Normal Ötesi Aşk (Dördüncü Bölüm)

Normal Ötesi Aşk (Dördüncü Bölüm)

Erkek hesabı ödedi ve beraber dışarı çıktılar. Kadın hiç itiraz etmeden erkekle beraber taksiye bindi. Önce otele, sonra odaya çıktılar.

Bölüm-4
 
Erkek hemen duşa girdi. Çıkarken yüzünden sabunun ve şampuanın kokusu değil mutluluğun ve sevginin kokusu her yere yayılıyordu.
Erkek sabırsızlıkla saatine bakıyordu. Bir an önce randevu yerine gitmek için saati ile gözleri ayrılmaz ikili olmuştu. Heyecan tüm vücudunu sarıyordu. Odasında sürekli kısa adımlarla yürüyüş yapıyordu. Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu.
 
Hemen eline gazete aldı. Şöyle bir göz attı.
 
Okuyordu ama anlamıyor veya ne okuduğunu bilmiyordu.
 
Kafası uyuşmuş gibiydi. Bu anormal durumu yaklaşık iki saat sürdü.
 
Hemen aşağı indi ve gelen ilk taksiye el etti. Taksi durdu. Bindi ve adresi söyledi. Yirmi beş dakikalık taksi yolculuğundan sonra randevu yerine vardı. Burası daha önce geldiği yerdi. Kapıdan girer girmez şef garson onu tanıdı. Buyur etti. İlk randevusundaki masaya geçti. Hemen bir sigara yaktı. Etrafa bakıyor ama hiç bir şey görmüyordu. İnsanları sadece bir gölge olarak seçebiliyordu. Kapıdan bir karartı girdi. Onu hemen tanıdı. İşte tutulduğu Yunanlı kadın geliyordu. İçerisi hafif loş ışıklı olmasına rağmen kadının giysi renklerini, makyajını, saçının telini bile seçebiliyordu. Kadın geldi ve elini uzattı.
 
“Merhaba.”
 
“Merhaba, nasılsın?”
 
“Teşekkür ederim. Çok iyiyim. Çok da sevinçliyim.”
 
“Ben de öyle. Oturalım mı?”
 
Kadın oturdu. Ardı sıra erkek de oturdu. Yaklaşık otuz saniye hiç konuşma olmadı. Sadece birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.
 
“Bugün ne yaptın?”
 
“Ne olacak, evdeydim. Biraz televizyon seyrettim. Öğleden sonra arkadaşım geldi. Sohbet ettik. Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama kızmak yok.”
 
“Söyle! Rica ederim. Ne demek! Dinliyorum!”
 
“Arkadaşıma senden bahsettim.”
 
“Ne anlattın?”
 
“Nasıl tanıştığımızı, neler yaptığımızı, tutkumuzu, ortak yanlarımızı anlattım. Arkadaşım biraz tereddütlü karşıladı. Ancak duygularıma saygısından dolayı fazla belli etmedi.”
 
“Sen tereddüt yaşıyor musun?”
 
“Hayır, öyle olsa zaten burada olmazdım.”
 
“Müthiş yanıt! Hoşuma gitti.”
 
Bu arada siparişler verildi. Kırmızı şarap geldi. Garsona müsaade etmedi, servisi bizzat kendisi yaptı.
 
“Hadi; sağlığına, güzelliğine ve en önemlisi arzularımıza içiyoruz.”
 
“Aynen öyle olsun. Hadi içelim.”
 
Yemek yaklaşık iki saat sürdü. Yemek boyunca aslında çok özel konulara girmediler. Siyaset, felsefe, günlük hayat üzerine sohbet ettiler. Sohbetlerindeki ses uyumu gibi aralarındaki fikir uyumunu da tespit ettiler. Erkek hesabı ödedi ve beraber dışarı çıktılar. Kadın hiç itiraz etmeden erkekle beraber taksiye bindi. Önce otele, sonra odaya çıktılar.