Fotoğraf örttüren acı

Fotoğraf örttüren acı

İZMİR’in Menemen İlçesi’nde, 4 yaşındaki oğulları Mehmet Ali'yi, 75’inci Yıl İlköğretim Okulu’nun giriş kapısının üzerine devrilmesiyle kaybeden Gülbeyaz ve Şevket Yavuz çifti, yaşadıklarına isyan etti.

Evlatlarından yoksun geçirdikleri her gün acıya boğulan, evlerini süsleyen fotoğraflarının üzerini bile örtüp bakmaya dayanamadıklarını söyleyen Şevket Yavuz, "Ben gerçekten adalet istiyorum. Hiçbir devlet görevlisi kapımızı çalmadı, yalnız bırakıldık. Hele bir de eşimin, oğlumun ölümünden sonra psikolojisi bozulunca gördüğü tedavinin parasının istenmesi, ikinci kez bizi yıktı" dedi.

İstanbul’da okul tuvaletindeki lavabonun düşmesi sonucu ölen 6 yaşındaki Efe Boz’un ailesinin sürdürdükleri davada 275 bin TL tazminat kazanması, gözleri, bu şekilde evlatlarını kaybeden diğer ailelere çevirdi. Acılı ailelerden biri de 19 Nisan 2011’de, Asarlık’taki 75’inci Yıl İlköğretim Okulu önünde meydana gelen olayda, 4 yaşındaki oğulları Mehmet Ali Yavuz’u kaybeden Şevket ve Gülbeyaz Yavuz’du. Okul bahçesinin önünde oynayan Mehmet Ali Yavuz’un üzerine raydan çıkan demir okul kapısı düşmüş, ağır yaralanan çocuk kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. 5 çocuklarından birini, bu şekildeki bir kazayla kaybetmenin acısını yaşayan Yavuz çifti, bugüne kadar olanlara tepki gösterdi, ilgisizlikten yakındı.

GERÇEKTEN ADALET İSTİYORUM

Evlatlarının ardından evlerini süsleyen fotoğraflarının üzerini bile örtüp bakmaya dayanamadıklarını söyleyen Şevket Yavuz, "Olay gününden beri, evimizde doğru düzgün bir hayatımız, düzenimiz yok. Tek umudumuz sorumluluğu olan yetkililere gereken cezanın verilmesi. Az da olsa bu acımızı dindirecek. Olay sonrası okul müdürü yargılandı, 18 ay ceza aldı ancak bu cezası ertelendi. Sanki ödül gibi bir de başka bir okula tayini oldu. Allah rızası için görevini dört dörtlük yapamayanları görevlerinden alsınlar. Bu kişi, görevini iyi yapmamasına rağmen hala devletten maaşını alıyor. Bize oldu olan, perişan olan biziz" dedi. 

Olaydan önce de arızalı olduğu bilinen kapının tamir edilmemesi nedeniyle bu kazanın yaşandığını söyleyen, günlük işlerde çalışarak geçimini sağlayan Şevket Yavuz, "Biz gerçekten adalet istiyoruz. Trafik kazasında bile en az 3- 4 ay hapis yatılıyor. Oysa bu olayda, sorumluluğu olan kişi, hala görevini yaparak bu şekilde yeni kazalara neden olabilir. Bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın. Okul müdürüne verilen ceza çok komik. Temyiz başvurumuz üzerine dosya Yargıtay’da. Oradan gelecek kararın ardından biz de tazminat davası açacağız. Şu an kendimizi yalnız hissediyoruz. Hiçbir devlet görevlisi kapımızı çalmadı, yalnız bırakıldık" diye konuştu. 

Olaydan sonra hastanede tedavi gören eşinin masraflarının kendilerinden istenmesine de kızan Şevket Yavuz, "Biz, devletten şunu beklerdik; 'Siz mağdursunuz, biz suçluyuz. En azından sizin sağlık masraflarınızı üstlenelim.' Bu bile yapılsa, yaralarımız az da olsa sarılırdı" dedi.

ANNELER BU ACIYI YAŞAMASIN

Olayı anlattığında gözyaşlarına boğulan anne Gülbeyaz Yavuz da "Eve girmek istemiyorum. Fotoğraflarına bakamıyorum. Aynı acı günleri her saniye yaşıyorum. Kapıda onun gelmesini bekliyorum. Yavrum, hep gözümün önünde. Her an karşıma çıkıp bana koşup sarılacakmış gibi geliyor. Ben bu acıyı yaşadım, başka anneler yaşamasın. Önlemler alınsın, gözyaşları dursun" dedi.