HALKOYLAMASI SORULARI


Nicedir siyaset halkın / ülkenin sorunlarına çözüm üretme temelinde değil; kaynakları bölüşme temelinde yürütülüyor. “Çalsın ama iş de yapsın”, önermesinin yaygınlaşması, halkımızın da bu tarzı (en azından) kabullendiği anlamına geliyor. O zaman da, der demez bazı sorular ortaya çıkıyor.
1-Yeni Anayasa ile sistem değişikliği hedeflendiğine göre 95 yıldır uygulanagelen sistemin eksikleri neler (idi)? Şimdiki Anayasayla istediğiniz halde yapamadığınız şeyler mi oldu? Öngördüğünüz değişikliklerin temelinde bu eksiklikler mi yatıyor?
2-Anayasalar, yalnızca erktekilerin değil; aynı zamanda muhaliflerin de çıkarlarını güvence altına almak için düzenlenen toplumsal sözleşmeler olması gerektiğine göre; teklif Meclisten geçirilirken muhalefet neden yok sayıldı, neden erken seçim tehditleriyle, gizli oylamanın açığa çevrilmesiyle kanırta kanırta geçirildi? Bu durumda o metnin bütün toplumu temsil ettiği iddia edilebilir mi?
3-Değişiklikler yürürlük kazanırsa bundan ne gibi toplumsal yarar sağlanacak?
Somutlaştırırsak, yaşam koşullarımız iyileştirilecek mi, çocuklarımızın geleceğine güvenle bakabilecek miyiz, sağlık ve güvenlik konusundaki kaygılarımız sona erecek mi, laiklik ve demokrasi kurumlaştırılabilecek mi, Türkiye gelişecek mi, çağdaşlaşacak mı?
4-İnsan haklarına, temel hukuk kurallarına aykırı önermeler halkoylaması konusu yapılabilir mi? Örneğin “Devlet yönetiminin İslam şeriatına veya İncil’e göre düzenlenmesi”, halkoylamasına sunulabilir mi? Bu tür bir önerme halkoylamasında kabul görecek olsa, doğacak olan kaostan kimi sorumlu tutmak gerekir?
5-Ülkemizi şu anda yönetenler, devlet olanaklarını halkın bilgilendirilmesi / aydınlatılması doğrultusunda kullanıp halkoylamasında tarafsız bir tutum sergileme sağduyusunu gösterebilirler mi?
6-Devlet taraf olursa, halkoylaması sonuçları şimdiden tartışılır hale gelmez mi?
7-Bu teklif halkoylamasından döndüğünde –ki bu ülkenin aydınlık insanları ayağa kalkarsa döneceği kesin- bunca sorunun ortasında aylarca ülkenin kaynaklarını, enerjisini ve huzurunu tüketen bu takıma birisi çıkıp:
“Kim etti bu kârı size teklif”, diye sormayacak mı?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar