Cengiz Yıldız

Cengiz Yıldız

KOPYA OPERASYONLAR.. CHP-FENERBAHÇE!

 "Türkiye'de Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı, başarılı ve ilkse, bu ülkede her şey mutlu ve huzurludur. Esnafın yüzü güler. Perakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar, meyhaneler fuldur. Statlar Türkiye'nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür. Kötü (!) uğurlanmasına rağmen. Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz."  İslam Çupi..


Rahmetli İslam Çupi'nin de yıllar önce belirttiği üzere Türkiye'yi sarsacak, Kitleleri hareketi geçirecek bir kumpas planı hazırlıyorsanız eğer, Fenerbahçe'nin baş rolde olmadığı bir plan düşünülemez..


Uydurma delillerle Ergenekon dediler , Balyoz dediler; Türkiye'nin en saygın isimlerini, paşalarını tutukladılar, hapsettiler; ne zaman ki  Fenerbahçe'ye girdiler, on binler sokaklara döküldü..Üç dört ay sonra unutulur sandık dediler unutulmadı..İlk isyan fitilini Fenerbahçe taraftarı ateşledi.. Bu gün artık bu davaların ısmarlama davalar olduğu bir kısım fanatik takım taraftarı yorumcular hariç herkes tarafından kabul edildi ve  ne yönden bozulması gerektiği tartışılır oldu..Hepimiz Üç Temmuz operasyonundan sonra kendilerine durumdan menfaat çıkartanları biliyoruz, tek  bilinmeyen bu operasyonun kimler tarafından ve nasıl planlandığı. 


Bu proje için Fenerbahçe Kulübünün seçilmesinin özel bir nedeni vardı.. Fenerbahçe'ye hakim kurumsal yapı ve kongre üyelerinin büyük çoğunluğu, kurulduğu günden beri  Cumhuriyetçi ve Ulusalcı bir çizgidedir. Fenerbahçe Kulübü de; tıpkı Ergenekon diye bir örgüt uydurularak hapis edilen ve ortak kimlikleri Ulusalcı ve Cumhuriyetçi olan, Türk ordusunun değerli mensupları, akademisyenleri ve gazetecileri gibi hedefe konuldu. Irak tezkeresinin reddi ile planlanan ve uygulamaya konulan, retçi  Ulusalcı cephenin bütün unsurları ile tasfiyesi operasyonundan Fenerbahçe'de nasibini aldı. Şike operasyonunun başladığı ilk günlerde Aziz Yıldırım'ın Ergenekonun kasası, Fenerbahçenin ise Ergenekonun odağı olduğu yansıtıldı gazetelere..Nedense çoğu Galatasaraylı olan hizmete yakın yazarlar ve televizyoncular yazıları ve programları ile bu algının mühendisliğine soyundular. Elbette ki operasyonların arkasında Amerika olup; Türkiye'deki işbirlikçileri gereken 'Hizmet'i verdiler. Artık yargı ve emniyette yuvalanan bazı  cemaatçi kadroların  Amerikan çıkarlarına uygun operasyonlar projelendirdikleri gün gibi aşikardır..


Fenerbahçe Operasyonunu irdelemeden önce  serinin ilk produksiyonu olan CHP Operasyonuna mercek tutmak filmi bize daha anlaşılır kılacaktır. Bildiğiniz gibi son  günlerde CHP yönetimi, Mustafa Sarıgül ve Cemaat çok yakınlaştı ve Sarıgül, tüm itirazlara rağmen Kılıçdaroğlu tarafından CHP'nin İstanbul Belediye Başkan adayı ilan edildi.. Bu sürece nasıl gelindi, yakınlaşmayı kimler nasıl sağladı?


Sarıgül'ün CHP adaylığından önce Deniz Baykal'ın başkanlıktan nasıl alaşağı edildiğini hatırlamakta fayda var. Baykal'a ait kaset piyasaya sürülmeden üç ay evvel, 'Derin Galatasaraylı' İnan Kıraç Deniz Baykal'ı ziyaret eder ve kendisine üç CHP kurmayının tasfiye edilmesi gerektiğini iletir. Baykal'ın bu talebi reddetmesinden üç ay sonra piyasaya sürülen bir kaset siyasi kariyerini bitirir. Mit tarafından son günlerde ortaya atılan belgelere göre kaseti cemaate yakın gazeteciler piyasaya sürmüştür. Başkanlıktan istifa eden Baykal'ın yerine Aydın Doğan medyasının Belediye seçimlerinde parlattığı Kemal Kılıçdaroğlu seçilir. Kemal Kılıçdaroğlu alevi kökenli olmasına rağmen, parti içindeki Ulusalcı alevileri bile tasfiye eder, tıpkı İnan Kıraç'ın Baykal'dan talep ettiği gibi.


Koç grubunun Gezi olaylarında ki tavrı nedeniyle, Hükümetin Gurup şirketlerine karşı başlattığı yıldırıcı maliye operasyonları ve ihale iptallerine varan hamlelerin henüz sıcaklığını kaybetmediği ve  Mart 2014'te yapılacak Belediye seçimleri ile ilgili adaylık açıklamalarına sayılı günler kala başta Savcı Zekeriya Öz olmak üzere, Ergenekon, Balyoz ve Şike operasyonunu yapan kadrolar, AKP'ye yönelik rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarını başlatır.. Bu operasyonların üzerinden  bir hafta geçmeden CHP, 'hizmetin' koynuna aldığı Sarıgül'ü partinin İstanbul Belediye Başkan adayı ilan eder.. Yarın öbür gün Sarıgül  CHP'nin başkanı olursa büyük tesadüf olur mu? Beş bine yakın Atatürkçü gönüllü gencin durarak oluşturduğu, büyük  Atatürk portresi projesi 'Duruyoruz organizasyonu' bile ilk olarak Şişli Belediye Başkanı Sarıgül'e teklif edilmesine rağmen kabul görmez..CHP nin nereye doğru koştuğunun en güzel örneği budur..

Yılmaz Özdil'in 28.Aralık 2013 tarihinde köşesine taşıdığı Beykoz Konakları  müdavimleri kimler?:
''Ve yeni Chp; Deniz Baykal'a komplo kurulduğu bizzat Başbakan tarafından itiraf edildiğine göre? Salağa mı yatacak yeni CHP? Duymazdan mı gelecek? Bizim partiyi kim kurcaladı, kim dizayn etti diye sormayacak mı? Ulusalcılar birer birer kapının önüne konurken..Nasıl oldu da bi kolumda özerkçileri, bi kolumda liboşları buluverdim diye merak etmeyecek mi? Bizim genel merkez Ankara'da değil miydi yahu, Neden Beykoz Konakları'ndan yönetiliyoruz diye özeleştiri yapmayacak mı?''

Gazetelere yansıdığı için rahatça cevaplayalım. Beykoz Konakları’nda Hüsamettin Özkan’ın evinde: İnan Kıraç, Sarıgül, Ateş Ünal Erzen, Sözcü Gazetesi’nin sahibi Ertuğrul Akbay ve CHP İstanbul milletvekili Aydın Ayaydın bir akşam yemeğinde buluştular.


Cumhuriyet değerlerini savunan Atatürkçü CHP'ye yapılan ve Deniz Baykal'ı devirmeyi başararak partideki Ulusalcı kanadın tasfiyesi ile devam eden Amerikan menşeli operasyonun neredeyse bir benzeri, CHP operasyonunda başı çeken unsurlar maharetiyle Fenerbahçe Spor Kulübüne de yapılmak istenmiştir..Adeta serinin devam filmi niteliğindeki aynı yapımcı ve Cast'ın çektiği 'Fenerbahçe Operasyonu' adlı filmin kamera arkasına bakalım.. 


Önceki yazımda da belgelediğim üzere Savcı Zekeriya Öz Fenerbahçe operasyonu için düğmeye bastığı 2010 Aralık ayından günler önce  Galatasaray Kulübü Kongre Üyesi olmuştu.Arena Stadı açılışında ki meşhur yuhalama olayının İnan Kıraç tarafından organize edildiği yakın zamanda gazeteci Cem Küçük tarafından da belirtildi. Zekeriya Öz'de yuhalanma olayı sırasında Arena stadındaydı..16 Ocak 2011 tarihinde ki Başbakanın yuhalanma olayından bir gün sonra İnan Kıraç'ın durup dururken Adnan Polat'ın istifa etmesi gerektiği çıkışı, Cem Küçük'ün bu savını adeta destekler nitelikteydi..


İnan Kıraç'ın  kendisine ait Karsan şirketinin ihalesi için 2.Şubatta gittiği Amerika'dan döndükten 1 gün sonra, Savcı Öz  sudan sebeplerle önce 04.Şubat.2011 tarihinde TFF Başkanı Mahmut Özgener'i dinlemeye başlamış, daha sonra 'Fenerbahçe maçına iyi bir hakem atanmasını istediği bir konuşma üzerine 17.Şubat.2011 tarihinde de  Aziz Yıldırım'ı  dinlemeye dahil etmiştir..


İnan Kıraç bu sırada Adnan Polat'ı yıkmaya o kadar kararlıdır ki, 7 martta çıktığı TV programında eğer istifa etmezse ibra edilmeyerek ayrılmaya zorlanacağını bile ifade eder ve sözünü tutar. Bir başka derin Galatasaraylı Türker Aslan hukuku çiğnemek pahasına Adnan Polat'ı mali yönden ibra ettirmeyerek seçime katılmasını engeller. Polat'a yapılan bu darbe Liselilik ile bile açıklanamayacak kadar sert ve yakışıksızdır. Kıraç için Aysal'ın adaylığı bu süreçte olmazsa olmazdır..Polat Aziz Yıldırım'ı dava sürecinde arkadan vurmayacak kadar beyefendidir, Aziz Yıldırım ile dostluğu da vardır; üstelik Hükümet ile ters düşemeyecek bir iş adamıdır..Aysal ise Türkiye'deki yatırımları Uluslararası tahkim şartı ile korunan, Kıraç'ın sözünden dışarı çıkmayacak ve en ufak bir duygusal zayıflık taşımayan bir portredir. Aysal, Galatasaray'ın daha o tarihte planlanmış derin borsa operasyonunu da götürebilecek bir finans uzmanıdır ve İnan Kıraç için olmazsa olmazdır. Aysal sonradan  İnan Kıraç vasıtasıyla Aydın Doğan  ile yakınlaşarak ortak enerji santralleri yatırımları da yapmıştır..Doğan medyanın ise  tüm Fenerbahçelileri çıldırtan yayınları hala hafızalardadır..


Meşhur Şike yasası, İnan Kıraç ile yakınlığı bilinen TFF Başkanı Mahmut Özgener ve derin Galatasaray'ın hizmetkarları  Başkan vekili Lütfi Arıboğan ve TFF Hukuk Müşaviri Prof. Dr. İlhan Helvacı vasıtasıyla, alelacele ve kulüplerin hazırladığı tasarı değiştirilerek 30.Mart.2011 tarihinde yasalaşmıştır. İnan Kıraç'ın Adnan Polat'ı yıkıp yerine  sözünün dışına çıkmayacak Ünal Aysal'ı getirmesi sürecini başlatan 27.Mart.2011 tarihli Mali kongre de  Şike Yasasının kabul tarihine yetiştirilmiştir..Aynı tarihlerde Zekeriya Öz Başsavcı vekilliğine atandığı için dosyayı Mehmet Berk'e vermek zorunda kalmıştır.


15.Mayıs.2011 tarihinde Ünal Aysal rekor oyla Galatasaray Başkanı seçilir; Mustafa Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül de listededir. Emir Sarıgül'ü 2012 yılında ki bir maçta Zekeriya Öz ile verdiği fotoğraf karesinden hatırlarsınız..Prodüktöründen, yönetmenine, başrol oyuncusundan figüranına aynı ekip; siyasi-polisiye türündeki  filmleri ile aynı anda, Üç Temmuz pazar sabahı vizyona giren sosyal-polisiye türündeki  devam filmlerini de hazırlamıştır...


Bütün bunların hepsi tesadüf, ne var ki bunda diyenler için, bir de bunu dinleyin. İnan Kıraç 25.Mayıs.2011 tarihinde 12.Haziran.2011 seçimlerinden 17 gün önce, kamuoyu yoklamalarında AKP oylarının CHP'ye tam 22 puan fark atmasına rağmen,CHP'nin seçimden birinci parti olarak çıkacağını iddia etmiştir.. O kadar iddialıdır ki Amerika'da bulunduğu sırada edindiği bilgilerden dem vurarak bu sonuç  ile ilgili iddialara bile girer.Ne kadar iddialı olduğunu anlamak için o tarihlerde konuyu köşesine taşıyan Fehmi Koru'nun sorusuna bakalım:

             "Washington'da Ak Parti'nin oy oranının yüzde 38'e düşeceği hesaplanıyor... Ürettiği aracı New York taksisi olarak pazarlamak üzere geçtiğimiz birkaç ayı ABD'de geçiren İnan Kıraç daha ileri gidip "Sandıktan CHP birinci parti olarak çıkacak" iddiasıyla önüne gelenle bahse giriyor...Ak Parti'nin oyları şimdilerde araştırmalarda çıkandan 15 puan kadar aşağıya düşecekse bu nasıl olacak? İktidar partisinin oylarının budanmasıyla sonuçlanacak ne gibi gelişmeler yaşanacak seçime kadar geçecek süre içerisinde? Ne, nasıl, kimler devreye girdiği için olacak? Sizin bir fikriniz var mı?"


Sanki İnan Kıraç, 22.Mayıs'ta ligler Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile sona erdiği için, 12.Haziran seçimlerine kadar geçecek 20 gün zarfında haklı olarak operasyon beklentisindedir. Fenerbahçe operasyonu ile Hükümetin kaybedeceği oyu kafasında hesaplayan Kıraç, CHP'nin seçimleri kazanacağına dair iddiaya girmektedir. İnan Kıraç gibi Türkiye'nin önde gelen bir işadamının Başbakanı geçin, CHP'yi bile şaşırtan iddiasının ardında yatan gerçek belki de budur..Kamuoyunda infial yaratan Şike ve Rüşvet operasyonlarının hep seçim süreçlerine denk gelmesi de tesadüftür..Bu operasyonların hep İnan Kıraç'ı mutlu etmesi de tesadüftür..Bu kadar tesadüfe ancak  filmlerde rastlayabilirsiniz!...


İnan Kıraç ve açık kaynaklardan yapılacak  kısa bir araştırma ile kolayca  öğrenebileceğiniz mensubu olduğu Organizasyonlar, Fenerbahçe'yi değil Şampiyonlar Liginden, izin verilse Türkiye Süper Liginden bile düşürebilecek güçtedir. Belli ki Uefa ve Cas'ta bu güçlü organizasyonlar  vasıtası ile bu başarılmıştır, fakat Türkiye'de Fenerbahçe Taraftarının müthiş mücadelesi  buna  engel olmuştur. UEFA  ile  yapılan  anlaşmaya  rağmen kapandı denilen dosyalar bu organizasyonlar vasıtası ile yeniden açılmış ve Fenerbahçe Avrupa kupalarından mahrum edilmiştir. Aziz Yıldırım ve Platini dahi bu Organizasyonun gücünü itiraf etmiştir..Ve bu organizasyonlar gücünü artık AKP İktidarını zayıflatacak hamleler yapmak için kullanmaktadır. Zamanında bu operasyonları yapanlara arka çıkan ve davaların savcısı olan Başbakan, ancak okun ucu kendine döndüğünde savunma vekilliğine geçmiştir..


Atatürk'ün partisi CHP'ye ve Atatürk'ün takımı Fenerbahçe Spor Kulübüne yapılan birbirinin adeta kopyası operasyonlar nasıl oluyor da kamuoyunun dikkatinden kaçıyor..Baykal'da Yıldırım'da aynı ekip tarafından tasfiye edilmek istendi. Operasyonun Organizatörü Atatürk çizgisindeki iki kurumu da ele geçirmek istedi..


İnan Kıraç Fransız Liyakat Nişanı sahibi; siyasetten futbola hep darbeler ile gündeme geliyor.. İlgi duyduğu her alanı dizayn etme  içgüdüsünün,  onu  bu  yaşına rağmen  hayatta tuttuğu  kesin.. Kendisine, Fenerbahçe tarafından son sözün söylendiği günü görecek kadar uzun ömürler dileyelim..


Hepimizin sorması gereken şudur. Bugün Hükümeti yıkmaya çalışan, öncesinde  Fenerbahçeyi yok etme cürreti gösteren bu organizasyona karşı tavrımız ne olmalıdır ?. Yolsuzluğa bulaşmış AKP kadroları mı; yoksa Ülkeyi canının istediği gibi dizayn etme iddiasındaki bu Organizasyon mu daha tehlikelidir? Tıpkı Fenerbahçe'ye yapıldığı gibi Hükümet dahi dört yıl boyunca  dinlenilmiş ve izlenilmiştir..Fenerbahçeden soğuyan, zamanında bu oluşumların savcılığına soyunan Başbakan'a kendi düşen ağlamaz mı diyelim?


Fakat tarih, bugün hükümeti dahi devirebilecek bir güç ile 'Fenerbahçe Cumhuriyetinin' tek başına sürdürdüğü mücadeleyi yazacaktır...

Geldikleri Gibi Giderler!
M.Kemal Atatürk


@cengiz_YILDIZ


Önceki ve Sonraki Yazılar