Mezarımızı Taştan Oymayın!

Mezarımızı Taştan Oymayın!

Burdurlular yüzlerce taş ocağı yetmezmiş gibi elde kalan son doğal alan olan Söğüt Dağlarının da yağmaya açılmak istenmesin isyan etti…

Burdurlular yüzlerce taş ocağı yetmezmiş gibi elde kalan son doğal alan olan Söğüt Dağlarının da yağmaya açılmak istenmesin isyan etti…
 
Yüzlerce taş ocağı açılarak doğası yağmalanan, tarım alanları ve su kaynakları yok olma tehdidiyle karşı karşıya bırakılan Burdur Gölü ve çevresinde şimdi de yıkımdan korunan son alan olan Söğüt Dağları taş ocaklarının katliamına açılıyor. Cumhuriyet Meydanı’nda bir açıklama yapan Burdur Sivil Toplum Platformu girişime sert tepki göstererek, 25 Haziran Salı günü toplanacak olan ‘Burdur Yerel Sulak Alan Komisyonu’nun, Burdur Gölü tampon alanının mermerciliğe açılıp açılmayacağını görüşerek bölgenin kaderini belirleyeceğine dikkat çekti. Platform Başkanı Kemal Arslan, “Söğüt Dağlarını mermerciliğe açmayın, Burdur’un mezarı mermer olmasın!” çağrısında bulundu.

 
BURDUR GÖLÜ’NE YENİ TAŞ OCAĞI TEHDİDİ
Türkiye’nin Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile korunan 14 sulak alanından biri olmasın yanında önemli bir tarım ve hayvancılık merkezi olan Burdur Gölü ve çevresinin, yeni taş ocaklarının tehdidi altında olduğu uyarısında bulunuldu. Türkiye’nin 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri olan bölgede birçok mermer ocağının bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, mermer ocağı atıklarının ağaçlandırma alanlarına döküldüğü belirtilerek tarım alanları ve içme suyu kaynaklarının tehdit altında olduğu dile getirildi.
 

SÖĞÜT DAĞLARI’NI KORUYAN 3 NO’LU KARAR DEĞİŞTİRİLECEK
Bölgedeki mermer ocaklarının yarattığı tahribat sürerken şimdi de Burdur Gölü’nün kıyısındaki Söğüt Dağlarının Göl Yönetim Planı’nın 3 no’lu kararı değiştirilerek mermerciliğe açılmak istendiğine dikkat çekilen açıklamada, 2008 yılında hazırlanan ve Söğüt Dağlarında mermercilik faaliyeti yapılmasın engelleyen Burdur Gölü Yönetim Planı 3 no’lu kararına atıfta bulunularak, kararda yer alan şu ifadelere yer verildi:

Burdur Gölü’nün güneyinde, Burdur İli Özel Hüküm maddesi sınırından itibar Yarıköy, Yazıköy, Kumluca, Aşağımüslimler, Karakent, İlyas hattında Isparta Havaalanı arasında kalan hat boyunca tampon bölge sınırları içindeki alanlarda yaban hayatının korunması, gölün peyzaj bütünlüğünü bozması nedeniyle daha önce izin almış tesislerin dışında madencilik faaliyetleri ile tesisleşmeye gidilemez.”.
 

SÖĞÜT DAĞLARI YIKIMA AÇILACAK
2008’den buyana Göl Yönetim Planı’nın 3 no’lu kararı sayesinde Söğüt Dağları’nın mermercilik faaliyetinden korunduğuna dikkat çekilen açıklamada, Burdur Gölü Yönetim Planı’nın yasal gereklilik çerçevesinde Burdur Yerel Sulak Alan Komisyonu tarafından revize edildiği belirtilerek Burdur halkının görüşleri dikkate alınmadan hazırlanan taslak planda 3 no’lu kararın iptal edilerek Söğüt Dağları’nın mermercilik faaliyetlerine açılacağı dile getirildi.
 

ARDIÇ ORMANI VE AKKUYRUKLU KARTALLAR TEHDİT ALTINDA
Söğüt Dağları’nın bölgenin en yoğun bitki örtüsünü barındırdığına işaret edilen açıklamada, “Dağların yüksek kesimlerinde karaçam ormanları, alt kesimlerinde ardıç ormanı ve Söğüt Yaylasında Ulu Ardıç Tabiat Anıtı bulunuyor. Dağların göle yakın kısımları nesli tehlike altında olan dikkuyruk dâhil yüzlerce su kuşunun barınma alanı. Söğüt Dağlarının üst kısımları ise yine nesli tehlike altında olan akkuyruklu kartal da dâhil yırtıcı kuşların üreme ve barınma alanı. Söğüt Dağlarının eteklerindeki köyler, bölgenin en önemli tarım sahaları. Yağmurla gelen su, dağlardan yüzey akışıyla ve yeraltına sızarak Burdur Gölü’nü besliyor” denildi.
 

BURDUR GÖLÜ HIZLA KURUYACAK
Söğüt Dağları’nın mermerciliğe açılması durumunda karaçam ormanları ve ardıç ormanının yok olacağı uyarısında bulunulan açıklamada; “nesli tehlike altında olan akkuyruklu kartalların yaşam alanı ortadan kalkacak. Mermer tozu toprağın gözeneklerini tıkayarak köylerde tarımsal verimliliği düşüreceği gibi, yeraltı suyollarını bloke ettiği için yeraltı su seviyesinin düşmesine de yol açacak. Burdur Gölümüzün suyu her geçen gün zaten çekiliyor. Yer altı suyunun azalması Burdur Gölünün kurumasını daha da hızlandıracak. Burdur Gölü’nü çevreleyen, kentimizin yanı başındaki Söğüt Dağlarındaki bu doğa tahribatı, gölün ve kentin peyzaj güzelliğini ortadan kaldıracak” görüşüne yer verildi.
 

‘ELİMİZDE BİR TEK SÖĞÜT DAĞLARI KALDI’
Söğüt Dağları mermerciliğe açılması durumunda oluşa bilecek doğa tahribatının, 2008 yılında hazırlanmış olan Burdur Gölü Yönetim Planı’nın 3 no’lu kararında da ifade edildiği anımsatılan açıklamada, “5 sene sonra biz Burdurluların görüşleri alınmadan bu karardan vazgeçilip Söğüt Dağları mermerciliğe açılmak isteniyor? 3 no’lu karar zaten daha önce izni alınmış mermer ocaklarının faaliyetini sürdürmesine izin veriyor, yenilerinin açılmasını engelliyordu. Burdur Gölü Havzasının hemen hemen her dağında mermer ocakları var. Elimizde bu doğa tahribatından koruyabildiğimiz bir tek Burdur Gölü kıyısındaki Söğüt Dağları kaldı” denildi.
 

BURDURLULAR 3 NO’LU KARARIN DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTEMİYOR
Burdur’un doğası, tarımı ve turizminin geleceği için kaygı duyan tüm Burdurlular’ın 3 no’lu kararın değiştirilmesini kesinlikle istemediğinin altı çizilen açıklamada, ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Söğüt Dağlarının mermerciliğe açılmaması için gelecek hafta toplanacak Burdur Yerel Sulak Alan Komisyonu üyesi kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz.

Nesillerdir içinde yaşadığımız, dedelerimizden, ninelerimizden bize miras kalan doğamızın, havamızın, suyumuzun mermer ocaklarıyla bozulmasının, tahrip edilmesinin karşısında duracağız. Kentimizin yanı başında, elimizdeki tek doğal alanlardan biri olan Söğüt Dağlarında açılacak olan yeni mermer ocakları, biz Burdurluların, çocuklarımızın, torunlarımızın ve Burdur’un mezarı olacak.



MEZARIMIZ MERMER OLMASIN
Burdur Gölü havzasının mermer işletmeciliğine açılmasını sağlayacak Göl Yönetim Planının 3. maddesi değişikliğine engel olmakta da bekliyoruz. Tüm etkili ve yetkilileri, Burdur Yerel Sulak Alan Komisyonunun sivil ve kamu kurum temsilcilerine sesleniyoruz: Biz Burdurluların taleplerine kulak verin, Söğüt Dağlarını mermerciliğe açmayın, Burdur’un mezarı mermer olmasın!”