Antalya Kültür ve Sanat Vakfı'nda (AKSAV) görevli 3 yönetici hakkında kişisel harcamalarını vakfa fatura ettikleri suçlamasıyla açılan dava, Antalya 2'nci Ağır Ceza Mmahkemesi'nde görülmeye başlandı. İlk duruşmada hazır bulunan sanıklar, suçlamaları reddetti.

Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde öğleden sonra görülen duruşmaya Altın Portakal Film Festivali'ni düzenleyen AKSAV'ın yöneticileri Göksel K., Hüseyin Ş. ve Birol K. ile avukatları Rıdvan Yıldız, Aysel Çınar ile Ali Rıza Traş katıldı. Mahkeme Başkanı Süleyman Teke kimlik tespitinin ardından sanıklar hakkında, festival için gittikleri İstanbul'da konakladıkları otelde, birlikte oldukları Türk ve Ukraynalı kadınların otel, içki ve yemek ile kadınlarla ilişki sırasında kullandıkları prezervatif (kondom) paralarını AKSAV'a fatura ettikleri iddiasıyla Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın hazırladığı iddianameyi okundu.

'OTELİN YANLIŞLIKLARI' DEDİ

Haklarında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklardan ilk olarak AKSAV Yönetim Kurulu Başkan Vekili Göksel K. ifade verdi. Göksel K. şunları söyledi:

"Ben Büyükşehir Belediyesi'nde başkan danışmanıyım ve 4 bin 350 lira maaş alıyorum. Ancak ben AKSAV'da Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevini sürdürmekteyim. Bahse konu İstanbul'daki bu otel bizim ofisimiz gibidir. Ancak otelde görüştüğümüz her kişinin kimliklerini alıp kayıt yapmışlar. Ben AKSAV'dan yolluk almıyorum. Çünkü resmi olarak belediyede görevliyim." 

Mahkeme Başkanı Süleyman Teke, "Sen o zaman yasal olmayan bir şekilde orada görev yapmışsın öyle mi? Yani belediyedeki görevini terk etmiş sayılıyorsun" dedi. Bunun üzerine Göksem K., "Yasal olarak bana görev verilemiyor. Ancak 5 Nisan 2011 günü Yönetim Kurulu kararı var. Burada görevlendirilmem ile ilgili. Bunlar tamamen otelin yanlışlıklarından meydana gelen olaylardır" diye konuştu.

EKSTRANIZ VAR DEMEDİLER

Sanıklardan Genel Müdür Yardımcısı Birol K. ise. "Bana '4 bin 50 lira özel harcaman var' dediler. Ben de ödedim. Bana '5 bin 50 lira' deselerdi yine öderdim. Bize 250 lira harcırah veriliyor" diye savunma yaptı. Mahkeme Başkanı Teke, "250 lira harcırah verilince, ulaşım ve konaklama buna dahildir. Sen istersen uçakla git, ister otobüsle" deyince Birol K., "Hayır, bizim Yönetim Kurulu kararımız var. Bu 250 lirada ulaşım ve konaklama hariçtir diye. Efendim biz otele gideriz, kimliğimizi veririz. Kalırız. Çıkarken 'Ekstramız var mı' diye sorduğumuzda hiç bize otelde 'Var' demediler" diye konuştu.

Sanıklardan AKSAV İcra Kurulu üyesi Hüseyin Ş. de suçlamaları reddetti. Hüseyin Ş., "Ben seçilmiş birisiyim. 1994 yılında vakıf kurulurken, kurucular arasıydaydım. Başlangıçta 41 kişiydik, sonra 127 kişi oldu. İsimler şehven yazılmış. Ben zaten ekstra tüm masraflarımı ödedim" dedi.

SANIK AVUKATLARI SAVUNDU

Sanıklardan Göksel K. ile Birol K.'nın avukatı Rıdvan Yıldız ise Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ı özensiz iddianame hazırlamakla suçladı. Avukat Yıldız şöyle dedi:

"Biz şikayetçi olan Kemal A.B.'nin buraya getirelerek dinlenmesini istiyoruz. Savcının hazırlamış olduğu özensizce belgeler nedeniyle biz burada bulunmaktayız. İddianamenin özensiz ve başıboş bir şekilde olduğunu düşünüyoruz. Soruşturmayı yapan savcı KOM Şubesi'nden bir polis memurunu İstanbul'a gönderip, buradan getirttiği belgelerle iddianame hazırlamıştır."

'KALDI DENİLEN KİŞİ YURTDIŞINDA'

Otelin yanlışları olduğunu, otelde kalmayan isimlerin kalmış gibi gösterildiğini savunan Yıldız şöyle devam etti:

"Müvekkillerimden Birol K. 4 bin 50 lira ödemiş, geriye kalan bin 66 lira 30 kuruşu da öderdi. İsmi geçen bazı kişiler de bir kısım paraları ödemiştir. Mesela müvekkilim, kaldığı iddia edilen tarihte Finlandiya'dadır. Başka bir tarihte ise Kosova'dadır. Bunların pasaport giriş çıkışlarının belgelerini mahkemenize sunacağız. Ayrıca Göksel K., belediyedeki görevinden arta kalan zamanlarında AKSAV'da görev almıştır. Mali konularda yetkisi yoktur." 

Hüseyin Ş.'nin avukatı Ali Rıza Traş ise dosya üzerinden bilirkişi raporu alınmasını talep etti. 

Duruşma sonunda mahkeme heyeti, AKSAV'dan kuruluş senedinin tasdikli sureti, tüm organların işlevlerinin şemasının istenmesine, 'Zararınız var mı' diye sorulmasına ve vakfın eski muhasebe müdürü Derya Bahçıvan'nın tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 23 Mayıs tarihine erteledi.