MHP'nin İzmir Mitingin'de Kaç Kişi Vardı.

MHP'nin İzmir Mitingin'de Kaç Kişi Vardı.

MHP'nin İzmir Mitingin de kaç kişi vardı

 
 



TWİTTER'DE BİR OLAY

Haber Artı Türk henüz 4 ayını bile doldurmamış ama izlediği etik yayıncılık politikası sayesinde artık hergün binlerin takip ettiği bir haber sitesi haline gelmiştir. Hiç bir siyasi misyona bağlı olmaksızın ve hiç bir bir sermaye, cemaat ve benzeri misyonun maddi manevi desteği olmaksızın, bu kadar kısa sürede bu denli yüksek ilgi görmesi, medya sektörünün neredeyse tümünde unutulmuş olan onurlu, gazetecilik ilke ve etiğine, sıkı sıkıya bağlı yayın politikası izlmesi ile mümkün olmuştur.

Haber Artı Türk ve yakında yayına girecek olan kardeş siteleri de dahil, kimliği belli sahip ve yazı işleri kadrosu ile birlikte apaçık ortadadır. Tamamen çok önemsediği hukuk kuralları içerisinde yayınını sürdürmekte ve her nereden gelirse gelsin hiç bir tehdite, hakarete, saldırıya karşı sinmeyi, suya sabuna dokunmayan haberler yapmayı düşünmemektedir. Yine Haber Artı Türk, bu gün emeğin en çok sömürüldüğü sektörlerden biri olan habercilik sektöründe, hiç bir zaman çalma, çırpma haber yapmamış, kaynağı belli izinleri alınmış yada telifi ödenmiş ajans haberleri ile yayıncılık yapmaktadır.

Bunun dışında haber sitemiz ve gazetecilik misyonumuz içerisinde, verdikleri gönüllü katkıyı minnet duygularımızın karşılamayacağını çok iyi bildiğimiz, her birisi ayrı bir değer olan yazar, çizer ve editör olarak görev yapan gazeteci arkadaşlarımız vardır. Hepsinin kimlikleri açık ve ortadadır. Haberartı Türk kadrosunun yüzde doksan yazar çizer kadrosu, sırf gazetecilik faliyetleri yüzünden hapislerde yatmışlar, göz altına alınmışlar, tutuklanmışlardır. Bir arkadaşımız hala ceza evinde yatmaktadır. Bu kadroya Haberartı Türk'ün Genel yayın Yönetmeni de dahildir. Ancak Haber Artı Türk, kendi çalışma arkadaşlarının bile bu davalarında yasal zorunluluk yüzünden, kendi haberlerini bile yapmamış, hatta ima bile etmemiştir.

Habercilik kullanılan kaynaklara göre sınıflanan içeriklerden oluşur.

1-Özel Haber; Bu hebercinin tamamen kendi oluşturduğu, kaynaklarına dayandırdığı ve başka hiç bir yerde daha önce yayınlanmamış haberdir. Bu tip haberlerimizin altına diğer kaynakları bildirdiğimiz gibi kendi imzamızı atarız. Kurumsal ya da sistemin gazetecileri olarak(tüm sorumluluğu bize ait olan haberler)
2- Alıntı Haber; Başka bir haber merciinde yayınlanmış içeriğin bir kısmının değiştirilmesi halinde bile kaynağını gösterip yayınladığımız haberdir. Buna da kaynak gösteririz, Örnk; Hürriyet gazetesinden alınmıştır, yada Hürriyet te yazdığına göre gibi. 
3- Ajans Haberleri; Bağlı bulunduğumuz ve kullandığımız haberlere telif ödediğimiz haber ajansından aldığımız haber ve görsellerdir. Sorumluluğu tamamen ajansa ait olan haberdir. Bu haberinde yapanın adı ile birlikte kaynağını göstermek yasal zorunluluktur. (Ancak Haber Artı Türk ve bir kaç yayın kuruluşunun dışında kimse buna uymamamaktadır)
4- Sitemiz de yayınlanan Köşe Yazarı yazıları ve roportajlar , imzalı belgeseller, imzalı diğer içerik. Sorumluluğu tamamen imza sahibine ait olan, sadece yayıncılık yasaları ile ilgili yayıncıyı bağlayan kısımları sitemiz sorumluluğunda olan yazılardır.

Ayrıntısını verdiğimiz bu habercilik gereklerinin dışında bir çokta meslek etiğini ilgilendiren hususlar bulunmaktadır. Bunların en önemlisi ise, alıntı yaptığımız kaynağın haber metninde değişiklik yapma hakkımızın bulunmadığıdır. Yani haber Artı Türk abonesi olduğu bir ajansın verdiği metni ve görselleri değiştirmek hakkında sahip değildir. Değiştiremez. Bu yasalar açısından da cazai bir sorumluluk olduğu gibi, meslek ahlakına da uymayan bir gazetecilik çeşididir.

Daha öncede küçük çapta gelen şikayetler olmuş tüm şikayetlere bu çerçeve de yanıt vermiş ve karşılığında teşekkür mesajları almıştık. Ancak bu gün Haber Artı Türk'ün Twitter hesabında aşağıda tekrar verdiğimiz "DHA nın MHP'nin İzmir Mitingi" ile ilgili haberin ardından, bir kaç kişiyi geçmese de Twitter hesabımızdan, Haber Artı Türk kimliğine ve şahsında editörlerimize ağır küfür, tehdit ve hakaretlerde bulunulmuştur. Kendilireni Türk Milliyetçisi olarak adlandıran bu bir kaç kişinin, sitemize ve editörlerimize yaptıkları çirkin saldırının belgesini kaydetmiş bulunuyoruz.

İŞTE O SALDIRI VE KİMLİKLERİ



MHP MİTİNGİ KAÇ KİŞİYDİ

Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin, İzmir Mitingin'de Yurt Sevdaları uğruna gelmiş olan ki, sayılarının kaç kişi olduklarının bizce hiç bir önemi yoktur, hiç bir alakası olmadıklarına inanmak istiyoruz. Olaydan sonra bildirilen sayıyı kim haber yapmış diye aradığımızda sadece MHP ye yakın bir yayın organının "yüzbinler " ifadesi kullandığını bulabildik. Onun dışında sitemizin haber Kaynağı DHA'nın 70 bin diye duyurduğu kalabalığa sayı veren, tek bir haber kuruluşu AKŞAM'dı. Akşam ise sayıyı yaklaşık 90 bin olarak yazmıştı. Kaldı ki biz haberi yaparken araştırıp en çok sayıyı kim vermiş onu koyalım gibi bir mecburiyet de değiliz.
Siyasetçiler arasında mitingler de toplanan kalabalıkların sayısı çok fazla polemik yapılmıştır. Biz Haber Artı Türk olarak bir haber sitesiyiz, siyasi parti değiliz. Kaldı ki bu haberde ki sayı, o fotoğrafları çeken ajansın ve muhabirlerin tespit ettiği bir rakamdır. Bura da itiraz edilecek bir durum varsa muhatabı haberin kaynağı, olmadı mahkemelerdir. Eleştiri, demokrasi ve özgürlük kavramları konusunda iktidarı eleştirirken, küfür, tehdit ve hakaretler ile haberciye saldıranların, eleştirdikleri iktidarın provakatörleri olma ihtimali bize göre çok yüksektir.

ANADOLU AJANSI SAYIYI BİR MİLYON VERDİ İDDİASI

Anadolu Ajansı yada diğer Ajanslar farketmez bazen bir haberi 3-4 kere düzeltme ile yeniden yayınlarlar. Hatta bazen geri çekerler. Şu anda AA. nın sitesinde o 1 milyonu göremeyeceğiniz gibi sanki o miting hiç yaşanmamış gibi davrandığına şahit olabileceksiniz. Saldırının ardından yaptığımız araştırmada, MHP Lideri Bahçeli'nin tüm sözleri dahil, kesilmeden sansürlenmeden uzun uzun sadece DHA nın haberin de kullanıldığını gördük. Bu durumda saldırganlar gerçekten o miting de toplanan Yurt sevdalıları ile aynı duygular içerisinde iseler, Haber Artı Türk ve editörlerinden özür dilemek zorundadırlar. Aksi takdirde sitemiz ve editörlerimiz, toplu halde Savcılığa tehdit, ağır küfür ve hakaret suç duyurusunda bulunacak ve hakkını arayacaktır.

İŞTE SİTEMİZE YAPILAN SALDIRININ NEDENİ O HABER


Bahçeli'den 'Bayrak' mitingi

MHP, hükümetin terörle mücadele konusunda başlattığı çözüm sürecini protesto etmek için İzmir Gündoğdu Meydanı’nda 'Bayrak mitingi' düzenledi. 


Turaç TOP/İZMİR,
20.04.2013 
 
 
Yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı mitingde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hem hükümeti, hem de çözüm sürecinde görevlendirilen akil insanları eleştirdi.
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çözüm sürecinin ardından başlatıp ilkini 23 Mart’ta 'Kurtuluş' adıyla Bursa’da yaptığı mitingin ikincisi, 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat, Bayrak Mitingi' adıyla bugün İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlendi. Yaklaşık 2 bin polisin herhangi bir olay çıkmaması için geniş güvenlik önlemi aldığı mitinge, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere partinin üst düzey yöneticileri, üyeler ve vatandaşlar katıldı. Mitinge, başta Ege bölgesi olmak üzere Türkiye’nin her yerinden otobüslerle partililer geldi. Çok sayıdaki otobüs, Alsancak Semtinde trafiğin zaman zaman kilitlenmesine neden oldu. Saatler öncesinden miting alanı, Türk bayrakları ve üç hilalli bayraklarla süslendi. Türk Cumhuriyetlerinin bayrakları da alanda açıldı. Meydana bakan apartmanlara bayraklar asılırken, denizde, bayraklarla süslenmiş tekneler de mitinge destek verdi.
 
AKILLI OL HÜKÜMET
 
Polisin helikopterle havadan izlediği mitinge katılanlara bir TIR dolusu Türk bayrağı dağıtılırken, alanda, üzerinde İzmirli 150 şehidin fotoğraflarının yer aldığı, 'Biz yan gelip yatmadık. Bu vatanı satmadık' yazılı dev pankart açıldı. Ayrıca alanda ve denizdeki balıkçı teknelerinde, 'Vur de vuralım, öl de ölelim', 'Tek bayrak, tek vatan, tek millet, akıllı ol hükümet', 'Bayrak inmez TC silinmez', 'Ne mutlu Türküm Diyene', 'Üç yanlış, Recep, Tayyip, Erdoğan, bir doğruyu Türkiye götürür', 'Ya kuzgun leşe, ya Devlet başa' yazılı pankartlar dikkat çekti.
 
BAZI PANKARTLAR KALDIRILDI
 
Bu arada bazı ilçe örgütlerinin Hasan Tahsin’e gönderme yaparak hazırladığı 'İlk kurşun yine namluda’, 'Hasan Tahsinler hazır’, 'Vur de vuralım, öl de ölelim’ pankartları yanlış anlamalara neden olmamak amacıyla parti görevlilerince toplatıldı. Alandakilerin güneşten korunması için şemsiye ve şapkalar dağıtıldı.
 
Miting nedeniyle BDP İzmir İl Başkanlığının çevresindeki sokaklar polis tarafından ablukaya alındı, trafiğe kapatıldı. Meydanda olası bir saldırıya karşı sinyal kesiciler de çalıştırıldı.
 
HAÇLI BAKİYELERİNİ ŞAYKINA ÇEVİRECEĞİZ
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, saat 15.35'de, 'Devletin başına Devlet gelecek' sloganlarıyla alana geldi. Miting, saygı duruşu İstiklal Marşı’yla başladı.
 
Alkışlarla kürsüye gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hepinizle gurur duyuyorum” diye başladığı konuşmasında, “Aziz İzmirliler, bayrak İzmir’den doğuyor, bayrak İzmir’de destan yazıyor. Bayrak Ege’nin semalarında parlıyor” dedi. Bahçeli, “Dün bayrağımızı, Yüzbaşı Şerafettin bey, göğsündeki yarasına aldırmadan, Konak Meydanı’na asmıştı. Şimdi biz de istediğin, hak ettiğin yerlere and olsun ki asacağız. Seni değersizleştirmeye, yıkmaya çalışan AKP takviyeli bölücülere and olsun ki fırsat tanımayacağız. Seni lekelemeye çalışan, yargılamaya niyetlenen haçlı bakiyelerini and olsun ki şaşkına çevireceğiz. Seni indirmeyi aklından geçiren kalleşlere and olsun ki izin vermeyeceğiz. Çünkü bayrak bağımsızlığın sembolüdür. Şerefimizin namusumuzun simgesidir” dedi.
 
63 AKLI KARIŞIK BU SESTEN ÜRKMELİDİR
 
Akil insanlara da tepki gösteren Bahçeli, “63 aklı karışık bu sesten ürkmelidir. Bu 63’lükler nifak dağıtımından, PKK sözcülüğünden acilen vazgeçmelidir. Aziz dava arkadaşlarıma ve milliyetçi-vatanseverlere çapulcular diyen ve asıl çapulcularla, asıl alçaklarla, asıl kokuşmuş kim varsa kader ortaklığı, fikir birliği yapan Başbakan Erdoğan bu sese dikkat etmelidir. Zira bu ses kendisinin, himaye ettiği teröristlerin, ruhunu teslim ettiği İmralı canisinin kabusudur. Bayrağı lekelemeye çalışan şerefsizler, milleti bölmeye çabalayan utanmazlar, vatanı ayırmaya yeltenen aşağılık yüzler, bu sesle yerin dibine batmalıdır ve inşallah da batacaktır. Gündoğdu’dan yükselen bu ses, son vatanımızda sevgiyle yoğrulmuş, şefkatle büyütülmüş, merhametle beslenmiş, saygıyla olgunlaştırılmış ve asla bozulmayacak olan bin yıllık hukukun müşterek kalp atışı, müşterek beyanıdır” dedi.
 
TÜRK MİLLETİ KITIR KITIR DOĞRANMAKTADIR
 
Başbakan Erdoğan’a sert sözlerle yüklenen Bahçeli, Türkiye’nin kapkara bir dönemin içinde olduğunu söyledi, hükümeti şu sözlerle eleştirdi:
 
“Türk milletinin kimliği buharlaştırılmak, benliği baltalanmak ve varlığı bombalanmak istenmektedir. Emperyalizmin zincirleri kırılarak ve küresel darbe püskürtülerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti parçalara ayrılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. 90 yıl önce bir yükselişin başından, bir yücelmenin ucundan ve bir doğuşun şafağından yola çıkan aziz milletimiz, bugün bitişin yanına, tükenmenin ve yok oluşun kısacık mesafesine gelmiş durumdadır. Bölücü terör, Allah’ın belası bir çözüm ve barış süreciyle Türkiye’yi ve Türk milletini kıskıvrak ele geçirmek için son hazırlıklarını yapmaktadır. Başbakan ve hükümeti, PKK’ya el uzatmış, ayağa kaldırmış ve Türkiye’ye saldırı pozisyonuna getirmiştir. Terör suçundan müebbet hapse mahkum olan ve 40 bin kişinin kanını elinde, yüzünde, hülasa her şeyinde taşıyan İmralı’da yatan katil, Başbakan’la aleni pazarlık yapmaya soyunmuştur. Başbakan Erdoğan Türk milletinin şerefiyle oynadığı gibi, kendi şerefini de iki paralık etmiş ve şeref yoksunluğu sıralamasında bir numarayı kimseye kaptırmamıştır. İmralı canisi ve çetesiyle sürdürülen müzakere süreci; bitmiş, kadavraya dönmüş bir terör örgütünü tekrar diriltmiş ve iki büklüm olan belini doğrultmuştur. Canibaşı siyasallaştırılmış, PKK meşrulaştırılmış ve şu kepazeliğe bakınız ki bölücülük olağanlaştırılmıştır. Türk milleti kendi içinden çıkan bir siyasi irade tarafından kıtır kıtır doğranmaktadır.”
 
BUGÜNE KADARKİ MÜCADALE BOŞA MI?
 
Türk insanının kandırıldığını öne süren Bahçeli, “Neymiş efendim, çözüm ve güzellik olacakmış. Neymiş efendim, terör bitecek, silahlar susacakmış. Neymiş efendim, Türkiye güçlenecekmiş ve ekonomik olarak sıçrayacakmış. Bunların hepsi yalandır, aldatmadır, hayaldir ve asılsızdır. AKP hükümeti, bu iddiaları İmralı canisine ve PKK’ya boyun eğmenin bahaneleri olarak kullanmaktadır. Sayın Başbakan Türkiye’yi 10 yıldır yöneten sensin. İzmir’den sorarım sana, getiremediğin istikrarı PKK’yla mı temin edeceksin? Sağlayamadığın huzuru İmralı canisiyle el ve güç birliği yaparak mı hayata geçireceksin? Sayın Erdoğan, dünyanın neresinde teröristlerden aman dileyen demokratik yollardan seçilmiş bir iktidar vardır? Sen 10 yıldır ne yaptın? Bölücü terör örgütüne teslim olmak şayet her şeyi çözecek ve Türkiye’ye baharı getirecek idiyse, ne diye 29 yıldır mücadele edilmiştir? Ne diye bu kadar kayıp ve külfete katlanılmıştır? Sayın Erdoğan bunlarla ilgili bir fikrin var mıdır? Yoksa küresel çevreler, eşbaşkanlığını yaptığın kanlı projeler sana Türkiye’yi ve Türk milletini tasfiye görevi mi vermiştir? Bunun karşılığında dünyalığını mı biriktiriyorsun, banka hesaplarını mı şişiriyorsun ve yedi ceddine yetecek servetini mi çoğaltıyorsun? Başbakan PKK’lı teröristlerin, silahı bırakıp veya mağaraya gömüp elini kolunu sallayarak sınırlarımızdan çıkıp gitmesini istemiştir. PKK ise her defasında silah bırakmayacağını, böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını açıklamıştır. Başbakan Erdoğan militanlara güvenceler bahşetse de, Türk askerini ve polisini sınırda robota çevireceğini ima etse de, henüz bunda başarılı olamamıştır ve olamayacaktır” dedi.
 
ZALİMLERİN ORTAĞI
 
MHP’nin “Kandil’e bayrak dikin, terör kamplarını dümdüz edin, teröristlerin kökünü kurutun” çağrısı yaparken hükümetin bambaşka bir yolda olduğunu savunan Bahçeli, “Başbakan İmralı canisiyle fiskos halinde PKK paçavralarını Türkiye’ye dikmek için uğraşmış ve bölücü teröre alan açmıştır. Bu nasıl bir kördüğüm, bu nasıl bir art niyet ve bu nasıl bir siyasettir? Sayın Recep Tayyip Erdoğan, senin amacın nedir? Türkiye’de konfederal bir yönetim sistemi kurarak, kendini başkan, İmralı canisini de özerk bir yönetimin başına getirmeyi mi düşünüyorsun? Cevap ver BOP’un eşbaşkanı, zalimlerin ortağı, peşmergenin yoldaşı, teröristlerin hamisi? PKK’ya boyun eğerek nasıl bir gelişme ve ne şekilde bir çözüm olacaktır? Bu acziyet, bu zavallılık yenilmişliğin, zafiyete düşmenin ve zayıflığın tescili değil midir?” diye sordu. 
 
İBLİSÇE TAKTİKLER 
 
Kalabalığa, “Türk olmaktan utanıyor musunuz. Türklüğü ırkçılıkla bir görenleri hoş görecek misiniz. Türk milletine aidiyetten Başbakan istedi diye cayacak mısınız. Türkiye’yi PKK’ya satma ve devretme hazırlığı yapan haramzadeleri affedecek misiniz” diye sorular soran ve “Hayır” cevabı alan Bahçeli şöyle devam etti:
 
“Bu hayırlar, Başbakan’ın, İmralı canisinin ve küresel efendilerinin emellerini Ege’nin dibine gönderecektir. Bu hayırlar Doğudan Batıya, Güneyden Kuzeye Türk milletini yaşatacak ve kardeşliğinin garantisi olacaktır” dedi. Bahçeli, yine alandakilere, “Benimle Türk milletini sahiplenmeye var mısınız. Benimle bayrağı dalgalandırmaya hazır mısınız?” diye sordu ve “Evet” cevabı üzerine “Bu evetler, Türk milletinin kendi kaderine sahip çıkacağının delilidir. Kamuoyu algısını PKK ve İmralı canisiyle yürütülen müzakerelere ikna etmek için iblisçe taktikler uygulanmaktadır. Ve peş peşe açıklamalarla süreç ihanetine desteğin arttığı ifade edilmektedir. Milletimize 'Terör bitsin mi', 'Anaların gözyaşı dinsin mi', 'Barış gelsin mi' diye sorular sorulmakta ve doğal olarak alınan olumlu cevaplar da süreç rezilliğine destek olarak ilan edilmektedir. Soruyorum sizlere, terörün bitmesine itirazı olan var mıdır? AKP’ye yardım ve yataklık yapan yandaş anket kuruluşları, asıl maksadı gizlemeden direk soru sormuş olsalardı, mesela İmralı canisiyle görüşmelere ne diyorsunuz ya da PKK’yla görüşmeleri kabulleniyor musunuz deselerdi, biliniz ki, yayınlanan anketlerde milletimizin bu rezil süreci tamamıyla reddettiği ortaya çıkacaktı.”
 
MELUN KORO
 
Bahçeli, “İşte burası gerçek er meydanıdır. Türk milletinin iradesi tümüyle sözde çözüm sürecine ve yıkım projesine karşıdır. Bugün süreç denilen ihanete sonuna kadar karşı çıktığımızdan dolayı Başbakan, AKP’nin kökü belirsiz yöneticileri ve bölücü ortakları bize ateş püskürmektedir. Bu melun koronun, partimize kandan geçinenler, barışa karşı çıkanlar, terörün bitmesini istemeyenler diyebilecek kadar gözleri kör olmuş, vicdanları kurumuştur” dedi.
 
ORHUN’A GİTMEN SENİ TÜRK VE MİLLİYETÇİ YAPMAYACAKTIR
 
Bahçeli, “Unutmayınız ki, Sevr Antlaşmasını yırtan milli mücadele kahramanlarına da işbirlikçi İstanbul hükümeti aynı şekilde saldırmıştır. Şu benzerliğe bakınız ki, mütareke yıllarında, Yunan ordusunun başarısı için dua eden Adliye Nazırı Ali Rüştü Efendi, İngilizlerin kapı kulu olmuş Sadrazam Damat Ferit Paşa varken, bugün de ABD’li askerlere dua eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti bulunmaktadır. Tüm bunların yanında Başbakan Erdoğan koşa koşa Orhun Anıtları’na gitmiş, büyük devlet adamımız Tonyukuk’un yazıtlarını ziyaret etmiş, sonra da bize 'siz ne yaptınız' diyerek milliyetçilikte ahkam kesmiştir. Sayın Başbakan, Yahudi Cesaret ödülü almak seni Yahudi yapmamıştır. Akdamar Kilisesi’ni onarmak seni Ermeni yapmamıştır. 88 yıl sonra Trabzon Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasına izin vermen seni Ortodoks yapmamıştır. Papa heykeli altında imzalar atman seni Katolik de yapmamıştır. Bu itibarla Orhun’a gitmen, Tonyukuk’un aziz anısına tutunman seni Türk ve milliyetçi de asla yapmayacaktır. Sayın Başbakan sana geçmiş olsun, uğurlar olsun, sen bu treni çoktan kaçırdın. Mardin’de Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığın gün, her zeminde Türklüğü etnik mertebeye indirdiğin ve ırkçılıkla bir gördüğün zaman her şeyi zaten kaybettin” dedi.
 
ALAYINA YETERİZ
 
Zimmet ve kalpazanlıktan sicil almış birisinin, geçmişteki hükümet yıllarımızla ilgili kendilerinden hesap sormaya çalıştığını hatırlatan Bahçeli, “AKP ve PKK ittifakı bize takıldıkça Başbakan hakkımda fezlekeler düzenletip Meclis’e sevk etmekte ve araştırma komisyonları kurduracağını ifade etmektedir. Herhalde bizim korkacağımızı zannetmektedir. Herhalde bizim kendisi gibi hemen gömlek değiştireceğimizi düşünmektedir. Sen değil, destekçilerin, sana yol veren yabancı dostların bir olsun birlik olsun yine fayda etmeyecektir. Zira Allah’ın izni, milletimizin ve İzmirli kardeşimin yardımıyla hepinizin hakkından geliriz, hepinizi yere sereriz. Tüm işbirlikçilerin, müzakerecilerin ve Türk milletine ölümü gösteren terörist zorbaların defterini düreriz. Bir başımıza da kalsak alayına yeteriz. Sayın Başbakan, sen yalanı, dolanı ve müfteriliği bırak da, PKK’ya nasıl teslim olduğunu, bölücülüğün ağına nasıl düştüğünü ve canilere neleri vaat ettiğini açıkla. İmralı canisini nasıl doyurduğunu ve hangi sözlerle umutlandırdığını anlat. Kayıktan gemi filosuna ulaşmanın sırrını ve talihini gel de bu meydanda izah et. İktidara gelmeden önce banka batıranlarla Bozüyük’te ne görüştüğünü, hükümet yıllarında dünürlere, yandaşlara kamu bankalarını nasıl peşkeş çektiğini itiraf et. Ogerlere, Oferlere, Arap şeyhlerine, mısırcılara, yumurtacılara, doğalgazcılara, arazi mafyalarına, ihalecilere millet hazinesini nasıl yağma ettirdiğini onurluysan ifade et. Başbakan, kaçamayacaksın, kurtulamayacaksın, kandıramayacaksın ve bil ki mutlaka iki cihanda da istismarlarının, talan ve tahribatlarının hesabını vereceksin” diye konuştu.
 
HESAP VERECEKSİN
 
Bahçeli, konuşmasının sonunda, “Biz her şeye katlanmaya razıyız, ama sen ve hükümetin de çalmaktan, çırpmaktan, yetim malı yemekten, teröristlere çanak tutmaktan ve Türk milletine ihanetten kesinlikle bağımsız yargı önünde hesap vereceksin. Bizim yolumuz nettir ve milli birliğe, bin yıllık kardeşliğe gitmektedir. Bizim sözümüz milli, insani ve İslami tüm çağrıları kapsamına almaktadır. Bir kez daha vurgulamak isterim ki, Türk milleti tektir, Türk bayrağı tektir, Türk vatanı tektir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir ve Türkçe tek yaşayacaktır. Kimin nereli ve anasının dilinin ne olduğu bizim için önemli değildir. Türk milletinin mensubu olmaktan iftihar eden, bölünmeden, ayrılmadan ve kopmadan uzak duran her kardeşimle bir bütün olacağız. Kimseyi ayırmadan, kimseyi dışlamadan ve kimsenin kökenine bakmadan kardeşlik hukukunu teminat altına alacağız” dedi.
 
Bahçeli’ye Türk bayrağından bir kaşkolde hediye edilirken, alandan ayrılışı sırasında izdiham yaşandı.
 
DEVLET BAHÇELİ, DÖNÜŞ YOLUNDA KÖFTE YEDİ 
 
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir'de düzenlenen 'Bayrak Mitingi'nin ardından Ankara'ya dönüş yolunda Manisa'nın Salihli İlçesi'nde mola verdi. Değirmen Odun Köfte Salonu'nda verilen molada Bahçeli, Salihli'nin tescillenmiş Odun Köftesi'nden tattı. Bahçeli'ye MHP Salihli İlçe Teşkilatı Başkanı Erol Sakarya, ilçe eski Başkanı Mehmet Akın, belediye meclis üyeleri ile yönetim kurulu üyeleri de eşlik etti. İlçe Başkanı Erol Sakarya ile bir süre sohbet eden Bahçeli, daha sonra partililerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Bahçeli çıkışta bir bebeği severken, yanına gelen çocuklar elini öptü. Öte yandan Manisa'da oynanan Manisaspor, Beşiktaş maçı için Manisa'ya giden bir grup Beşiktaş taraftarı da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile hatıra fotoğrafı çektirdi.