CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, “AKP’nin PKK ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Suriye ve Irak’ın kuzeyine geri çekildiği söylenenlerin yerine, sınırlarımızdan içeriye daha büyük miktarda insan akışı söz konusudur” dedi.

Tarhan yaptığı yazılı açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı’nın Türkiye-Suriye sınırındaki kaçakçılara ilişkin yaptığı bilgilendirmeyi anımsatarak, TSK’nın "kaçakçı" olarak nitelediği grupların, Suriye’nin kuzeyindeki çatışma ortamı nedeniyle Türkiye’ye sığınan El-Nusra mensupları veya PKK’lılar olduğu konusunda kuşkuların olduğunu ifade etti. Son saldırıyla birlikte, ‘kaçakçılar’ tarafından yaralanan askerlerin sayısı 36’ya yükseldiğini belirten Tarhan, “Bu tür saldırıların yalnızca ve mütemadiyen kaçakçılık amacıyla Suriye’den Türkiye’ye geçen kişilerce yapılması düşündürücüdür” dedi.

Tarhan, sınırların bu kadar korumasız olmasının ağır bir güvenlik zafiyetine ya da başka şeylere işaret ettiğini kaydederek şöyle devam etti:
“Gezi Parkı protestolarında, gücü yalnızca karşılık vermeyene yeten ve gençlerin canlarına mal olacak derecede şiddet uygulayan güvenlik anlayışının silahlı/tehlikeli gruplar karşısında neden pasif kaldığının açıklanması gerekmektedir. 18 askeri yaralayan bir saldırıya karşı, güvenlik güçlerine kendini savunmama emrini kimin verdiğinin, sınırda egemenliğin kimlerle paylaşıldığının da açıklanması gerekmektedir.

Sırasıyla önce 2 bin, ardından 3 bin kişiyle ülkemize geçtiği açıklanan kaçakçı grubun sayısının önümüzdeki günlerde on binlerle ifade edilecek rakama ulaşması şaşırtıcı olmayacaktır. Bu durum şu tespiti de beraberinde getirmektedir. AKP’nin PKK ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Suriye ve Irak’ın kuzeyine geri çekildiği söylenenlerin yerine, sınırlarımızdan içeriye daha büyük miktarda insan akışı söz konusudur. Hal böyle olunca, "besle Nusra’yı oysun gözünü" başta olmak üzere, geri çekilmede asıl geri çekilenin kim olduğundan tutun, kaçakçılık yapanların ne kaçıracakları, yoksa toprak mı kaçıracakları konusuna kadar hükümetin duymamak için kulaklarını tıkayacağından emin olduğumuz bir sürü yeni soru işaretlerimiz vardır.”