İSTANBUL'DA 10 BİNLER YÜRÜDÜ TÜRK MEDYASI KORKUSUNDAN GÖRMEDİ

İSTANBUL'DA 10 BİNLER YÜRÜDÜ TÜRK MEDYASI KORKUSUNDAN GÖRMEDİ

binlerce kişinin yeri göğü inlettiği bu anlamlı protestoyu Türk Basınında kimse görmedi duymadı. Ajansların haberi olmadı, muhalif gazeteler bile görmedi.

 

İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması’nın 'bir orman gibi kardeşçe' çağrısıyla Kadıköy’de toplanan yaklaşık 10 bin kişi doğa dostu ve çevreye saygılı bir yaşam taleplerini haykırdı. İşin habere değer diğer tarafı ise binlerce kişinin yeri göğü inlettiği bu anlamlı protestoyu Türk Basınında kimse görmedi duymadı. Ajansların haberi olmadı, muhalif gazeteler görmedi.  Neyse ki, Dünyaca ünlü Amerikanınsesi sitesinden Hilmi Hacaloğlu protestoyu takip etti ve ayrıntılı bir habere imza atıp yayınladı. Bizde tesadüfen orada görüp alıntı yapıyoruz. Emeğine sağlık Hilmi Hacaloğlu.

KUZEY ORMANLARI SAVUNMASI

ISTANBUL Gezi direnişi sırasında büyük ivme kazanan çevre eylemleri İstanbul’da her geçen gün daha da kitleselleşiyor. İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması’nın ‘bir orman gibi kardeşçe’ çağrısıyla Kadıköy’de toplanan yaklaşık 10 bin kişi doğa dostu ve çevreye saygılı bir yaşam taleplerini haykırdı.

BU DAHA BAŞLANGIÇ SLOGANLARI

Çevreci kalabalıkta egemen duygu, sloganlara da ‘bu daha başlangıç mücadeleye devam’ ve ‘dünyayı istiyoruz kırıntısını değil’ olarak yansıdı. İstanbul Kent Savunması bileşenlerinden Mimarlar Odası temsilcisi Mücella Yapıcı, son dönemin en etkili çevre aktivistlerinden. Miting otobüsü üzerinden kalabalığa hitap eden Yapıcı, ‘kentleri, kırları, yaşamımızı geri almanın zamanı geldi, geçiyor. 3. Köprü ve 3. Havaalanı; birer doğa, kültür ve tarih katliamıdır. Katledilen Kuzey Ormanları, su havzaları Marmara’nın nefesidir. İstanbul bir avuç şirketin çıkarlarına, iktidarın bu kent üzerinden yağmalama, kendi krizini çözmesine ve iktidarının devamına feda ediliyor” dedi.

DİRENİŞ MUTFAĞINDAN SERVİS

Bir başka ekoloji aktivisti Timur Danış ise direniş mutfağında eylemcilere kendi hazırladığı kakaolu ve portakallı kek ile domatesli, biberli, peynirli ekmek sunuyor. Daniş, ‘eskiden çok marjinal sayıda insan vardı ekolojiye kendine dert eden ama şimdi görüyorsun gençler de yaşlılar da var’ sözleriyle gelecekten daha umut olduğunu belirtse de Türkiye’deki tablonun pek de iç açıcı olmadığını söylüyor:

37219e41-a216-4e9c-9ccb-b7d093de4872_mw640_mh331_s.jpg

‘Çevremiz sarılmış durumda, sokaklarımız tarım alanlarımız kuşatılmış durumda. Yıllardır Akkuyu’da mücadele ediyoruz. Kuzguncuk Bostanı’nı savunuyoruz, Validebağ’ı savunuyoruz. Ama onlar hepsini istiyorlar. Yine de biz buradaysak ve şiddete davranmadan mücadele ediyorsak bu da önemli bir şeydir.’ 

CHP VE HDP DESTEK VERDİ

Doğa eylemine HDP ve CHP’li milletvekillerinden katılım göze çarpıyordu.‘Marmara için Birleşiyoruz, Yaşamak için Direniyoruz’ pankartı arkasında CHP’li Mahmut Tanal, Melda Onur ve Kadir Gökmen Öğüt ile HDP’li Figen Yüksekdağ, Levent Tüzel ve Sabahat Tuncel birlikte yürüdüler. HDP İstanbul milletvekili Tüzel Amerika’nın Sesi’ne hükümetin sık sık dile getirdiği doğa ve insan dostu olduğu söyleminin retorikten başka bir şey olmadığını söyledi.

b68208b0-e8f0-4030-9aba-0e71c328e38d_mw640_mh331_s.jpg

HDP’li Tüzel: İstanbul’un ekolojik sistemi altüst ediliyor

Tüzel, ‘ İstanbul mega projelerinin tehdidi altında. İşte 3. Köprü, 3. Havalimanı, Galataport, Haliçport. Özellikle ilk ikisi İstanbul’un ekolojik sistemini altüst edecek. İstanbul çevresinde yapılmak istenen marinalar, tersaneler, termik santrallerle bu yıkım daha da yakıcı olacak’ dedi.

092b7d01-da06-4c4f-bcb0-b0f18593fc96_mw640_mh331_s.jpg

‘Kuzey Ormanları tahrip edilmesin, İstanbul’a kıyılmasın’ dövizleri taşıyan bir grup orman mühendisi de Tüzel’le aynı görüşte. Ümit Korkmaz isimli orman mühendisi, ‘İstanbul ormanları büyük bir baskı altında. Hükümet kamulaştırma bedeli ödememek için devlete ait ormanları feda ediyor. Evet 3. Köprü ormanlara zarar vermeyecek deniyor ama birinci ve ikinci köprünün ne yaptığı ortada değil mi? diye soruyor.

Gezi’de ortaya çıkan dayanışma örgütlenmeleri hala aktif

Alanda çok sayıda genç var. Gezi sürecinde ortaya çıkan Caferağa Dayanışması, Göztepe Dayanışması, Yeldeğirmeni Dayanışması gibi sivil örgütlenmeler de siyasi örgütler kadar olmasa da varlıklarını hissettiriyorlar.

Ellerindeki ‘diren Marmara, diren İstanbul’, ‘iklimi değil sistemi değiştir’, ‘Yeşilbahar ilkokulu direniyor, Kuyubaşı fidanlığı direniyor, Tarım İl Müdürlüğü direniyor’, ‘istediğim saatte özgürce dolaşacağım bir kent istiyorum’ yazılı dövizlerde farklı talepleri dile getiriyorlar.

Tokat’ta HES karşıtı mücadele

Zeytinlikleri sökülen Soma Yırca köylüleri ‘Yırca’yı unutma’, Bursa Su Platformu ise ‘su hakkı satılamaz’ pankartıyla eyleme katılırken Tokatlılar ‘HES’lere hayır, Çekerek ırmağı özgür akacak’ dövizlerini taşıyor. Tokat-Yozgat arasında bulunan Çekerek ırmağı üzerine üç hidroelektrik santral yapım kararı alınması üzerine bu mücadele platformu kurulmuş.

Platformda yer alan Özkan Duman, bir santral inşaatında inşaat çalışmalarının sürdüğünü ancak direnişten vazgeçmeyeceklerini söylüyor. Duman, ‘ o dere bize atalarımızdan miras, çocuklarımızı mahrum bırakmayacağız. İstedikleri yaşam alanına girip santral yapamazlar kabul etmiyoruz’ diyor.

Ordu’da siyanürlü altın madenine tepki var

Altın madenciliğine karşı çıkanlar da alanda. Fatsa Ünye Doğa Koruma Platformu (FÜDKP), genellikle HES karşıtı protestolarının yaygın olduğu Karadeniz sahilinde özellikle siyanürle altın madenciliğini odağına almış bir örgüt. FDÜKP, Fatsa’nın Yukarı Bahçeler köyündeki siyanürlü altın madenciliğine karşı çıkıyor. Platform üyesi Eren Atasoy, ‘siyanürlü arama doğamızı mahvediyor. Yüzlerce ağaç kestiler. O siyanür dereye oradan da dereye karıştığında en az on köy bundan zarar görecek’ diyor ve ekliyor, ‘yok edilen ormanlık arazi yasal av alanıydı yani canlı varlıkların yoğun bir şekilde bulunduğu bir alandı. Bunların görüsünü öyle bir para bürümüş ki ne insana ne hayvana yaşam sahası bırakıyorlar.’

İstanbul Emniyeti, miting çevresinde ciddi bir polisiye önlem aldı. Binlerce polis ve 8 TOMA’nın bulunduğu alanda eylem komitesi ile Emniyet arasındaki görüşmelerde bir orta yol bulundu. Bahariye’den Altıyol’a yürüyen protestocu kitle, İskele Meydanı’na yürümekten vazgeçince herhangi bir müdahale olmadı. 

Kaynak:Haber Kaynağı