Köy yoksa geleceğimiz de yok!

Köy yoksa geleceğimiz de yok!

Köy muhtarları Yerel Yönetim Yasası'na karşı meclis kurdular...

Köy yoksa geleceğimiz de yok!
 
Köy muhtarları Yerel Yönetim Yasası'na karşı meclis kurdular...
 
Yusuf Yavuz
 
Yerel Yönetim Yasasıyla tüzel kişilikleri sonlandırılarak mahalle statüsüne dönüştürülecek olan köylerin muhtarları, Seferihisar Belediyesi'nin öncülüğünde bir araya gelerek Geleceğin Köyleri Hareketini başlattı. Teos antik kentindeki tarihi parlamentoda bir araya gelen muhtarlar İzmir Köy Meclisi'ni kurarak ortak mücadele etme kararı aldılar. 
 
Türkiye'de yerel değerlerin korunarak kalkınmasına öncülük eden İzmir'in Seferihisar ilçesi, bu modelin anayasası olarak kabul edilen ilk Sakin Şehir olma özelliğini de taşıyor. Seferihisar Belediyesi, bu kez de Büyükşehir Yasası ile birlikte tüzel kişilikleri sona erecek olan köylerin mahalle statüsüne dönüştürülmesine karşı "Geleceğin Köyleri Hareketi"ne öncülük ediyor. 
 
9 KÖYLE BAŞLAYAN HAREKETE KATILAN KÖYLER BİN'İ AŞTI
Ocak ayında Seferihisar'a bağlı 9 köyün bir araya gelmesiyle başlatılan Geleceğin Köyleri Hareketi kısa sürede yayılarak binden fazla köyü bir araya getirdi. 27 Nisan'da Seferihisar yakınlarındaki Teos Antik Kenti'ndeki tarihi parlamentoda bir araya gelen köy muhtarları , 'İzmir Köy Meclisi'nin kuruluşunu da ilan ettiler. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'ın ev sahipliği yaptığı buluşmaya, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger,  Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ve Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin'in yanısıra çok sayıda ilçe belediye başkanı ve yüzlerce muhtarın katılırken, köy muhtarları bir de manifesto yayınladı.
 
KONUYU BAŞBAKAN'A TAŞIYACAKLAR
Taşıdıkları dövizlerle köylerinin mahalle statüsüne dönüştürülmesine izin vermeyeceklerini yansıtan muhtarlara belediye başkanları da destek verdi. Burada bir konuşma yapan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, konuyu Başbakan Erdoğan'a taşıyacaklarını ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını dile getirdi. CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ve harekete destek veren belediye başkanları da yaptıkları konuşmalarda ortak mücadele vurgusu yaptı.
 
'DÜNYADA İLK KÖY ANADOLU'DA KURULDU'
Burada okunan Geleceğin Köyleri Hareketi Manifestosu'nda ise "Köy yoksa geleceğimiz de yok!" vurgusu yapılarak; "biz bu topraklarda hep vardık. Doğadan aldığımız kadarını ona geri verdik. Bunu yaparken, insanla ve tüm canlılarla uyum içinde yaşadık. Toprağı, suyu ve tohumu candaş bildik. Dünyada ilk köy burada, Anadolu’da kuruldu. İnsanlığın ilk evleri, bu topraklarda inşa edildi.Tohum ilk önce bizim analarımızın avcuna düştü. Buğday, arpa, erik ve daha nicesi... Anadolu’dan yayılıp kim bilir kaç insanın rızkı oldu. Sayısız oyun, türkü, horon, zeybek, halay, ağıt... Bizim meydanlarımızda oynandı, söylendi ve buralardan dalga dalga yayıldı" ifadelerine yer verildi. 
 
'YAŞAMIN KAYNAĞI TOHUM PATENT ALTINA ALINDI'
Manifestoda ayrıca şu görüşlere yer verildi: "Yazık ki bu toprağın insanı köklerini kaybetme noktasına geldi. Anadolu ve Trakya köylerinden yayılıp dünyaya ilham veren kadim kültürüne sırtını döndü. Geçmişini geleceğinden ayırdı. Evlerimiz sessiz sedasız yıkıldı. Yüzlerce yıl, nesilden nesile taşınan tohumlar kayboldu. Tohum, yaşamın kaynağı, patent altına alındı. Düğün yerlerinde oyunlarımız oynanmaz oldu. Deyişlerin, manilerin, masalların anlamını hatırlayan kalmadı. Son elli yılda köylerimizin büyük kısmı boşaldı. Şehre göç etmek zorunda kaldı.
 
16 BİN KÖY TEK CÜMLEYLE KALDIRILDI
Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurdu. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzel kişiliği tek bir cümleyle kaldırıldı. Yeryüzünün ilk köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzerini tek bir cümleyle çizmek mümkün mü? Değil elbette.
 
KÖY, HEM GEÇMİŞİMİZ HEM DE GELECEĞİMİZ
Köy, köktür ve tohumdur. Köy, hem geçmişimiz hem geleceğimizdir.  Tüketen insanın savaşların içine sürüklendiği bir çağda, köyler sakince üreten geçmişle geleceğin harmanlandığı yerler olmalıdır. Şehirde veya köyde, nerede yaşarsak yaşayalım sağlıklı bir doğal çevre ve kırsal alana ihtiyacımız var. Köy olmazsa şehirde ne yiyebiliriz? Fabrikasyon sebze ve meyveleri mi, yoksa büyük şirketlerin GDO’lu ürünlerini mi?
 
'GELECEĞİN KÖYLERİNİ YEŞERTECEĞİZ'
Biz, geleceğin köyleri, köy olma hakkımızı anayasal düzeyde savunmak için bir araya geldik. Daha da önemlisi, yasaların hiç düşünmediği bir görevi sürdürmek, geçmişle gelecek arasında köprü olmak için bir araya geldik. Bereketli ve sağlıklı bir toplum için geleceğin köylerini yeşertmeye niyet ettik.
 
Fotoğraflar: Mehmet Orşahin