İzmir'de sert, müdahale! / O dava gergin başladı!

İzmir'de sert, müdahale! / O dava gergin başladı!

İZMİR’de 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu toplam 357 sanığın, 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasına başlandı.

Adliye önünde yaklaşık 2 bin kişi protesto gösterisi yaparken, duruşma salonuna giremeyen tutuksuz sanık avukatlarıyla güvenlik güçleri arasında da tartışmalar çıktı. Bu avukatların da alınmasıyla duruşma gecikmeli başladı.

İzmir merkezli, 'askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla geçen yıl düzenlenen operasyonların ardından Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10'uncu maddesiyle görevli Savcı Zafer Kılınç'ın hazırladığı iddianamede, 49’u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında 2 yıl ile müebbet hapis cezası arasında değişen cezalar istemiyle 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.

İddianamede adı geçen 831 mağdurdan, aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edildi. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile üniversite öğrencisi Narin Korkmaz hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek suçlarından müebbet ve 9'ar yıl hapis cezası istendi. Tutuksuz sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek suçlamasıyla 2 ila 6 yıl arası hapis cezası istendi.

Bu arada Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner, bu davanın soruşturması sırasında kızıyla ilgili telefon konuşmalarının iddianamede yeralması üzerine, geçen ocak ayında bu durumu protesto ederek istifa etmişti.

ADLİYE ÖNÜNDE BÜYÜK PROTESTO

İşçi Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) günler öncesinden sosyal medya ve afişlerle 'İzmir ordusuna sahip çıkıyor' başlığıyla duyurular yaparak, herkesi davanın görüleceği İzmir Adliyesi’ne çağırdı. 1500 polis bir gün önceden adliye çevresinde güvenlik önlemi alırken, bariyerler, tel örgüler yerleştirildi. 

Yaklaşık 2 bin kişi de ellerinde Türk bayrakları ve İşçi Partisi bayraklarıyla adliye önünde toplanıp sloganlar atarak davayı protesto etti. İzmir Enmiyet Müdürü Ali Bilkay da güvenlik önlemlerini yerinde izledi. Tutuksuz sanıklar ve yakınları listeye göre alındı. Adliye sosyal tesislerinin konferans salonu, duruşma salonuna çevrildi.

CHP: GELECEĞİN KOMUTAN VE BÜROKRATLARINA OPERASYON YAPILIYOR

Duruşmayı, CHP İzmir Milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger, Musa Çam, Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Manisa Milletvekili Özgür Özen de izledi. Girişte milletvekilleri adına açıklama yapan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özen, şunları söyledi:

“Biz CHP Milletvekilleri olarak bu davayı izlemeye geldik. İlk günden itibaren du davayı takip ediyoruz. Bu davanın Balyoz, Ergenekon, 28 Şubat gibi diğer siyasi davalardan farklı olarak bir son hesaplaşma, kapanış davası olarak görüldüğünü düşünüyoruz. Bu davadaki 350 sanığı, 90’a yakın tutukluya ve genişleme alanına bakılarak, içinde ismi geçen 3 bin 500 bürokrata bakılarak bu davanın diğer siyasi davalarla ortak bir kesişiminin olmaması artık Ergenekon, Balyoz 28 Şubat, tutuklu öğrenciler ve avukatlar davalarıyla erişilemeyenlere erişilmekle ilgili bir adım olarak görüyoruz. Bu dava diğerlerinden farklı olarak dijital delillerin üzerine kurulu. Asker sivil, yaşı genç, devrelerinden önce terfi almış, geleceğin kuvvet komutanları, kurmay başkanları, görev yaptıkları bakanlıklarda, kurullarda gelecekte en ileri görev alacak bürokratlara operasyon yapılıyor. Bu operasyonunun diğer davalarda olduğu gibi kişilerin adil yargılama hakkına tecavüz ettiğini, kamuoyu ilgisi çekilmezse Türk siyasi tarihinin en ağır hukuksuzluklarının birinin işleneceğini düşünüyoruz. Birbirlerini hiç tanımayan kişilerin evlerinden aynı deliller, CD’ler çıkıyor. Henüz özel yetkili mahkemelerinin elinin değmediği herkesin de tehdit altında olduğunu görüyoruz.”

BARO BAŞKANI’NDAN TEPKİ

Duruşma salonuna alınacak avukatlar arasında listede adı olmayanlar duruşma salonuna alınmayınca, polisle aralarında gerginlikler yaşandı. İzmir Barosu Başkanı Avukat Sema Pekdaş ve yönetim kurulu üyeleri de davanın görüldüğü, polisin x-ray cihazıyla arama yaptığı yere gelip, polis ile avukatlar arasındaki gerginliği yatıştırdı. 

Baro Başkanı Sema Pekdaş, yargılamanın adil yapılmadığını söyledi. Pekdaş, “Bu kadar bol sanıklı dava açılıyorsa, altyapısı da yapılmalıdır. Avukatlara tebligat çıkartılıp, 'duruşman var' diye çağırıyorsun. Ama buraya gelince de listede adın yok diye içeri almıyorsun. Talimatla ifadesi alınan sanıkların duruşmaya gelmemesi gibi bir lüksü olmaz. Talimatla ifadesi alınırken, mahkemede de ifade vermek istiyorum dediyse, burada da dinlenmek zorunda. Tutuklu sanıkların ne dediklerini, duruşmaya gelip dinlemek zorundadır. Bu yargılama adil bir yargılama değildir. Ceza mahkemesindeki yargılamalar alenidir. Kimsenin hakkı kısıtlanamaz. Duruşma bütünlüğü ihlal edilmesi söz konusudur. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” diye konuştu.

SANIKLARDAN ALKIŞLI DESTEK

Adliye dışında toplananların protesto eylemlerinden yükselen seslerin ulaştığı duruşma salonunda da sıkı güvenlik önlemi alındı. 

Çevik Kuvvet timinin kapısında beklediği duruşma salonuna girişte, avukatlar ve basın mensupları X- Ray cihazlarından geçirildi, tek tek kimlik tespitleri yapıldı. 400 kişilik salona ilk olarak sanıklar alındı, kadın askerlerin de bulunduğu kare şeklindeki, metal korkulukla çevrili bölümde oturtuldu. 

Sanıklar için duruşma salonundaki en ön koltuklar ayrıldı. Sanık kadınların belirli bir noktada toplanıp yan yana oturduğu gözlendi. Duruşma başlamadan önce avukatların sanıklarla görüşüp görüşmemeleri konusunda avukatlar ile jandarmalar arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Sanıklar da avukatlara alkışlı destekte bulundu. Sanıkların sadece verilen aralarda ihtiyaçlarını gidermesi de kendilerine belirtildi. Duruşma başlamadan önce sanıklar ile yakınları, birbirlerine el salladı, selamlaştı.

DURUŞMA SALONUNA ALINMA TARTIŞMASI

Duruşma başlamadan önce bazı avukatlar, içerideki meslektaşlarına seslenerek kontrol noktasında arkadaşlarının tartaklandığını, biber gazı sıkıldığını bu nedenle salonu terk etmelerini istedi. Buna uyan bazı avukatlar, salonu terk etti. Avukatlar bir süre sonra salona geri döndü. Ancak sorunun devam ettiğini söyleyen avukatlar ile buna karşı çıkan meslektaşları arasında bu kez sözlü tartışma yaşandı. 

Avukatlar, salona gelen mahkeme başkanı Atilla Rahman’a bu konudaki şikayetlerini iletti. Başkan Rahman ise talimatı gereği, ilk olarak tutuklu sanıkların avukatlarının duruşma salonuna alınacağını, bu şekilde yargılamanın daha hızlı yürüyeceğini, tutuksuz sanıkların avukatlarının daha sonra içeri alınmasını kararlaştırdıklarını söyledi. 

Bunu duyan sanıklar, alkışladı, avukatlar ise, “Avukatlar darp ediliyor” diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, avukatlara gerekli suç duyurusunda bulunabileceklerini söyleyerek tartışmayı sonlandırdı.

Avukatların ısrarlı tutumları üzerine Başkan Atilla Rahman, “Bizim yer belirlememiz, bina yapmak gibi bir durumumuz yok. Protesto edecekseniz, iktidara, Adalet Bakanlığı’na şikayetlerinizi iletebilirsiniz” dedi. Başkan Atilla Rahman, arıca, sanık avukatlarına mağdur avukatları için ayrılan bölümün sağındaki yerde de oturabileceklerini söyledi.

1 SAAT 15 DAKİKA GECİKMELİ BAŞLADI

Sanık sayısı bakımından İzmir’in tarihi davası olarak nitelendirilen, Bayraklı Adliyesi’ndeki sosyal tesislerin duruşma salonuna çevrildiği davanın ilk celsesi, bugün, İzmir 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülmeye başladı. Davanın ilk duruşması, belirlenen saat 09.00 yerine gecikmeli olarak saat 10.15’te başladı. Duruşmada ilk olarak avukat yoklaması yapıldı.