'İlker Başbuğ'a terör örgütü mensubu demek...'

'İlker Başbuğ'a terör örgütü mensubu demek...'

"İlker Başbuğ'a terör örgütü mensubu demek çok ciddi bir yanlıştır, bu affedilelmez"

'İlker Başbuğ'a terör örgütü mensubu demek...'
"İlker Başbuğ'a terör örgütü mensubu demek çok ciddi bir yanlıştır, bu affedilelmez"

Gülseli KENARLI-
ANKARA 01.02.2013 21:48
 
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Habertürk TV'de Teke Tek programına katılarak Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Erdoğan, tutuklu bulunan askerle ile ilgili olarak da, "Biz bu süreç içerisinde başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimiz hiçbirisine, İlker Başbuğ'a kalkıp da alışılmış anlamda bir 'terör örgütü mensubu' demek çok ciddi bir yanlıştır. Bu affedilemez. Şu anda bulunduları makam itibari ile kendilerini sağlamda görseler bile tarih onları affetmez. Türk Silahlı Kuvvetleri bir örgüttür. Ama terör örgütü değildir. 
 
İLKER BAŞBUĞ'A TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU DEMEK ÇOK CİDDİ BİR YANLIŞTIR, BU AFFEDİLEMEZ
 
Uzun tutukluluk süreli ve tutuklu bulunan muazzaf askerleri konusunda da açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: 
 
"Bu bizi dilhun eden bir konu. Ben vatandaşlarımı bunu söyledim. Kuvvetler ayrılığı prensibi bir defa birbirlerinin alanına girmeye ne yazık ki çok müsait. Daha önce sayın Sezer'in döneminde yargıyı adeta bu erkleri üzerine çıkaran bir Meclis konuşması vardı. Bu ifadeler çok eleştiri aldı. Çünkü hiçbir zaman ne yargının yürütme, ne yürütmenin yargı üzerinde bir üstünlüğü olamaz. Hepsinin kendi anayasanın tanımladığı o kategoride hizmetini vermesi lazım. Biz bu süreç içerisinde başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimiz hiçbirisine, İlker Başbuğ'a kalkıp da alışılmış anlamda bir 'terör örgütü mensubu' demek çok ciddi bir yanlıştır. Bu affedilemez. Şu anda bulunduları makam itibari ile kendilerini sağlamda görseler bile tarih onları affetmez. Türk Silahlı Kuvvetleri bir örgüttür. Ama terör örgütü değildir. Anayasal bir örgüttür. Terör örgütü dediğin zaman silahlı kuvvetlerimizi bu hale getiriyorsun. Bunun affediliri bir yanı yok. Bu bir defa çok ciddi bir yanlış. Aynı şekilde diğer emekli olan kuvvet komutanlarımız var. Bu noktadaki yaklaşım tarzları bana göre çok çok yanlış. Bazı makamlarda olanlar, bazı insanları öyle bir hale getirmiştir ki; 'bu kaçar mı, durur mu, bunu bilir.' Muzaaf olanların içerinde yurtdışında olupta, gelip ifade verenler oldu, emekli olduğu halde gelip ifade verenler oldu. Bu zamana kadar 1 kişi kaçtı. Sürekli böyle birşey yapan olsa bu kararı ver. Ama bunu yapan yokken, sen böyle bir karara varıyorsan, sistemi farklı niyetlerle tehdit eder bir pozisyona giriyorsun. Bu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de moral noktasında, motivasyon noktasında çok ciddi bir kayıp verdiyor. İster emekli olsun, ister muazzaf olsun buna doğru bakmak mümkün değil. Onuda geç, kardeşim ver kararını, niye geciktiriyorsun. Bu kadar geciktirmenin anlamı yok. Otur çalış, gece gündüz çalış. Benim şu anda 6 saat uykum var. Sende bunu yap."