Öğle yemeği sırasında su ile dolan ve 18 arkadaşının mahsur kaldığı ocaktan kurtulan 8 işçiden Kerim Pınarlı, "Yemek saatimizdi. Yemek yiyorduk. Bir anda fırtına eser gibi ocağın içinde bir şey oldu. Bununla beraber gaz kokusu gelmeye başladı" dedi.

Önce diğer galeride göçük olduğunu sandıklarını belirten Kerim Pınarlı, dehşet anını şöyle anlattı

"Biz hemen arkadaşlarımızın yanına gidiyorduk ki, arkadaşlarımız 'gelmeyin kaçın' diye bize bağırdılar. Bizim vardiya çavuşumuzda cihaz vardı. Bu cihaz ötmeye başladı. Bu gaz kokusu olduğunu gösterir ve tehlikedir. Biz kaçmaya başladık. 25-30 metre gittik. Bize 'kaçın gelmeyin' diyen arkadaşlar döndük baktık gelmediler. Biz tekrar durduk neden gelmediler diye baktık, bu sefer gaz kokusu daha fazla gelmeye başlayınca biz kaçmaya başladık. Kaçtık kendimizi bir an evvel atalım dışarı diye. Biz daha çok gaza yakalanacağız diye, hızlı şekilde çıkalım diye uğraştık. Koştuk, desendereye (çıkış rampası) vardık bizim arkamızdan su yetişti. Biz saniyelerle, dakikalarla kurtulduk. Biz 6 kişi içeriden çıktık. Buradaki galeriden ise 2 kişi çıkmış. Diğer arkadaşlar içerideler.'

ÖĞLE YEMEĞİ DAHA ÖNCE DIŞARIDA YENİYORDU

Kerim Pınarlı, daha önce yemeğin dışarıda yenildiğini, sonradan içeriye alındığını belirterek, "Öğle yemeğini içeride yiyorduk. Daha önce dışarıda yerdik. Sonra içeri aldılar. Bu 2 asgari ücret olayından dolayı. İçeride olacak dediler. İçeride yemeye başladık. Bu yemek saati dışarıda olsaydı, bu durumlar yaşanmazdı. En azından işçilerimiz hepsi dışarıda olurdu. Tam yemek saatine denk geldi. Yemek saatinde herkes yemeğini yediği için muhtemelen hep arkadaşlarımız üçer beşer aynı sofrada gittiler. Şu anda 350-400 metre aşağıdalar. Bir vardiyada 30-32 kişi olarak çalışıyordu. Net olarak söylemeyim. Bu sayıyı tam söylemem için puantaj defterine bakmamız lazım. Biz içeri girip de çıkan 8 kişiyiz. Diğer arkadaşlarımız içerde kaldı" dedi.

Aynı bölgede 11 yıl öncede bir madende grizu patlaması olmuş 10 madenci yaşamını yitirmişti.