Mehmet Ali Alabora; Türkiye Bir Korku Ülkesi

Mehmet Ali Alabora; Türkiye Bir Korku Ülkesi

İşte Birgün’de yayınlanan Alabora röportajının ilgili bölümü:

Tiyatrocu Memet Ali Alabora, Birgün Gazetesi’nden Gülşen İşeri’nin sorularını yanıtladı. Alabora, “Türkiye’nin yönetim biçimi bu korkuyu her defasında dönüştürerek, yeniden tasarlıyor” dedi ve ekledi, “Türkiye bir korku ülkesi, dünyadaki bütün sistemler korku üzerine kurgulanıyor ama Türkiye bunun nadir örneklerinden biri...”
 
İşte Birgün’de yayınlanan Alabora röportajının ilgili bölümü:
 
“-Bu örgütlenme halka da yansıyor mu sizce? Yoksa halk kahraman mı bekliyor?
 
Öyle bir zamanda yaşamıyoruz biz artık. ‘Arap Baharı’ diye bir şey yaşadık, bir kaç ülkede devrim oldu ve arkaya kalan hiçbir kahraman yok. Bir tane ideoloji yok. Sanatçılar değil, herkes sokakta olacak. Ben sanatçının sırf sanatçılığından ötürü böyle bir görevi olduğunu düşünmüyorum. Herkesin aynı derece bu sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
 
Bir Ahmet amcanın da arkasından gidileceğine inanıyorum. Bazen oyuncunun yaratamadığı etkiyi de yaratabilir. Evet, bazen oyuncular daha görünür, gündemde kalıyor, bu kullanılabilir bir enstrümandır ama bu mazeret olmamalı.
 
Dolayısıyla da Biz kahramanlık döneminde değiliz. Biz dijital bir algıdayız ve dijital algının örgütlenmesi de başka bir şey.
 
-Arap Baharı dünyayı dolaştı ama Türkiye’ye uğramadı... Bunu neye bağlıyorsunuz?
 
Dünyanın her yerinde insanlar korku sınırını geçtiler. Dünyanın bin kentinde işgal hareketi oldu. Arap Baharı oldu, Wall Street oldu... Evet, Türkiye’ye hiç uğramadı çünkü Türkiye korku sınırını aşmadı. Korku sınırını aşmak için bir emarede göstermedi. Dolayısıyla Türkiye’nin şöyle bir özeliği var; Türkiye dünyanın en hunhar ve başarılı darbelerinden birini gördü… O darbenin toplum nezdinde ki başarısı öyle bir başarı ki, o büyük korku hepimizi öyle bir sarmış ki, bu korkuyu yönetmeye devam ederek bugün aynı korkudan beslenerek ve o korku katlanarak devam ettiriliyor. O yüzden de Türkiye’nin korku sınırını aşması dünyadan uzun sürüyor.
 
-80 darbesinin üzerinden 32 yıl geçti hala mı o korkuyu besliyoruz?
 
Biz beslemiyoruz. Türkiye’nin yönetim biçimi bu korkuyu her defasında dönüştürerek, yeniden tasarlıyor. Öyle bir tasarlıyor ki; örneğin referandum buna karşı yapılıyormuş gibi yapıldı ama yeni bir korku yaratarak yapıldı.
 
Bizim çok hikayemiz var. Unutmayacağımız travmamız bir iki tane değil. Türkiye bir korku ülkesi, dünyadaki bütün sistemler korku üzerine kurgulanıyor ama Türkiye bunun nadir örneklerinden biri...”