İŞTE ERDOĞAN'I ÇOK KORKUTAN TABLO

İŞTE ERDOĞAN'I ÇOK KORKUTAN TABLO

Haziran Seçimlerine 2 aydan daha az bir süre kala patilerin seçimden sonra olası iktidar hesaplarına başladığı kulislerde konuşulmaya başladı.

 

AKP'nin alıştığı ve 13 yıldır tüm seçimlerden aldığı sonuçlar artık zor görünüyor. Her seçimde Erdoğan ve AKP'yi banko tek başına iktidar ilan eden anket şirketleri sessizliğe bürünürken siyasi partilerin kurmayları olası seçim sonuçları üzerinde alternatif hükümet senaryolarını konuşmaya başladılar bile. AKP cepjesinin başta Erdoğan olmak üzere sık sık bu seçeneği dillendirmesi diğer seçimlerde hiç konuşulmamıştı. AKP tabanında ve üst yönetiminde ciddi bir oy kaybı yaşanacağı ama mutlaka iktidarda kalabilemnin seçenekleri üzerine yoğunlaşmalar başladı. Parti destekçisi iş adamları,medya ve yakın bürokrat çevrelerde büyük bir panik yaşandığı ileri sürülüyor. AKP'nin kolaisyona mecbur kalması bile büyük bir destekçi kesiminin sonu olacağını ileri sürenler var. İşte haziran seçimlerinin bir çok anket şirketi  tarafından büyük bir olasılıkla gerçekleşeceği oranlar üzerinden yapılan iktidar senaryoları.

BAŞKANLIK HAYAL BARİ KOALİSYON ORTAĞI OLABİLSE

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 13 yıldır ülkeyi tek başına yönetiyor. Önemli kararlar alınırken demokrasinin olmazsa olmazı olan uzlaşmaya kendi işine geldiği durumlar dışında hiçbir zaman başvurmadı. Tam tersine toplumu kutuplaştırarak, başta “büyük Kabataş yalanı” olmak üzere yandaşları ya da kendi iktidarı tarafından üretilen yalanları kullanarak, kışkırtarak defalarca iç savaş çıkartmaya çalıştı. Gazetecileronine sitesinde bu cümlelerle başlayan ilginç bir analiz yayınladı. Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ın bir haberine dayanak yapılan analizde Erdoğan'ın en büyük korkusu olan koalisyon seçeneğinin Haziran'dan sonra gerçekleşeceğinin ip uçları anlatılıyor. İşte o ayrıntılar.

İŞİNE GELEN YASALARI ÇIKARDI

AKP'nin çoğunluğunu kullanarak, Meclis'te muhalefet partilerine yapılan saldırılar arasında neyi istiyorsa onu yasa haline getirdi. Muhalefetin uzlaşma çağrılarının hiçbirine işine gelmiyorsa olumlu yanıt vermedi. Kendi partisi içinde bile uzlaşmaya hiçbir zaman başvurmadı. Ne istiyorsa AKP’ye de onu dayattı, dediğini de yaptırdı. Özetle ülkeyi tek adam olarak yönetti. Bu süreçte görülmemiş bir devlet terörü uygulattı, Gezi Parkı olaylarında çok sayıda gencin ölümüne, 8 bin kişinin yaralanmasına neden oldu. Kobani protestolarında 38 kişi onun yüzünden yaşamını yitirdi. Erdoğan ülkeyi bir kabus ülkesine dönüştürdü.

İKTİDARIN GİTTİĞİNİ KENDİSİ DE GÖRDÜ

Ve şimdi seçimler yapılacak. Seçimlerde de koalisyon hükümetinin çıkması olasılığı gündeme geldi. Erdoğan, önceki gün Levent-Hisarüstü Metro Hattı’nın açılışında, bu olasılığına değinerek, “Koalisyon demek kriz demektir, enflasyon, işsizlik, fakirlik ve iflas demektir. Bunların geçmişini gördük. Koalisyon demek bir avuç seçkinin, bir avuç zenginin, kerameti kendinden menkul bir avuç bürokratın milletin sırtına kene gibi yapışması demektir. Koalisyon demek IMF kapılarında birkaç yüz milyon dolar için para dilenmek demektir. Koalisyon demek emeklinin, işçinin, esnafın, memurun kaybetmesi, yüksek faizle parasına para katan üç beş seçkinin ise kazanması demektir. Koalisyon demek eski Türkiye demektir. Tek başına iktidar olmayı hayal dahi edemeyenlerin koalisyon denen çürük ipe sarılmaları onları kurtarmaz. Koalisyon bir proje değil, bir kabustur” dedi.

KENDİSİ BORÇSUZ EKONOMİYİ KOALİSYON HÜKUMETİNDEN DEVİR ALDI

Geçmişte koalisyon hükümetlerinden çok çekti ama sonunda Türkiye bir koalisyon hükümeti sayesinde düzlüğe çıktı. DSP-MHP-ANAP hükümetiyle Türkiye, geçmişte halının altına süprülen pisliklerin yarattığı 2001’deki büyük krizden çıkmayı başardı. Türkiye, bu koalisyonun uygulamaya soktuğu, Erdoğan’ın da gelip hazıra konduğu program sayesinde IMF’ye mahkum olmaktan kurtuldu. İşsizlik, yoksulluk AKP döneminin ilk yıllarında azaldıysa o koalisyon sayesinde azaldı.

UZLAŞMAKTAN KORKUYOR

Koalisyon uzlaşma demek. Çünkü uzlaşma olmadan koalisyon olmaz. Koalisyon demek, dayatmanın son bulması demek. Çünkü dayatmaya kalkışırsan iktidara gelemezsin, gelsen bile iktidarda kalamazsın demek. Koalisyon demek tek adam yönetiminin bitmesi, toplumun değişik kesimlerinin yönetime katılması, herkesin sesine kulak verilmesi demek. Koalisyon demek, bir kez geldi mi bir daha gitmek istemeyen, ülkeyi ve ekonomiyi felakete sürüklemekten bile çekinmeyen tek adamın olmaması demek. Türkiye’nin kutuplaşmaya, kavgaya, gerginliğe, kan dökerek toplum mühendisliği yapılmasına değil uzlaşmaya ihtiyacı var. En çok AKP'nin ve AKP'lilerin buna ihtiyacı var.

ERDOĞAN'IN KABUSU

 Ve bunların hepsi 7 Haziran’da gerçek olacak gibi görünüyor. Tersine Erdoğan’ın kabusu gerçek olacak gibi Çünkü senaryolar, Erdoğan'ın Suriye’yi işgal ederek Türkiye’yi ateşe atmak, kendisine uzanan büyük rüşvet ve yolsuzluk iddialarını kapatmak için istediği AKP’ye 400 milletvekilinin olmayacağını, büyük ölçüde bir koalisyon olacağına işaret ediyor.

Cumhuriyet’ten Ayşe Sayın’ın haberine göre; ulusal ve uluslarararası kamuoyu şirketlerinin, 7 Haziran genel seçimine dönük simülasyonları, Erdoğan’ın “başkanlık” için istediği 400 milletvekili sayısına ulaşılması ise “en iyimser” tahminlerde bile mümkün görünmüyor. 2011 genel ve 2014 yerel seçimleri baz alınıp, son dönem kamuoyu araştırmaları ile karşılaştırmalı yapılan ve HDP’nin barajı aştığı simülasyonlar, AKP’ye tek başına iktidar şansı tanımıyor.


CHP'NİN 7 HAZİRAN SONUÇLARINA YÖNELİK ÇALIŞMASI

Ulusal ve uluslararası ölçekte hazırlanan kamuoyu yoklamalarını yakından izleyen CHP, 7 Haziran seçimlerine dönük çeşitli oy oranlarını baz alarak simülasyonlar hazırlattı. CHP’ye yapılan ve sık sık güncellenen simülasyon sunumlarında 2011 genel seçimleri ve 2014 yerel seçim sonuçlarındaki tablo da dikkate alınarak çıkarılabilecek milletvekili sayıları hesaplandı. Buna göre 2011 genel seçimlerinde yüzde 49.8 oy oranıyla 326 millevtekili çıkaran AKP, 2014 yerel seçimlerinde aldığı yüzde 43.4 oyla ancak 277 milletvekili çıkarabiliyordu ve kılpayı da iktidar olsa tek başına iktidar olabiliyordu.

İŞTE O TABLO



GÜVEN OYU SEÇENEKLERİ

CHP’nin 135 olan vekil sayısı, 2014 oy oranına göre 130’a gerilerken, yerel seçimlerde oyunu yüzde 5 civarında artıran MHP’nin milletvekili sayısı 98’e çıkıyordu. Seçim barajının yüzde 5 olduğu bir ortamda o zaman BDP adıyla seçime giren HDP ise 45 milletvekili çıkarabiliyordu. 2014 yerel seçimleri baz alınan ve ulusal ve uluslararası kamuoyu şirketlerinin yaptığı anketlerden çıkan partilerin oy oranlarına göre yapılan simülasyonların tümünde HDP’nin barajı geçeceği varsayılıyor. Buna göre AKP’nin “tek başına” iktidara en yaklaştığı seçenek ise 2014’teki yüzde 43.4’lük oy oranını koruması ile mümkün. CHP’nin yüzde 25.6, MHP’nin yüzde 17.6, HDP’nin 10.8 ve diğer küçük partilerin 2.6 oy aldığı bu varsayıma göre AKP 271 milletvekili çıkarıyor ve 276 olan “güvenoyu” rakamına ulaşamıyor. Ancak MHP ile HDP’nin “aynı koalisyonda yer almayacağı” varsayımı dikkate alınırsa, hemen her simülasyonda AKP; koalisyonun “büyük ortağı” pozisyonunda görünüyor. En rahat koalisyon seçenekleri ise AKP-CHP ve AKP-MHP’nin yer aldığı seçenekler. Simülasyonlara göre CHP-MHP ikilisinin koalisyon olasılığı ise son derece düşük. CHP ile MHP’nin “koalisyon”a yaklaştığı en yakın seçenek ise AKP’nin yüzde 38 oyla 229 milletvekili çıkardığı, buna karşın CHP’nin yüzde 29.5 ile 148, MHP’in 18.5 ile 118, HDP’nin de yüzde 10.1 ile 55 milletvekili çıkardığı seçenek. Bu durumda bile güvenoyu rakamına ulaşılamıyor ve iki partinin sandalye sayısı 266’da kalıyor. 

AKP CHP KOALİSYONU MU?

AKP ayrı ayrı 3 parti ile koalisyon yapabilirken, “büyük koalisyon” olarak da adlandırılabilecek en “güçlü koalisyon”için CHP’nin kapısını çalmak durumunda görünüyor. AKP’nin yüzde 42.5 oy oranıyla 264, CHP’nin yüzde 27.1 oranıyla 134 milletvekili çıkaracağı ve MHP’nin yüzde 17.6, HDP’nin yüzde 10.1 oyla 52 milletvekili çıkaracağı varsayımına göre hazırlanan simülasyonda, 398 sandalyeli büyük koalisyon görünüyor.

HDP BARAJI AŞARSA BAŞKANLIK SUYA DÜŞÜYOR

HDP’nin barajı aştığı simülasyonlarda AKP tek başına iktidar dahi olsa, “başkanlık sistemi” için koalisyon ortağının onay vermesi zorunlu. Çünkü hiçbir seçenekte AKP, anayasa değişikliği için gerekli olan 367 sandalyeye ulaşamadığı gibi“referandum” sınırı olan 330 milletvekiline de ulaşamıyor. AKP ile HDP’nin koalisyona gitmesi ve HDP’nin de “başkanlık”sistemine destek vermesi halinde de referandum sınırına ulaşılamıyor ve her iki parti en fazla 320 sandalyeli koalisyon kurabiliyor.

CHP’ye sunulan simülasyonlarda HDP’nin baraj altında altında kalma seçeneği görünmüyor. Ancak CHP kurmayları, yüzde 9 ile 9.99 arasında bir rakamla baraj altında kalma olasılığına göre de hesap yapıyor.

HDP ÇOK OY ALSIN AMA BARAJI GEÇEMESİN PLANLARI

Buna göre HDP’nin ortalama çıkaracağı 55 milletvekilinin yüzde 25 eksiği olan yani 38-40 arası milletvekilinin AKP’ye gidebileceği ve bu durumda da genel oy oranları dikkate alındığında AKP’nin 290 ile 310 dolayında milletvekili çıkararak tek başına iktidar olabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

AKP’de hesaplar büyük ölçüde HDP’nin barajı aşamayacağı üzerine yapılmasına karşın, alacağı oy miktarına göre Meclis’deki sandalye dağılımının nasıl olacağına ilişkin değerlendirmeler yapılıyor. AKP kulislerinde, HDP’nin yüzde 5-6 gibi bir oy oranıyla baraj altında kalması halinde bu sonucun, kendileri kadar, CHP ve MHP’ye de yarayacağı ifade ediliyor.

Ancak HDP’nin yüzde 9.5 ile 9.99 gibi bir aralıkta oy alması halinde, parlamentonun AKP lehine biçimleneceği varsayımı dillendiriliyor ve “Bu durumda bizim milletvekili sayımız 360’a dayanır” görüşünü dile getiriyorlar. AKP, bu seçeneği, başkanlık sistemine geçiş için “ideal senaryo” olarak görüyor.

Kaynak:Haber Kaynağı