" Parayı Peşin Verin Gideyim "

" Parayı Peşin Verin Gideyim "

.

RASİM OZAN: " PARAYI PEŞİN VERİN ÇEKİLEYİM "

Rasim Ozan Kütahyalı CNN Türk canlı yayınında ’Şu an kazandığım parayı 5 senelik peşin getirin, ben medyadan çekilirim. Umrumda değil gazetecilik, televizyonculuk’ dedi.

CNN Türk'te eşi Nagehan Alçı ile birlikte Hakan Çelik'in sunduğu Hafta Sonu Keyfi programına katılan Rasim Ozan Kütahyalı, söyledikleriyle sosyal medyayı salladı.

" 5 YILLIK KAZANCIMI PEŞİN VERİN "

"Şu an kazandığım parayı 5 senelik peşin getirin, ben medyadan çekilirim. Umrumda değil gazetecilik, televizyonculuk" diyen Kütahyalı sosyal medyada fırtınalar kopardı.

SOSYAL MEDYA PATLADI

"Kütahyalı: "Bana 5 yıllık kazancımı nakit versinler medyadan çekilirim demiş" Allah aşkına yok mu hayırsever bi zengin?" diyenlere "Haydi pamuk eller cebe, parasını verelim kurtulalım" diyenler de oldu.

İşte Kütahyalı'nın dikkat çeken o açıklaması:


İŞTE O KONUŞMA 

Rasim Ozan: Daha önce de biraz espri ile söyledim, bana, medyada benden nefret edenler, hemen hemen yüzde 95'tir her halde...

Hakan Çelik: Yüzde 95 var mıdır?

Rasim Ozan: Medyada... Ama o da doğal.

Nagehan Alçı: Yüzde 5 var mıdır nefret etmeyen?

GAZETECİLİK, TELEVİZYONCULUK GİBİ DERDİM YOK 

Rasim Ozan: Ama doğaldır. Paraşütle gelmiş biri için nereden geldi bu denmesi doğaldır. Ben hiç yadırgamıyorum. Ben de olsam nereden çıktı bu derdim her halde. Ancak çok hazmetmiş biri olman lazım ki bana karşı her hangibir olumsuz duygu beslememek için. Ben dedim ki toplanın, benim kazandığım parayı beş senelik koyun önüme... Beş sene çekip gideyim. Beş sene sonra her halde beni unuturlar zaten. Önerim bu kadar net. 5 senelik, şu an kazandığım parayı peşin getirin, ben medyadan çekilirim. Umrumda değil. Sen de biliyorsun, gazeteci olayım da, televizyoncu olayım da... hiç öyle bir derdim yok. Ama Nagehan bu işi çok sever o ayrı.

Hakan Çelik: Ağırlıklı olarak hayatını sürdürmek için mi bu mesleği yapıyorsun Rasim. Temel şey o mu?

ABARTIYORUM ÇÜNKÜ ANLAŞILMAK İSTİYORUM

Rasim Ozan: Benim şu... Benim olayım bir mücadele ile girdim. Kapatma davası filan. 2008'de Taraf'ta yazmaya başladım. Ardından köşe yazarlığına başladım. Televizyona çıktım. Televizyonda da etki oldu. Ben tabi çok sevdiğim Kafka'nın "abartıyorum çünkü anlaşılmak istiyorum" sözüne çok inanırım.

Belki de benden evvel de liberal yazarlar abilerim vardı, onlar da bir travma geçiriyor şimdi adapte olamıyorlar. Onlardan farkım, çok kitlesel bir üslupla yazmam ve onun da tutması... Şu an yine mücadele var ama eskisi kadar değil. Onun için diyorum.