Hatay'da Alevi vakfı başkanına ‘Seni yakacağız, öldüreceğiz’ tehditi

Hatay'da Alevi vakfı başkanına ‘Seni yakacağız, öldüreceğiz’ tehditi

Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ali Yeral'ın evine giren kimliği belirsiz kişiler, ‘Seni yakacağız, öldüreceğiz’ diye bir mesaj bıraktı. Kentteki Hıristiyan cemaatinin önde gelen isimlerinden arkeolog Josef Naseh de, kente dışarıdan gelen baz

BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'nin haberine göre, Hatay'daki gelişmeler kaygı verici noktaya çoktan ulaşmış durumda.

“Yaşanan gelişmelerden dolayı Hatay’da çok endişeliyiz!”
"Reyhanlı’yla ilgili çıkan haberlerde Aleviler suçlu ilan edilip şüpheli konuma getiriliyor. Sürekli olarak Esad’ın Alevi olduğu vurgusu yapılıyor. Ateşle oynanıyor. Hükümet mezhepçi tavrından acilen vazgeçmeli."

Hatay’ın Hıristiyan cemaatinin önde gelen isimlerinden arkeolog Josef Naseh, Reyhanlı tıklayın saldırılarından birkaç saat önceki görüşmemizde böyle konuşmuştu.

Hatay merkezine kentteki gerginliğin haberini yapmak üzere geçen Cumartesi sabah çok erken saatte gelmiştim.

Farklı toplum kesimlerinin sözcüleriyle yaptığım görüşmelerde, “Hatay kontrolsüz hale geldi. Muhaliflere dair kaygılar var, tacizler yaşanıyor. Böyle giderse burada büyük olaylar yaşanır” yorumunu en az beş kişiden dinlemiştim.

Bu görüşmelerden bir tanesini yaparken gelen saldırı haberi üzerine Reyhanlı’ya hareket ettim.

Bombalı saldırılardan üç gün sonra, başladığım ilk haberi tamamlamak üzere kent merkezin dönünce, kaygıların daha da arttığını gördüm.

Din adamları kaçırıldı
O gün görüştüğümüz Josef Naseh, geçen ay iki Hristiyan din adamının kaçırıldığını, ‘Metropolit’ unvanlı bu din adamlarının, Halep-Hatay bölgesinden sorumlu olduklarını belirtmişti.

Naseh, kentteki Hristiyan cemaati olarak kaygılı olduklarını ve kente dışarıdan gelen bazı kişilerin kendilerini tedirgin ettiğini söylemişti.

Hataylılara göre, Reyhanlı saldırısından önce tedirginliği artıran diğer olaylar, kent merkezinde Suriyeli muhaliflerin halkı rahatsız eden davranışları ve bir Alevi din adamının evine yönelik saldırıydı.

Hataylı Alevi din adamına: ‘Seni yakacağız, öldüreceğiz’ 
Söz konusu din adamı, Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ali Yeral ile Reyhanlı saldırısından sonra görüştük.

Yeral geçtiğimiz günlerde yaşanan saldırıyı şöyle anlattı: “Alevi-Sünni kardeşliğiyle ilgili bir uluslararası toplantıya katılmak üzere İran’a gitmiştim. Evime girmişler, yatak odasının altını üstüne getirmişler. Başka bir odada eşim çocuklarıyla yatıyordu. Eşim hemen komşuları aramış. Komşular havaya ateş açınca kaybolup gitmişler. Aile efradı baygınlık geçirmiş. ‘Seni yakacağız, öldüreceğiz’ diye bir mesaj bırakmışlar. Şu anda bana koruma verildi. Hareketlerimiz tamamen kısıtlandı. Çıkamıyoruz, gezemiyoruz.”

Yeral ile görüşürken içeriden telsiz sesleri geliyordu, zira polisler kendisine yönelik son günlerde artan tehdit telefon ve mesajlarını incelemeye gelmişlerdi.

Reyhanlı’daki sürece göz göre göre gelindiğini belirten Yeral, Alevi toplumu içindeki kaygıların sürekli arttığını söylüyor.

“Mültecilerin değil teröristlerin kentte huzurlarını kaçırdıklarını” belirten Yeral, bizzat kendi akrabalarının ve üyelerinin Suriyeli muhaliflerle ilgili birçok sıkıntı yaşadıklarını belirtiyor, tehdide maruz kaldıklarını söylüyor.

Mülteciler dışındaki teröristler kent dışına çıkarılmalı
“Masum mülteciler dışındaki teröristler kent dışına çıkarılmalıdır” diyen Yeral, hükümet ve medyayı da şu sözlerle eleştiriyor: “Reyhanlı’yla ilgili çıkan haberlerde Aleviler suçlu ilan edilip şüpheli konuma getiriliyor. Sürekli olarak Esad’ın Alevi olduğu vurgusu yapılıyor. Ateşle oynanıyor. Hükümet mezhepçi tavrından acilen vazgeçmeli.”

Hatay merkezinde konuştuklarımızın çoğu, çevrelerinde Suriyeli muhaliflerin rahatsız edici hareketlerine maruz kalan birilerinin bulunduğunu belirtiyor.

Bu kaygılar Hatay’daki birçok toplum kesiminde mevcut. Örneğin, Reyhanlı Çerkes Derneği Başkanı Uğur Pihava, mağdur Suriyelilere her türlü yardımı desteklediklerini belirtiyor ama Reyhanlı’ya kapasitesinin çok üstünde Suriyelinin alınmasını eleştiriyor. Ayrıca, silahlı muhaliflerin varlığından duyulan rahatsızlığı dile getiriyor.

Bölgenin etnik gruplarından biri olan Domları temsil eden Dom Kabilesi Kültürünü Araştırma Geliştirme Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Başkanı Mustafa Karabulut da, savaş mağdurlarına yardımı desteklediklerini ama huzursuzluk yaratan silahlı muhalifler kentte istemediklerini söylüyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi yaklaşık üç ay önce kentteki kaygıları yansıtan bir rapor hazırlamış ve resmi makamlara uyarılarda bulunmuş ama medyanın ilgisini fazla çekmemiş.

Raporda belirtilen hususlar arasında; sınır güvenliğinin tamamen ortadan kalktığı, militanların sokaklarda dolaşmasının ve Suriyelilerin gayrı resmi olarak iş kurmasının Reyhanlı halkını tedirgin ettiği, Suriyeli muhalif militanların Hatay’daki hastanelerde tedavi gördüğü, Alevilerin hükümetin tavrını ayrımcı bularak kaygılandıkları öne çıkıyor.

İHD, raporun sonunda şu önerilerde bulunmuş: Sınır kapılarının güvenliği sağlanmalı, Suriyelilere insani yardım dışında, muhaliflere destekten vazgeçilmeli, Suriyeli sığınmacılar için sağlıklı kamplar kurulmalı, militanlara denetimsiz kamu hizmeti verilmemeli.

Raporla ilgili konuştuğumuz İHD Hatay Şube Başkanı Mithat Can kaygılarla ilgili kendilerinin resmi makamlarla da defalarca görüştüklerini ancak uyarılarının ne kadar önemli olduğunun anlaşılmadığını söylüyor.

“Reyhanlı’ya varan sürece göz göre göre gelindi” diyor Can ve ekliyor: “Bu uyarılar hâlâ geçerli, hatta fazlasıyla geçerli. Aksi takdirde yeni olayların önü alınamaz!”