Kontrol kimde?

Kontrol kimde?

Eğer sıradan biriyseniz, kırsal alana gidip orada bir çiftlik kurarak kendinizi savaşa hazırlayabilirsiniz. Fakat silahlarınızı da yanınıza almalısınız. Açlıktan kırılan bir ordunun üyeleri serseri mayın gibi çevrede dolaşacaktır. Ayrıca toplumu oluşturan

Cem KAPLAN

Amerikan Başkanı Richard Nixon'un Dışişleri Bakanlığını yapmış, 1923 Almanya doğumlu, Yahudi kökenli kurt bürokrat Henry Kissinger geçtiğimiz ay yapılan Dünya Ekonomik Forumu'nun ardından kendisiyle yapılan röportajda; Rusya ve Çin'in eski komünist yapılarından uzaklaşmak için askeri güçlerini artırmalarına ABD"ABD'nin kontrollü olarak izin verdiğini belirtti. Bu hamle ile Rusya'nın Sovyetleşmesini engellediklerini ve Çin'in de Maoist yapıdan uzaklaşmasını sağladıklarını ekledi. Son aşamada ise Ortadoğu'da asıl ABD ortağı İsrail'in hedefi haline gelmiş bulunan İran'ı mezara gömeceklerinin kesin oldugunu işaret ederek; Çin ve Rusya'nın askeri güçlerini artırmalarına izin verdiklerini, ancak bu iznin ve iki devletin güç artırımının gerçek olmadığını, her iki ülkenin de güce sahip oldukları hissinin tamamen ABD'nin kontrolü altında olduğunu söyledi. Kissinger'ın o dönemki açıklamalarından birkaç başlığı aşağıda bulabiliriz:

''Yapmış olduğumuz bu iş aslında çaylağa silahı veren keskin nişancı gibi hocalık yapmak. Biz izin verdiğimiz sürece sahip oldukları silahları kullanabilirler. Eğer kontrolü kendilerine bırakırsak ortalık karışacaktır. Yaklaşan savaş o kadar ciddi ki sadece tek bir süper güç olacak. O da şüphesiz biziz. Bu nedenle AB tek parçalık güçlü devlet inşasını hızlı bir şekilde tamamlamak istiyor. Bunun için ivedilikle giriştikleri süreç, büyük bir güç gösterisinin çok yakın olduğunun işareti. 

Petrolü kontrol ettiğinizde ülkeleri, gıdayı kontrol ettiğinizde insanlığı kontrol edebilirsiniz.

Eğer sıradan biriyseniz, kırsal alana gidip orada bir çiftlik kurarak kendinizi savaşa hazırlayabilirsiniz. Fakat silahlarınızı da yanınıza almalısınız. Açlıktan kırılan bir ordunun üyeleri serseri mayın gibi çevrede dolaşacaktır. Ayrıca toplumu oluşturan bütünün elit kısmı, kendi güvenli mekânları veya özel korunaklı yerleri olmasına rağmen savaş esnasında sıradan siviller kadar dikkatli olmalıdırlar. Çünkü güvenli mekânları da tehdit altında olacaktır. Ordumuza Orta Doğu'da 7 ülkeyi doğal kaynakları için ele geçirmesini emrettik ve bu konuyla ilgili görevini neredeyse tamamladı. Benim orduyla ilgili düşüncelerimin nasıl olduğunu hepiniz gayet açık biliyorsunuz ama yine de ordunun son dönemdeki operasyonlarda ve harekâtlarda kendisine verilen emirleri fazlasıyla yerine getirdiğini belirtmeliyiz. Dengenin sağlanacağı son basamak olarak sadece İran kalmıştır. Çin ve Rusya daha ne kadar izleyici olarak kalıp, ABD'nin temizlik operasyonlarına uzaktan bakacaklar dersiniz? İsrail bütün silahları ve gücüyle Ortadoğu'da öldürebileceği kadar Arap öldürdüğü zaman, büyük Rus Ayısı ve Hastalıklı Çin uykularından uyanacaklar. Umut ediyoruz ki her şey yolunda gider ve Ortadoğu'nun yarısı İsrail toprağı haline gelir. Gençlerimiz son 10 yılda oyun konsollarında kendilerini çok iyi eğittiler. Gerçekten, CODMW 3 gibi oyunlarda kurgulanan savaşlardan hangilerinin yakın gelecekte gerçekleşeceğini görmek son derece ilginç bir gelişme olacak. ABD ve diğer batılı ülkelerdeki gençlerimiz iyi askerler olma ve savaşa katılma yolunda çok iyi hazırlanmışlardır. Kendilerine çılgın Çinliler ve Ruskilerle savaşma emri verildiği zaman itaat edeceklerdir. Küllerden geriye kalan tek bir toplum inşa edeceğiz ve tek bir süper güç kalacak. Kazanan tek bir küresel hükümet olacak. Unutmayınız ki ABD en iyi silahlara sahiptir. Dünyanın başka hiç bir ülkesinin sahip olmadığı silahlara sahibiz. Zamanı gelince bütün dünyaya bunları birer birer göstereceğiz."

Kissinger'in yapmış olduğu açıklamalara hiçbir yorum getirmeden bazı bilgileri paylaşmak doğru olacaktır: 3,7 trilyon $'lık bu kadar büyük bir ekonominin dörtte üçünü silaha yatırması, gençlerini savaş oyunlarıyla bilgisayar başında eğitmesi, bunu çekinmeden açıkça her ortamda dile getirmesi aslında herkesin sandığının aksine, ABD'nin güçsüzleşmesi değil, güç dengeleri içinde tahmin edilenden daha derin yol aldığının göstergesidir.

ABD'nin ardından gelen Çin 143 milyar $ ile dünyanın 2., Rusya ise 71.9 milyar $ ile 3. büyük askeri bütçe harcamasını yapan ülkelerdir.

Çin, yapmış olduğu harcamaları 2002 yılından günümüze %143 oranında artırmıştır.

Rusya askeri harcamalarındaki büyüme ile İngiltere ve Fransa'yı geride bırakmıştır. 2014 yılına kadar askeri harcamalarını %53 oranında artırmayı planlıyor.

Çin ve Rusya'nın yaptığı harcamalar, en büyük silah üreticisi ve alıcısının yaptığı yanında çok küçük bir miktar. Dikkatlerden kaçmaması gereken husus; kendi bölgeleri içinde güçlü ve bunu kullanabilecek gibi görünen ülkeler, aslında Kissinger'ın da belirttiği gibi bunu ancak ABD'nin kontrolü altında yapabilirler.
Çocuğu ürkütmeden elindekini almak mümkündür. Görünen o ki; her iki ülke de güdüm sürecinde kendilerine biçilen rolü tam istendiği gibi oynamakta.