Hakkari'deki Yüzbaşının Çığlığı

Hakkari'deki Yüzbaşının Çığlığı

Adı bende saklı bir yüzbaşının çığlığı andıran mektubunun bir bölümünü yayınlıyorum.


Sabahattin Bey;

Mektubumu size Hakkari’den değil bir yakınım aracılığı ile İstanbul’dan postaya verdirdim zira hainleri izlemesi gereken devletim ben ve benim gibi görevi bu vatan için ölmek olan subayları izlemekle meşgul…

Sabahattin Bey kahırla yazıyorum Hakkari PKK’ya terk edilmiştir. Türk subayı, askeri ve polisi yoğun güvenlik önlemleri olmaksızın Hakkari sokaklarında artık yürüyemez durumdadır. En vahimi Hakkari esnafı örgütün baskısı ile askere-polise mal satmıyor, lokantalar yemek servis etmiyor ve bütün bunlar basına yansımıyor…

Bölgede De facto olarak (fiili) yaygın ifade ile paralel Kürt devleti kurulmuş ve Kürdistan’ın ilanına gün sayılmaktadır.

Sabahattin Bey böyle bir durumda bize verilen emir ise “Aman örgütle karşı karşıya gelmeyin, aman onları tahrik etmeyin” şeklindedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin şanlı ordusu Güneydoğuda kahırla yazıyorum mağlup ya da teslim olmuş bir ordu durumuna düşürülmüştür

. Bırakın PKK’ya karşı operasyona çıkma serbestisi, kışlalarımıza ve karakollarımıza yapılan taciz ateşlerine bile karşılık vermemiz yasaktır.

Bir başka hadise sizin televizyondaki ifadenizle barut kokan kahraman komutanlarımızın esir alınmasının TSK içinde yarattığı travmadır ki pek çok subay emekliliğini düşünür durumdadır.”

Açık bir çığlık olan 5 sayfalık mektubun özeti budur.

Sebahattin Önkibar/ Aydınlık