÇÖZÜMÜ ÜLKEDE ÇOK POZİTİF BİR PSİKOLOJİ OLUŞTURUR"

Cumhurbaşkanı Gül, "Bildiğiniz gibi bugün Türkiye’nin gündemindeki önemli bir konunun daha suhuletle asılması gibi, Cumhurbaşkanı olarak geçen günlerde gayretlerim oldu. Bu devam ediyor tabii. Daha öncede biliyorsunuz ihtiyaç duyduğumda siyasi partilerimizin değerli başkanlarını davet ederek onlarla her zaman sorunların çözümü için fikirlerimi paylaşmış ve kendi görüşlerini almıştım. Şimdi bu çerçeve içerisinde özellikle yargı ile ilgili bu sıcak tartışmalar yaşanırken, ben bunların Türkiye’ye zarar vermeden aşılmasını bir anayasa değişikliği ile daha doğru olacağını düşündüm ve bu çerçevede siyasi partilerimizin değerli başkanlarını davet ettim. Bildiğiniz gibi parlamenter demokratik hukuk sistemlerinde parlamentonun iki meşru ayağı var; iktidar ve muhalefet. İktidar ve muhalefetin iş birliği ile bu konu eğer bir neticeye ulaştırılır ve çözülürse, bu durum, sadece bu problemin çözümü için değil, bütün Türkiye’de çok pozitif bir psikoloji oluşturur ve demokratik sistemin içerisinde her şeyin hallolduğunu içerde ve dışarıda gösteririz" dedi.

"SİYASİLER SAMİMİ BİR ŞEKİLDE İRADELERİNİ ORTAYA KOYARLARSA AŞILAMAYACAK BİR KONU YOK"

Cumhurbaşkanı Gül, "Buradan yola çıkarak daha önce TBMM’de ki anayasa komisyonundaki çalışmaları da inceledim. HSYK ile ilgili tıkanıklığın, oradaki üyelerin nasıl seçildiği ile ilgili noktada kaldığını gördüm. Nasıl bir HSYK olması konusunda partiler arasından bir ayrılık yok. Bağımsız ve tarafsızlığı güçlü olan, yine Avrupa Birliği ilkeleri çerçevesine oturmuş bir HSYK’nın oluşmasında bir mutabakat var. O zaman üyeler nasıl seçilecek. Bununla ilgili tıkanıklığı gördüğüm için böyle bir çalışmaya girdim. Eğer hiç bir ümidim olmasa, olmayacak duaya amin demek için de bir araya gelinmez biliyorsunuz. Görüşmelerde de bir siyasi partimiz dışındaki diğerleri bu konuda iş birliği yapabileceklerini söylediler ve bunu Başbakan ile buluşmamda, onunla da bu görüşlerimi paylaştım. Bu yönde karşılıklı bir olumlu tavır sergilenirse netice ulaşabileceğini söyledim. Gördüğünüz gibi onlarda dün AK Parti grubunda Sayın Başbakan da açıklamalarını müspet yönde yaptı. Ümit ederim ki burada bir neticeye varılır. Tabi ki bunlar uzun görüşmeleri de gerektirmez açıkçası. Eğer siyasi iradeler samimi bir şekilde ortaya konur ve biz bu işi halledelim iradesi ortaya çıkarsa, aşılamayacak bir konu yok bence. Seçim nasıl olacağı ile birçok örnekler var Avrupa ülkelerinde. Değerli hukukçulardan faydalanılabilir, değerli eski siyasetçilerden hep faydalanılabilir ve bir neticeye varılır diye düşünüyorum. Bu da herhalde bir iki gün içerisinde belli olacak bir husustur" diye konuştu.

"DEMOKRATİK NİZAM İÇERİSİNDE FARKLI GÖRÜŞLER OLABİLİR"

Cumhurbaşkanı Gül, "İkinci sorunuza vereceğim cevap şu; bu soruların cevabı daha çok erken, önümüzde daha çok süre var günü geldiğinde onları göreceksiniz. Diğeri de demokratik nizam içerisinde farklı görüşler olabilir, farklı düşünceler olabilir, bunlar ülkelerin istikrarını bozmaz ayrıca ülkeler arasındaki ilişkiyi de onları da bozmaz yani merak edilecek çok fazla bir şey yok. Biraz Türkiye’deki siyasetin çok daha geleneklerimizden gelen alışkanlığının ortaya çıkmasıdır bugünlerde olup bitenler, böyle görmekte fayda var diye düşünüyorum" dedi.

"YÜRÜTMENİN, YASAMANIN VE YARGININ AHENK İÇERİSİNDE ÇALIŞMASI DEVLET DÜZENİNİN İHTİYACIDIR"


Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke, o açıdan Türk demokrasisini ve Türk hukuk sistemini çok geri düşünmemek gerekir. Yani Türkiye, unutmayın AB ile müzakerelere başlamak için demokratik kriterlerin ve hukuk sisteminin belli bir seviyesinin üstünde olması gerekirdi. Bunu özellikle ben bütün yabancı dostlarımız için de söylerim, Türkiye’deki mevcut hukuk ve demokratik sistemin güçlü olduğunu ama daha da iyileştirmeye muhakkak ki her zaman ihtiyaç olduğunu görmek gerekir. Şimdi bu çerçevede Türkiye’de kuvvetler ayrılığı prensibi tabii ki var; yürütmenin, yasamanın ve yargının alanları ayrı ayrıdır ama hepsinin ahenk içerisinde çalışması da bir devlet düzeninin ihtiyacıdır. Zaman zaman bu konularda sorunlar çıkarsa bunlarda konuşularak, görüşülerek halledilecek meselelerdir. Ümit ederim ki bu köklü bir şekilde çözülür, bir anayasa değişikliği ile olmasını ben daha doğru buluyorum. Anayasa değişikliğinin de yine gelişmiş demokrasiler, AB kriterleri çerçevesinde olmasını arzu ederim ki mevcut çalışmalar da bu yöndedir. Bütün bunlar olmazsa tabii ki bu taslakla ilgili de bazı değişikliklerin yapılması düşüncemi Hükümet ve Sayın Başbakan ile paylaştım, bakalım süreç nasıl geçecek görürüz" diye konuştu. 

dha/dea