KEDİ KATİLİNE 3 YIL HAPİS

KEDİ KATİLİNE 3 YIL HAPİS

Kedi cinayetinin sanığı üniversiteli M.C.A.’nın yargılanmasına başlandı.

Eskişehir’de geçen Şubat ayında, ‘İletki’ isimli kediyi önce bıçaklayan, sonra  da damacana ile ezerek öldürüp, görüntülerini internette yayınladığı gerekçesiyle hakkında üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan üniversite öğrencisi M.C.A.’nın yargılanmasına Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Sözcü gazetesinin haberine göre; ilk duruşmaya çeşitli barolara mensup hayvan hakları komisyonu üyesi avukatlar, çeşitli STK temsilcileri ve hayvan hakları savunucuları katıldı. Tutuksuz sanık M.C.A.’nın katılmadığı duruşmada, sanık hakkında şikayetçi olan çok sayıda vatandaş hakim tarafından dinlendi. Türkiye Baroları Hayvan Hakları Kurultayı’na mensup barolar ve Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği, Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO), Seferihisar Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (SEHAYDER), Yaşam Hakkına Saygı Derneği (YHS) ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği de suçtan zarar gördükleri gerekçesi ile davaya müdahillik taleplerini mahkemeye iletti. Ancak mahkeme, baroların ve derneklerin müdahillik taleplerini reddederken davanın müştekilerinin katılma taleplerini ise kabul etti.

Duruşmada, sanık M.C.A.’nın talimatla alınan ifadesi okundu. Sanık M.C.A’nın, ifadesinde iddianamede, kendisine yöneltilen suçu işlediğini kabul ettiği görüldü. Duruşmaya katılan avukatlar ise savunmalarında, sanık M.C.A.’nın üst düzeyde cezalandırılmasını talep etti. Tarafları dinleyen mahkeme, sanık M.C.A’ya duruşma günü bildirili davetiye çıkartılmasına karar verdi. Ardından duruşma 11 Kasım 2014 tarihine erteledi.

Duruşma sonrası adliye önünde Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği, ‘İletki’ kedinin yasal ‘koruyucusu’ olan Cafe de Kedi ve Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu adına bir basın açıklaması yapıldı. Yapılan ortak açıklamada, “Bizim malımız değil canımız katledilmiştir ve bu olay telafi edilemez bir durumdur. Uygulanan vahşice cinayet, vicdan ve toplumun hayvanlara karşı takındığı tavırla alakalıdır. İnsanların hayvanlara karşı içlerindeki nefreti hiç çekinmeden kusabilmesinin en büyük nedeni cezai müeyyidelerin caydırıcı olmamasıdır. Sahipli ya da sahipsiz hiçbir hayvana kötü muamele edilmesi hiçbir sebeple kabul edilemez.” denildi.

‘İNSANI ÖLDÜRMEKLE, HAYVANI ÖLDÜRMEK ARASINDA BİR FARK YOK’

Davaya müdahillik talebinde bulunan Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği ile Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nden açıklama yapan Burak Özgüner de şöyle dedi: “Birkaç ay önce yaşanan bu olay karşısında tüm Türkiye ayağa kalktı. Ancak her zaman olduğu gibi bu cinayet de unutulup gitti. Mahkeme ne karar verirse versin, sanık ve benzer fiillerin failleri, katiller bizlerin vicdanında zaten mahkûmdur. Son derece sadist duygularla işlenen bu cinayetin ardından gündeme gelen Hayvanları Koruma Kanunu değişikliği yasa tasarısı şu anda TBMM Genel Kurulu gündeminde. Ancak gündemde olan tasarı, bu tür suçların caydırıcı bir yaptırımla sonuçlanmasını sağlamaya dahi yetmiyor, hatta tasarıdaki son derece ucu açık maddeler nedeni ile tasarının yasalaşmasından, hayvanların korunamayacağı, kolaylıkla öldürülebileceği gerekçesi ile ciddi endişelerimiz var. Yürürlükteki kanunda da gündemdeki tasarıda da Türkiye’de hayvanlar hâlâ birer mal. Bir hayvanı öldürmek ile başka bir savunmasız insanı öldürmek arasında hiçbir fark yok. Hepsi birer yaşam hakkı ihlâli.”

İşte haberle ilgili görüntüler:

Kaynak:Haber Kaynağı