IŞİD 300 EZİDİ REHİNEYİ İNFAZ ETTİ

IŞİD 300 EZİDİ REHİNEYİ İNFAZ ETTİ

Ünlü İngiliz Yayın Kuruluşu BBC'nin 1 saat önce yayınladığı bir habere göre eli kanlı terör örgütü Işid elinde rehin olarak tuttuğu 300 Ezidi'yi kadın ve çocuklar dahil olmak üzere infaz etti.

Iraklı ve Ezidi yetkililer, IŞİD'in Musul'da rehin tuttuğu 300 Ezidi'yi Cuma günü öldürdüğünü söyledi.
Ezidi Gelişim Partisi'nin yaptığı yazılı açıklamada, öldürülenlerin Musul'a yakın Telafer bölgesindeki 300 Ezidi rehine olduğu ifade edildi.

DEHŞET VERİCİ VE BARBARCA

Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usama el-Nuceyfi, yaşananları "dehşet verici ve barbarca" olarak tanımladı. Geçen yıl binlerce Ezidi,  (Irak Şam İslam Devleti) tarafından kaçırılmıştı.

NEDEN VE NASIL ÖLDÜRÜLDÜKLERİ BİLİNMİYOR

BBC Orta Doğu editörü Alan Johnston, 300 Ezidi'nin neden öldürüldüğü ya da nasıl öldürüldüğü konusunda bir bilginin bulunmadığını söylüyor.

Kaçırılan Ezidilerin çoğunun Musul'da tutulduğu bildiriliyordu. IŞİD, farklı inançları nedeniyle Ezidileri "kafirler" olarak görüyor.
Geçen yıl Sincar'daki binlerce Ezidi, IŞİD baskını üzerine Irak Bölgesel Yönetimi'ne sığınmış, yüzlercesi öldürülürken, kaçırılan Ezidi kadınlar seks kölesi olarak satılmıştı.

YEZİDİLİK DİNİ NEDİR ?

"Ezidi" kelimesinin bu dinin tanrısı olan Azda kelimesinden türetildiği iddia edilmektedir. Kürt dilinde "Tanrı" ismini karşılayan iki kelime mevcuttur: Bunlar "Ezda" ve "Xweda"'dır. Ezda beni yaratan, veren ve var eden anlamlarına gelmektedir. Xweda ise kendiliğinden var olan anlamına gelmektedir.

Yezidiliğin önceki ilahî dinlerde anlatılan Düşmüş Melek'in yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm Evren'e ispâtıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmış diye düşünülür.

Ancak burada Düşmüş Melek'in sahip olduğu özellikler, diğer dinlerden farklıdır. Ezidilikte tanrı, Dünya'nın sadece yaratıcısıdır, sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin vücut bulması için Düşmüş Melek, bir nevi aracılık rolü üstlenmiştir. Düşmüş Melek, Melek Tavus olarak adlandırılır ve bir tavus kuşu ile simgelenir. Gururlu bir melek olduğundan tanrıya isyan etmiş, ceza olarak 40.000 sene orada yanmış, sonunda döktüğü göz yaşları bu ateşi söndürmüştür. Artık tanrıyla barışıktır. Düşmüş Melek, yemek pişiren ve yangın çıkaran ateş gibi, Dünya gibi hem iyi, hem de kötüdür.[11] Ezidiler için Melek Taus, en güçlü melek ve aynı zamanda affedilmiş Şeytan'dır. Bu ismi ağzına almak, mukaddes olduğundan yasaktır.[12] Tanrı, özünde iyilikle dolu olduğundan ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez. Aksine ibadetin ona değil, içi kötülüklerle dolu olana, Tavus'a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur. Bu anlamda iyilik ve kötülüğün kaynağı aslında Melek Tavus'tur. Âhiret inancı gibi sonradan hesap verilecek bir yerin varlığı söz konusu değildir. İnsanın inanışına ve yaşayışına göre Dünya Cennet'e de, Cehennem'e de dönüşebilir. Melek Tavus, bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının bu Dünya'daki gölgesidir.

Ayrıca Ezidilikteki Melek Tavus inancı, eski Zerdüştlük ve Mitraizm'den etkilenmiştir. Günümüzde Ezidiler oldukça kapalı ve geleneklerine bağlı olarak kültürlerini devam ettirmektedirler. Kuşlara ve yılanlara olan hürmetin 6000 sene öncesine dayanan kuşa tapan inançlardan gelmiş olması muhtemeldir

YEZİDİLERE GÖRE YARATILIŞ İNANCI

Başlangıçta Tanrı Azda, kendi ateşinden Melek Tavus'u yaratır ve ona Evren'i ve insanı yaratma görevini verir. Bununla birlikte yaradılış işinde Tavus'a yardımcı olacak altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Azda'nın verdiği buyruk doğrultusunda ve yine Azda'dan aldığı bir toz ile Erkek ile Kadın'ı ve Evren'i, ayriyeten ayak işlerini görmesi için dört cin yaratır.

Daha sonra Melek Tavus, yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda'nın yanına gider ve Azda, Melek Tavus'a "Bundan sonra bu iki insana tâbî olacaksın" der. Bunun üzerine Melek Tavus, "Bu iki insanı yaratan, yoktan vareden benim. Niçin onlara tâbî olayım? Ben sadece beni yaratan sana tâbî olur, sana ibadet ederim" der.

Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk Dünya'ya gelir. Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konusunda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir. Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra Erkek olanın küpünden Şahid bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise akrepler, çıyanlar, sürüngenler.

Adam, Şahid bin Car'ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Karar verirler, Şahid bin Car öldürülecektir. Kadın, bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus'u hesaba katmamıştır. Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Uyandıklarında 80'i de farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar. Şahid bin Car, böylelikle Melek Tavus'un sayesinde kurtulur.

Daha sonra Şahid bin Car'a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar, Yezidilerin atalarını oluşturur. Diğer 80 çocuktan Dünya'ya gelenlerse diğer insanları oluştururlar.

Kaynak:Haber Kaynağı