HAŞİM KILIÇ GİDERAYAK BOMBALADI

HAŞİM KILIÇ GİDERAYAK BOMBALADI

ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesinde başkanlık seçiminin ardından basın toplantısı düzenledi.

ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesinde başkanlık seçiminin ardından basın toplantısı düzenledi. Kılıç, "Emeklilik dilekçemi gönderdim. Artık bugün itibariyle yeni başkanımızı seçmiş bulunuyoruz. Şu anda bu çatının altında iki tane başkan var. Bir kurumda iki başkan olmaz, ben seçilmiş olan arkadaşımızın daha rahat çalışabilmesi, seçilmiş arkadaşımın planının, programını ve çalışma arkadaşlarını daha rahat ortamda seçmesi adına, ona bu fırsatı verme adına, ben bugün itibariyle emeklilik kararını almış bulunuyorum" diye konuştu.

"ERTELEME KARARI BENİM KARARIM DEĞİL"

Anayasa Mahkemesi'nde başkanlık seçiminin ertelenmesi kararı ile ilgili Kılıç, "Ertelenme kararı dışarıdan çok yanlış, talihsiz ve gerçekten üzücü yorumlara neden oldu. Şunu açıklıkla ifade edeyim ki bu erteleme kararı benim kararım değil. Arkadaşlarımın, hem üyelerin hem de aday olan arkadaşlarımın çalışmalarını sonlandıramadığı, gerekli kulisleri yapamadığı, arkadaşların ikna için bir kısmıyla görüşmeleri gerektiği konusundaki talepleri sonunda benden süre istediler ve bu nedenle de ben seçimleri iki kez, ikişer gün arayla ertelemek durumunda kaldım. Bunun arkasında başka bir şey aramaya gerek yok, başka anlamlar yüklemeye de gerek yok. Anayasa Mahkemesinin kendi iç düzeninin bir gereği olarak seçimin ne zaman yapılacağı, hangi gün yapılacağı Anayasa Mahkemesi Başkanının yetkisi dahilindedir. Dışarıdan konuşulanlar, söylenenleri hiçbir şekilde önemsemiyorum, ciddiye de almıyorum" dedi.

"EVRENSEL DEĞERLERLE İÇİNİ DOLDURAN BİR ANAYASA MAHKEMESİ VAR ARTIK"

Kılıç, "Bugün itibariyle geldiğimiz noktada Anayasa Mahkemesinin geçmişte kalan sınırlayıcı, daraltıcı, yasaklayıcı anlayışından, hak ve özgürlüklerinin önünü açan, özgürlükçü bir anlayışla olaylara yaklaşan ve Anayasal ilkeleri, temel ilkeleri, evrensel değerlerle içini dolduran bir Anayasa Mahkemesi var artık. Bundan sonra Anayasa Mahkemesinin, bu ilkeler doğrultusunda, yerellikten kurtarılarak, evrensel değerlere ulaşmış bir anlayış içinde, anayasal ilkeleri yorumlayıp halkının hizmetine sunan bir Anayasa Mahkemesi çizgisinin devam etmesi, en büyük dileğim ve temennimdir. Geride bıraktığımız arkadaşlarımın, bu görevi en iyi şekilde yerine getireceklerine inancımı bir kez daha belirtmek istiyorum" diye konuştu.

"BU MAHKEME, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN TEMİNATIDIR"

Kılıç, "Bugün Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruya bakmış olduğu ve bunun sonunda vermiş olduğu kararlar sonunda, artık temel hak ve özgürlükler mahkemesi haline dönüşmüştür. Geçmişte kanunların Anayasaya uygunluğunu denetleyen bir kurum olmaktan, bu görevi ikinci plana düşmüş, birinci plana bireysel başvuru yoluyla baktığı temel hak ve özgürlüklerin mahkemesi haline dönüştüğünü ben büyük mutlulukla ve memnuniyetle belirtmek istiyorum. Bu çerçevede mahkememiz görevlerini sürdürecektir. Şüphesiz ki bu mahkeme, temel hak ve özgürlüklerin teminatıdır. güvencesidir. Bunun, bundan sonra da devam edeceği konusunda hiç bir kuşkunuzun olmamasını diliyorum" dedi.

"DİK DURMAYA GAYRET EDEN BİR KİŞİLİK SERGİLEDİM"

Kılıç, "Her dönemde, her iktidar döneminde linç edilmekten, hiçbir zaman kendimi alamadım. Bu niye oldu derseniz, belki benim özgürlük anlayışımdan, temel hak ve özgürlüklere olan bakışımdan kaynaklandı diyebiliriz. Geldiğim günlerde bir başka nitelemem oldu, ondan sonra başka nitelemelere geçildi ve bugün de farklı nitelemelerle, farklı tepkilerle de çok büyük eleştiriler ve saldırılar karşısında kaldım. Ama şunu belirteyim hiç bir zaman bu saldırılardan, bu yapılan eleştirilerden yılmadım ve doğru bildiğim yolda yürümeye devam ettim. Ben temel hak ve özgürlüklerin kutsal olduğuna inanıyorum. İnsanlık onurunun gereği olduğuna inanıyorum. Temel haklara yapılacak bir saldırının, insan onuruna yapılmış bir saldırı olduğuna inanıyorum. Bu çerçevede düşüncelerimi yoğunlaştırdım. Oylarımı da bu noktada kullandım. Bu kullandığım oyların sonunda zaman zaman bir kısım insan bundan faydalandı, bir kısım da belki buna sevinemedi, eleştirdi ama dün eleştirenler bugün alkışladı, bugün alkışlayanlar da yarın eleştirdi. Bunların hiçbirisi beni etkilemedi. Ben vicdanımda tebeyyün eden, vicdanımda beliren düşünceleri söylemeye ve dik durmaya gayret eden bir kişilik sergiledim" diye konuştu.

"EMEKLİLİK DİLEKÇEMİ GÖNDERDİM"

Kılıç, "Emeklilik dilekçemi gönderdim. Artık bugün itibariyle yeni başkanımızı seçmiş bulunuyoruz. Ben bugün itibariyle emeklilik kararını vermiş bulunuyorum ve artık bugün itibariyle ben emeklilik dilekçemi gönderdim ve artık emekliyim. Bu kararımı niye aldım? 13 Mart 2015'e kadar sürem vardı, bir ay önceden böyle bir karar aldım. Yasa gereğince iki ay önceden başkanın seçilmiş olması, ilk defa bu sene uygulandı, bu seçimde uygulandı. Şu anda bu çatının altında iki tane başkan var. Bir kurumda iki başkan olmaz, ben seçilmiş olan arkadaşımızın daha rahat çalışabilmesi, seçilmiş arkadaşımın planının, programını ve çalışma arkadaşlarını daha rahat ortamda seçmesi adına, ona bu fırsatı verme adına, ben bugün itibariyle emeklilik kararını almış bulunuyorum. Seçilen arkadaşıma başarı diliyorum, burada kalan arkadaşlarıma başarı diliyorum. Arkadaşlarımın bu anayasal değerleri ve mahkemenin bugünkü geldiği çizgiyi devam ettireceklerine olan inancımı bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu çerçeve içerisinde aziz milletime veda ediyorum onlara 'Allah ısmarladık' diyorum. Onların hak ve özgürlüklerini her platformda korumaya, kollamaya devam edeceğimi belirtmek istiyorum. Bu nefes bu tende kaldığı sürece, bu mücadele devamedecektir. Bugün burada bu çatı altında böyleydi, yarın bir başka yerde bir başka şekilde bu görev devama edecektir" dedi.

"GELECEKTEKİ TEHLİKE, NEFRET SÖYLEMİNİN DOĞURDUĞU FARKLILIKLAR ARASINDAKİ POTANSİYEL TEHLİKE"

Kılıç, "Gerçekten Türkiye'de öyle bir nefret söylemi gelişmeye başladı ki bu kutuplaşmanın, ayrışmanın ve bireyler arasında, farklılıklar arasında bir diyalog kurma imkanını ve zeminini kaybetmeye başlıyoruz. Bence Türkiye'nin gelecekteki en büyük potansiyel tehlikesi, bu nefret söyleminin doğurduğu, farklılıklar arasındaki bu potansiyel tehlikedir. Bundan hızla uzaklaşmamız lazım, bunu hızla sona erdirmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı