HINCAL ULUÇ'A MENDERES TÜREL FIKRASI

Hıncal Uluç’u okuyunca güldüm…

 

İlahi Hıncal Uluç…

Eskiden seni çok önemserdim…

Spordan magazine, siyasetten ekonomiye, sanattan kültüre hayatın her alanına dair bir sözün vardı da onun için önemserdim…

Ama “kentsel gelişim, çevre ve doğal yapı, denizcilik ve liman işletmeciliği” konusunda da uzman(!) olduğunu bilmezdim, onu da yeni öğrendim…

Kendimden bilirim,  yaş ilerledikçe insanın uzmanlık(!) alanları artar…

 

Sabah ve avenesi yandaş gazetelere pek bakmadığımdan ne zaman yazmış bilmiyorum ama dün www.haberartiturk.com sitesinden okuduğum yazısında; Antalya’yı anlata anlata bitirememiş…

Ve Antalya girizgâhından sonra da Başkan Türel’i ve “çılgın projesi Boğa Çayı”nı öyle bir anlatmış ki…

Aman aman aman da aman…

Valla Başkan Türel’in yıllardır dilinden düşürmediği “Boğa Çayı Projesi”ni biliyoruz ama Hıncal Uluç’un, Boğa Çayı ile ilgili yazdıklarını ne duyduk ne de gördük…

Uluç ağabey, bu projeye niye “çılgın” diyormuş onu da yazısını okuyunca anladık.

Meğerse bu proje ile “Akdeniz’de yeni Barselona meydana geliyormuş…”

Başkan Türel’in, çizimlerini gösterip anlattıklarına göre;

“Bu proje yaklaşık 1000 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor

40 kilometrelik yeni bir sahil yolu, 450 yat alacak yat limanı, Boğa Çayının ortasına ayni anda bağlanabilecek. 2 tane 350 metre, 1 tane 150 metre, 4 tane 100 metrelik yolcu/ gezi gemisi ve en önemlisi de tekneden indikten sonra, yolcuları camdan bir tünel karaya götürecek.

İster araçla, ister yürüyerek…

Denizin dibini seyredecek yolcular, karaya çıkarken…

Dahası, tünele paralel uzanan akvaryumda her türlü Akdeniz balığını göreceklermiş…

Resimleriyle… Müthiş bir şey.

Dünyada eşi yok… Sadece onu görmek için milyonla turist gelir Antalya'ya…”

Hıncal ağabeyin yazdığı yazının en güzel bölümü de şöyle;

Dünya çapında bir Çılgın Proje, Kanal İstanbul'a imza atan Cumhurbaşkanı, sevdiği, inandığı, güvendiği Menderes Başkana "Antalya'yı büyüt" derse, o Antalya çocuğu artık bağlasan durur mu?”

 

Hıncal ağabeyime ve Başkan Türel’e şimdilik sadece bir Hoca fıkrası yazayım, “çılgın projenin” ne olduğunu ya da ne olacağını da uzmanların dilinden daha sonra yazacağım.

 

Hoca Nasreddin, geçim darlığına düşünce bir tüccara oldukça külliyetli miktarda borçlanır.

Ancak ekonomi öyle bozulmuştur ki, Hoca bir türlü borcunu ödeyemez ama tüccar da peşini bırakmaz.

Bir gün yine tüccar kapsını çalınca, çaresizlik içinde kıvranırken aklına geleni söyler.

“Bak efendi, borcumu ödeyeceğim. Şu geçen koyun sürüsünü görüyor musun, o koyunların geçtiği yola dikenli çalı dikeceğim. Koyunlar oradan geçtikçe dikenlere takılan yünlerini toplayacağım, onları iplik yapıp satınca paranı ödeyeceğim…”

Tüccar şaşkın, olmayacak sözlere gülmeye başlayınca Hoca yapıştırır sözünü:

Ne o efendi, peşin parayı görünce gülmeye başladın…”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar