Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, BDP'nin İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi değerlendirirken, "PKK ve Kandil'in içerisinde olmayacağı bir süreç çözüm getirmeyecektir. PKK ve Kandil bu sürecin içinde olmak zorundadır" dedi.

DTK 3'ncü ara dönem 4'ncü Daimi Meclis toplantısı Diyarbakır'da yapıldı. DTK binasında yapılan toplantıya Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, milletvekilleri Altan Tan, Emine Ayna, Özdal Üçer ve DTK daimi meclis üyeleri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Aysel Tuğluk, Kürt sorununun şiddet zemininde değil, siyasal zeminde çözülmesi gerektiğine dair bir olgunlaşma zemininin Türkiye'de yaşandığını söyledi. Gelişmeleri son derece önemli ve değerli bulduklarını ifade eden Tuğluk, Kürt sorununun çözümünün artık kendini dayattığını belirterek, "Çözümün ertelenmesi imkanı kalmadı. Öcalan ile yakın zamanda gerçekleştirilen görüşmelerin anlamlı olduğunu belirtmek istiyoruz. Öcalan ve devlet arasında yeniden başlayan görüşmeleri DTK olarak önemsiyoruz. Başarıya ulaşması ve çözümle sonuçlanmasını çok arzu ediyoruz" diye konuştu.

"ÖCALAN'A ÖZGÜR HAREKET ETME KOŞULLARI SAĞLANMALI"

Oslo sürecindeki hatalara meydan verilmemesi gerektiğini önemle belirttiklerini vurgulayan Aysel Tuğluk konuşmasını şöyle sürdürdü:"Sürecin bir çözüm sürecine dönüşmesi için müzakere sürecinin açık yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Öcalan bu sürecin şeffaf olmasından yanadır. Bu fırsatın heba edilmemesi adına gerçekleşmeyen adımların atılmaması gerekir. Öcalan'a müzakere koşulları yaratılması gerektiğini düşünüyoruz. İmralı'da bir müzakere ortamı ve koşulları yoktur. İmralı sisteminin müzakere koşullarına en azından başlangıç itibariyle uygun hale getirilmesi gerekir. Açlık grevlerinde Öcalan'ın ne kadar yapıcı ve birleştirici bir pozisyonu olduğu görüldü. Asıl muhatabın Öcalan olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Devletin Öcalan'ın bu rolünü idrak etmesi ve çözümde muhatap pozisyonunda görülmesini biz önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Diyalogun gerçek anlamda bir müzakere sürecine evrilmesi için Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgür hareket etme koşullarının sağlanması gerekiyor."

"GENÇLERİN KÜRDÜYLE, TÜRKÜYLE ÖLMESİNİ İSTEMİYORUZ"

Şiddetin Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklandığını anlatan DTK Genel Başkan Yardımcısı Tuğluk şunları söyledi:

"Çözümün sadece sınır dışına çekilme süreçlerine sıkıştırılması, hükümetin bir çözüm programına sahip olmadığına dair ciddi soru işaretleri yaratıyor. Sürecin sadece bu boyutuyla öne çıkarıldığını görüyoruz. Çözüme giderken en sonda alınması gereken bir olguyu başa almak çözümsüzlükte ısrar etmektir."

DTK VE BDP OLARAK RİSK ALMAYA HAZIRIZ"

DTK ve BDP olarak risk almaya hazır olduklarını ifade eden Tuğluk, "Bu sürecin barışla sonuçlanması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Artık gençlerin Kürdüyle, Türküyle ölmesini istemiyoruz. Barış zorunludur, barışa mecburuz. DTK olarak birinci gündemimiz bu olacaktır" diye konuştu. 

'KANDİL'İN DIŞINDA OLDUĞU BİR SÜREÇ ÇÖZÜM GETİRMEZ'

Başbakan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın, PKK'nın bu sürecin dışında tutulacağına dair ifadeler kullandığını anımsatan Tuğluk konuşmasını şöyle tamamladı:

"Kandil'in dışında olduğu bir süreç çözüm getirmez. PKK ve Kandil bu sürecin içinde olmak zorundadır. Gerçek bir çözümden bahsediyorsak PKK'yı, Kandil'i dışlayarak bir çözüm gelişeceğine inanmak saflıktır, yanlıştır. Bu nedenle Öcalan'ın direk Kandil'le bağlantı kuracağı koşulların yaratılması gerekiyor. Bu sürecin bizzat içinde olması gerekiyor Kandil'in. Bu yönüyle de mevcut hükümetin yaklaşımının son derece yanlış olduğunu belirtiyoruz. Bu sürecin sonuçlanması için Kandil ile direk temasın sağlandığı bir gelişmenin yaşanması gerekir."