Gezi direnişi esnasında polis şiddeti nedeniyle kör olan ya da ağır yaralanan 250′den fazla kişinin şikayeti üzerine açılan soruşturmalar 12 Haziran 2014’ten bu yana savcısız kaldığı için incelenemiyor.

ANF’den Zeynep Kuray’ın haberine göre, polisler hakkında açılan soruşturma dosyaları, bu dosyalara bakan Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici’nin yaz kararnamesiyle Antalya’ya atanmasıyla sahipsiz kaldı. Bildirici’nin yerine geçici savcı olarak atanan Hüseyin Öz’ün ise sadece kendisine gelen evrak ve talepleri dosyalara havale etmekle yetindiği ve bunun dışında hiçbir işlem yapmadığı öğrenildi. Kendisi de hem müşteki hem avukat olarak dosyalarda yer alan Avukat Aslı Kazan, olayların zanlıları olan polislerin tespiti bir yana, birçok mağdurun ifadesinin bile alınmadığını ve soruşturma dosyalarının İstanbul Adliyesi’nin raflarında tozlanmaya terk edildiğini söyledi.

Aslı Kazan, savcı Faruk Bildirici göreve gelmeden önce polislerin işlediği suçlara ilişkin soruşturmaların Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen’in önünde olduğunu ve kendisi de dahil olmak üzere 250’den fazla şikayetin bulunduğunu aktardı. Çimen’in o dönemde “aralarında irtibat var” bahanesiyle, polislerin ayrı yerlerde ve ayrı zamanlarda işledikleri suçları ve bunlara yönelik şikayetleri toplu bir soruşturma dosyasında birleştirdiğine dikkat çeken Kazan, “Bu şikayetler birleştirilirken her bir olaya ait ayrı ayrı toplamda yaklaşık 2.000 saatlik görüntü aynı çuvala atıldı” dedi. Kazan, şunları söyledi:

“Ben kendim de bu dosyalarda müştekiyim. 31 Mayıs’ta müvekkilim Volkan Kesanbilici polis tarafından plastik mermiyle kör edildi. Ben ise tam iki ay sonra 6 Temmuz günü polis tarafından darp edildim. Ancak iki olay da aynı dosyada birleştirildi. Dosyalar,  incelenmemesi için bilinçli şekilde birleştirildi. Savcı Çimen bu yöntemle takipsizlik kararı vermekten de kurtuldu, böylece itirazların önüne geçmiş oldu. Kimsenin içinden çıkamayacağı bir dev dosya yaratılarak polislerin suçlarının üstü örtüldü.”

MAĞDURLARIN BİLE İFADELERİ ALINMADI

Cemaate yakın hakim ve savcılara yönelik operasyonla Adnan Çimen görevden alınınca, dosyaları aynı zamanda Berkin Elvan davasının da üzerine giden savcı Faruk Bildirici’nin devraldığını anlatan Kazan, Bildirici’nin aralarında filli irtibat bulunmadığı gerekçesiyle ancak avukatların başvurduğu bazı dosyaları birbirinden ayırdığını söyledi. Kazan, “Ancak, Bildirici’nin de apar topar Antalya’ya atanmasıyla dosyalar hiç incelenmeden ve faillerin ifadeleri bile alınmadan öylece ortada kaldı. 1 yılı aşkın bir süredir hiçbir görüntü incelenmediği gibi, suç işleyen polislerin tespit edilmeye çalışılmadı” dedi.

Gözünü kaybeden ve yaralanan kişilerin dosyalarının bile hala çuval dosyada bulunduğuna, bazı mağdurların ifadelerinin bile alınmadığına dikkat çeken Kazan, tam iki aydır bu dosyaların savcısız olduğunu ve İstanbul Adliyesi’nin tozlu raflarında bekletildiğini aktardı. Aslı Kazan, bu soruşturmanın etkin bir biçimde yürütülmediğini, dosyaların aylarca savcısız bırakılarak polislerin tüm dünyanın gözü önünde işlediği suçların bu yolla üstü kapatılmak istendiğini vurguladı. Kazan, “Polisin uyguladığı işkence ve kötü muamele bu şekilde korunup kollanırken, buna karşılık Gezi’deki eylemciler hakkında savcı tarafından yürütülen soruşturmalar ve iddianameler süratle ilerliyor” dedi.