BURSA'da kurulan 77 metrekarelik Modül Güneş Evi, etrafına konulan panellerle enerjisini üretiyor. Güneşten elde edilen enerji ile ısıtma, soğutma, havalandırma, aydınlatma ihtiyaçları karşılanan evin metrekaresi yaklaşık 2 bin liraya mal oluyor. Evin ahşap olması depreme dayanıklılığı sağlıyor.

Bursa'nın merkez Nilüfer İlçesi'nde faaliyet gösteren bir alışveriş merkezinin otoparkına kurulan Modül Güneş Evi, ziyarete açıldı. Proje ile ilgili bilgi veren Solev Enerji Ekoloji Limited Şirketi'nde görevli Yüksek Mimar Çelik Erengezgin, evin toplam 54 firmanın katkısıyla kendi enerjisini kendisi üreten bir yapıya sahip olduğunu söyledi. 

TOPRAK ZEMİNDE YÜZDE 80 SU TASARRUFU 

Modül Güneş Evi'nin asfalt üzerine yapılması nedeniyle atıklarından tam dönüşüm sağlanamadığını söyleyen Erengezgin, toprak zeminde yapıldığı takdirde projenin yağmur ve kendi suyunu tekrar arıtıp, yüzde 80 tasarruf sağlayacağını dile getirdi. Projede ısıtma, soğutma, aydınlatma, havalandırmanın bedava olduğunu belirten Erengezgin, kurulan çift elektrik saati ile gider ve kazancın görülebileceğini söyledi.

"AHŞABIN DEPREM RİSKİ YOK"

Evin ahşap olarak inşaa edildiğini dile getiren Erengezgin, "Ahşap demek Osmanlı'nın bildiği ve dünyaya öğrettiği bir tekniktir. Ahşap ev ile tarihe döneceğiz sanıyorlar. ABD'nin yüzde 90 konutları ahşap. Kaloforniya'nın yüzde 99'u ahşap eve sahip. Neden? Deprem bölgesi. Ahşabın deprem riski yoktur. 10 büyüklüğünde bile deprem olsa yerinden sıçrar, ona birşey olmaz" diye konuştu.

Modül Güneş Evi'nin 50 metrekare taban, 17 metrekare asma kat, 10 metrekaresi enerji serası olmak üzere toplam 77 metrekare olduğunu ifade eden Erengezgin, evin eşyaları hariç metrekaresinin 2 bin liraya yapılabileceğini kaydetti. Metrekarelerin artması ile maliyetlerin de düşebileceğini belirti.

Binalarda kullanılan mantolama sisteminin sağlıklı olmadığını da ileri süren Erengezgin, duvarların nefes alamaması nedeniyle Avrupa'daki çocuklarda astım hastalığının arttığını kaydetti. Projelerindeki malzemelerin hepsinin sağlıklı olduğuna işaret eden Erengezgin, doğa ile dost bir proje gerçekleştirdiklerini söyledi. 

"TÜRKİYE ENERJİ GİDERİ 3 ORDU BESLER, 6 BAKANLIK BÜTÇESİ EDER"

Türkiye'nin enerji giderinin 72 milyar dolar olduğunun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın ağzından açıklandığını hatırlatan Erengezgin, "Ülkemizde dünya ortalamasına göre 4 katı fazla enerji harcadığını biliyor musunuz? Bunu söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Hilmi Güler. 4'e bölün 3 ile çarpın 50 milyar dolar fazla harcama olur. Türkiye'nin bundan büyük harcaması var mı? Bu parayla 3 ordu beslersiniz, 6 bakanlık bütçesi eder. Türkiye'nin gerçek bağımsızlığına götürür" diye konuştu.

Türkiye'nin en kötü bölgesinin Almanya'nın en iyi yerinden daha fazla güneş aldığını belirten Erengezgin, dünyada 4 mevsimi yaşayan 2 ülkeden birisinin ABD, diğerinin de Türkiye olduğunu söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Hilmi Güler'in danışmanlığını da yaptığını söyleyen Erengezgin, proje ile ilgili çok talebin geldiğini sözlerine ekledi.

"ALMANYA BAŞARDIYSA BİZ DE BAŞARABİLİRİZ"

Fatih Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç ise Almanya'nın bu projeyi başardığına dikkat çekerek, "Bu işi Almanlar başardı. 1973'te petrol krizi olmuştu ve enerji fiyatları bir günde yüzde 300 arttı. Neler yapabiliriz diye Almanlar düşündü. Sene 2013 ve 40 yılda dışarıya bağımlılığı yüzde 50 azalttılar. Neyle? Güneş enerjisi başta olmak üzere rüzgar ve jeotermalden yararlanıp, binaların ısı korunmasını sağlayarak bunu azalttı. 2050 yılına kadar tamamen doğal kaynaklardan yararlanarak binaların ısıtmasını, klimasını sağlamayı hedefliyorlar. Güneş Allah'ın hediyesi. Herkesin çatısına, bahçesine direkt geliyor. Hiçbir ülkenin ambargosuna tutulmamakta. Kalitesine hile yapılamamakta. Kıyamete kadar da baki. Madem öyle Almanya bizim Doğu Karadeniz iklimine sahip, bu ülke bunu başarmışsa, biz de başarabiliriz" diye konuştu.

"DÜNYAYA GELEN GÜNEŞ ENERJİSİNİN 5 BİNDE BİRİNİ KULLANIYORUZ"

Bu teknolojinin dış hava sıcaklığı ile ilgisinin de bulunmadığına işaret eden Arınç, "Düşük hava sıcaklığı bile olsa şu parlak güneşte biz rahatlıkla binamızı ısıtabiliyoruz, elektriğimizi üretebiliyoruz. Bu tarz projelerin çoğalmasını arzu ederiz. Enerji faturamız da düşer. Dünyaya gelen güneş enerjisinin 5 binde birini kullanıyoruz. 5 bin kat potansiyel var, kullanamıyoruz. İlkokuldan beri bu bilincin öğretilmesi lazım. El birliği ile enerji faturamızın düşmesine katkı sağlamalıyız" dedi.