İŞ DÜNYASININ BÜYÜK KORKUSU

İŞ DÜNYASININ BÜYÜK KORKUSU

Yeni haftaya bu korku ile giren iş dünyası çok acil önlem almanın şart olduğunu söylüyor.

Başbakan dolarda gerçekleşen yükselişin küresel kaynaklı olduğunu tekrar etsede piyasalar buna inanmıyor. Bu yüzden açıklamalar ve görülmemiş döviz satış ihalelerine rağmen Doların yükselişi durdurulamıyor. İş dünyası ise bu durumun ekonomide kalıcı hasara neden olması. Açıklanan ekonomik değerler gittikçe daha kötü rakamlarla geliyor. İş dünyasının en büyük korkusu ise Erdoğan'ın yine bildiğini okuyarak ekonomiye ve Merkez Bankası kararlarını etkileyecek tavrını sürdürmesi. Diğer bir korkuyu ise Hürriyet Yazarı Erdal Sağlam yazdı. Ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan'ın yerine Erdoğan'ın fikirlerine yakın birinin atanmasının İş Dünyasını çok korkuttuğunu yazan Sağlam'ın yazısı şöyle;

KALICI HASAR YARATMA ENDİŞESİ

İş dünyası 2.65 lira sınırına yaklaşan dolar kurunun artık ekonomide kalıcı hasarlar yaratacak seviyeye geldiğini söylüyor. Yani piyasalardaki tedirginliğin yerini korku almaya başladı. Yeni haftaya bu korku ile giren iş dünyası çok acil önlem almanın şart olduğunu söylüyor.

TEDİRGİNLİK KORKUYA DÖNDÜ

HAFTA sonunda dolar kuru 2.65 TL’ye dayanınca, piyasalardaki tedirginliğin yerini korku almaya başladı. Dolar kurunun artık ne yapıp edilip durdurulması gerektiği, aksi takdirde ekonomide kalıcı hasarları yaratacak seviyelere gelindiği söylenmeye başladı. Bazı oda başkanları dışında, iş dünyasında bu korkunun kamuoyu önünde açıkça dile getirilmediğine şahit oluyoruz. Ancak bu sessizlik, işaleminde korkunun boyutunu gösteren bir tavır değil. Sessizliğin birkaç nedeni var. Birincisi; demeçler verip korkularını belirtmeleri halinde kamuoyunda oluşmaya başlayan paniği büyütmekten kaçınıyorlar.

BAŞBAKAN, EKONOMİ YÖNETİMİNDEN BRİFİNG ALDI
ALTINDA KALMAK

İkinci ve bence en büyük neden ise korkularını açıkça dile getirmeleri halinde siyasi otoriteden sert tepki görme ihtimali. Siyasi otorite diyorum, çünkü hükümetten ya da başbakandan çok, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vereceği tepkilerden korkuyorlar. Daha önceki deneyimlerde olduğu gibi, en küçük eleştiriye bile tahammül gösterilmediği için, kamuoyu önünde sert ve hakarete varan tepkiler verilmesinden, daha sonra yapılan bu hakaretin altında kalmaktan kaçınıyorlar. Konuştuğum işadamları, böylesine dönemlerde, daha önce de gördükleri gibi, kendi hatalarını görmeye yanaşmayıp, gelen eleştirilere sert bir dille karşı koyma tavrının gösterildiğini, böyle bir pozisyona düşmekten çekindiklerini söylüyorlar. Bu tepkinin sadece hakaretle de kalmadığını, eleştirenlerin başına işlerinin bozulması başta olmak üzere, ne işler geldiğinin görüldüğünü hatırlatan işadamları, “Kimse başına bir iş gelmesin diye düşündüklerini söyleyemiyor, işin aslı budur” diyorlar.

LOBİ SUÇLAMALARI

Böylesine dönemlerde “faiz lobisi”, “döviz lobisi” gibi toptan bir suçlamanın gündeme geldiğini hatırlatan işadamları, doların patlaması üzerine son günlerde yine böyle bir kara kampanyanın başladığını gördüklerini de hatırlattılar. İktidara yakın medyanın bu kampanyayı başlattığını, bu paniği yaratan açıkça belli olmasına rağmen, hedef şaşırtma taktiğinin yine uygulamaya sokulduğunu, bunun devam etmesini beklediklerini de belirtiyorlar. İşadamları sorumuz üzerine, fikirlerin tartışılmadığı, eleştirinin yapılmadığı, sadece kendi bildiğinin doğru olduğunda ısrar eden anlayışın hem siyasete hem ekonomiye büyük zararlar verdiğini kabul ediyorlar ama şu anda başka çareleri olmadığını, susmak zorunda olduklarını söylüyorlar.

ACİL ÖNLEM BEKLENTİSİ

Aslında hükümetin, daha doğrusu Ali Babacan’ın işin vahametinin farkında olduğunu tahmin ettiklerini kaydeden işadamları, ABD dönüşü Cumhurbaşkanı ile görüşmesi beklenen Babacan’ın söyleyeceklerinin beklendiğini kaydettiler. Küresel finans gelişmelerinin, çok daha dikkatli olunması gereken bir süreçten geçtiği bilinmesine rağmen, Cumhurbaşkanı’nın para politikasına ilişkin radikal çıkışının en büyük korku nedeni olduğu, Babacan’ın yerine Cumhurbaşkanının görüşlerine yakın birinin gelme ihtimalinin ise korkuyu arttırdığı kaydediliyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Merkez tehdit edilmemeli” diyerek, hatanın farkında olduğunu belirttiği, Başbakan Davutoğlu’nun New York’tan durumu idare eden demeçler verdiğini hatırlatan işadamları, “Cumhurbaşkanı’nın belirleyici olması işleri bozuyor” diyorlar.

'İŞ' Mİ ŞİMDİ BU YAPTIĞIN

Yeni haftaya korku ile girdiklerini kaydeden iş adamları Cumhurbaşkanı’na bu durumun anlatılamayacağını ancak hemen önlem almanın şart olduğunu söylüyorlar. İş dünyasının hafta başında piyasalar açılmadan ya da pazartesi günü “Hükümetin dolar paniği için önlem açıklama” beklentisi olduğu açık.
Bakalım, paniği yaratan kötü yönetim arabayı devirmeden çark edebilecek mi?

Hürriyet;Erdal Sağlam

Kaynak:Haber Kaynağı