İZMİR CEMAAT GÖZALTILARININ AVUKATINDAN İLGİNÇ AÇIKLAMA

İZMİR CEMAAT GÖZALTILARININ AVUKATINDAN İLGİNÇ AÇIKLAMA

Bildiklerimizi devletin ilgili makamlarıyla her zaman paylaşacağız. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde adaletin tecelli ettiği zaman. Bugün devlet başa geçmiştir" dedi.

SAVCI VE POLİSLERİN ARKASINDAYIZ

İzmir merkezli 18 ilde yürütülen soruşturma kapsamında gözaltındaki 38 zanlının ifadesinin alınmasına devam edildiği açıklandı.

SAHTE DELİL ÜRETİLDİ

Zanlıların tutulduğu Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün önünde, haklarında sahte delil üretildikleri ileri sürülen gizli bilgi ve belge bulundurma davası sanıklarının avukatlarından Nevzat Güleşen, açıklama yaptı. Türkiye'nin uzun zamandan beri, merkezi Pensilvanya'da olan bir çetenin kumpas davalarıyla boğuştuğu söyleyen Nevzat Güleşen, “Bu kumpas davalarında Türkiye Cumhuriyet devletinin değerli subayları, başta olmak üzere bütün cumhuriyetçilere kumpaslar düzenlendi. Büyük travmalar yaşattılar. Bundan yaklaşık 3.5 yıl önce 2012 yılının Haziran ayında biz yine buradaydık.

O İFTİRALARDA BİZ BURADAYDIK

O zaman bizim müvekkillerimize atılan iftiralar ve dijital kumpaslarla biz mücadele ediyorduk. Bugün adaletin tecelli etmeye başladığı gündür. Bugün o kumpasları yapanlar, o sahte dijital delilleri üretenler, bugün burada sorgulanıyorlar. Bu şahıslara davalar açılacak, İzmir fuhuş ve casusluk davasında yargılanan 357 sanığımızla biz burada mağdur, müşteki olarak yer alacağız. Bu soruşturmayı açan İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili Okan Bato ve polislerin arkasındayız. Bildiğimiz çok şey var. Bildiklerimizi devletin ilgili makamlarıyla her zaman paylaşacağız. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde adaletin tecelli ettiği zaman. Bugün devlet başa geçmiştir" dedi.

EMNİYET MÜDÜRÜ NEZARETHANEDE

İzmir'deki operasyonda gözaltına alınan İzmir eski Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da ifadesi tamamlandı. Bilkay'ın avukatı Melih Dikayak açıklamalarda bulundu. Operasyonun gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasını itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu söyleyen Dikayak, “Ali Bilkay'a yönelik bir öç alma duygusu hakim. Zaten müvekkilim de bana 'ben nezarethanede de kalırım, cezaevine de girerim ama benim dönemimde, bir polis adli soruşturmaya uğradığı zaman onları nezarethanede tutmazdım. Bir odada tutardım. Burada beni nezarethanede tutuyorlar ve sigara içmeme bile izin vermiyorlar' şeklinde konuştu" dedi.

DÖRT ORTAK SORU

Bu arada soruşturmaya yönelik ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Gözaltındaki zanlılara ortak 4 soru sorulduğu öğrenildi. Zanlılara “1- Abone olduğunuz basın yayın kuruluşu var mı?, 2- Cemaate yönelik yaptığınız yardımlar var mı?, 3-Gülen hareketini tanıyor musunuz bilginiz var mı?, 4- Gülen grubunun organizasyonlarına katıldınız mı?" soruları yöneltildi. İfadenin seyrine ve zanlıların görevlerine göre başka sorular da soruldu.

O DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜ NEREDE?

Operasyon zamanı, istihbarat şubesinde görevli iki polisin, il dışında görev yaptığı, bu polislerin çıkışlarında görevlendirme yapıp yapmadığına ilişkin sorunun da yönetildiği Ali Bilkay'ın, “İstihbarat şube müdürlüğündeki görevlendirmeler için, valiliklerden yıllık izin alındığını" söylediği öğrenildi. Gülen Cemaatini, herkesin tanıdığı kadar bildiğini, cemaatle ilgili bir katılımının olmadığını da ileri süren Ali Bilkay'ın, sadece amirlerinden emir aldığını, ifadesinde söylediğini avukatı Melih Dikayak anlattı.

Avukat Melih Dikayak'ın verdiği bilgiye göre Ali Bilkay, kendisinden önce İzmir İl Emniyet Müdürü olan Ercüment Yılmaz'ı da suçladı. Bilkay'ın ifadesinde, “Operasyonla ilgili çalışmalar 2010 yılında başlamış. Ben göreve 2012 yılında geldikten 6 ay sonra operasyon yapıldı. Ben buradayım. Ama operasyonun başladığı ve 4'te 3'lük bölümünde görev yapan dönemin emniyet müdürü nerede?" dediği öğrenildi.

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı