FEYZİ İŞBAŞARAN'I TUTUKLAYAN MAHKEMEDEN FLAŞ KARAR

FEYZİ İŞBAŞARAN'I TUTUKLAYAN MAHKEMEDEN FLAŞ KARAR

Tutukluluk itirazına mahkemeden ara karar.

Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla 2 gün önce İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'ne konulan Eski AK Parti Milletvekili Feyzi İşbaşaran, avukatı aracılığıyla tutukalama kararına itiraz etmişti. Ancak Eski milletvekili Feyzi İşbaşaran'ın tutuklama kararına yaptığı itiraz reddedildi. İşbaşaran aynı zamanda dava dosyasının bir üst mahkemeye gönderilmesini de talep etmişti. 

MAHKEME TUTUKLAMA KOŞULLARININ DEĞİŞMEDİĞİNİ BELİRTTİ

İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği kararında, “Suç şüphesinin varlığını gösteren olguların varlığı nazara alındığında delillerin tam olarak toplanmamış olması", "tutuklama koşullarının değişmemiş olması", "salıverme koşullarının oluşmaması" sebebiyle itirazın reddine karar verilmiştir" ifadelerine yer verdi.

AVUKATI "TUTUKLAMA YASAYA AYKIRI"

İşbaşaran'ın avukatı Sema Aydın İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'ne sunduğu 4 sayfalık itiraz dilekçesinde tutuklama kararının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle düzeltilmesini, aksi durumda dosyanın İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderilmesi istemişti.

"SOYUT VARSAYIMA DAYALI VE MATBU GEREKÇELERLE ŞÜPHELİ HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI VERİLEMEZ"

Dilekçede, "Cumhurbaşkanı'na hakaret iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Müvekkilim İşbaşaran'ın atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı, şüphelilerin aleniyet oluşturan fiilleri ve atılı suçların CMK. 100 ve devamı maddelerdeki yazılı suçlardan olması gerekçe gösterilerek usul ve yasaya aykırı bir şekilde tutuklanmıştır. Mahkemenin tutuklama gerekçeleri olarak saydığı nedenler kanunda sayılan matbu ifadeler olup, içeriği hiçbir şekilde somut, kesin ve inandırıcı delillerle desteklenmemiştir. Soyut varsayıma dayalı ve matbu gerekçelerle şüpheli hakkında tutuklama kararı verilemez" denildi. 

382890.jpg

"TUTUKLAMA KARARI BU YÖNÜYLE USUL VE YASAYA AYKIRIDIR" 

"Tutuklama en son çare olarak başvurulması gereken zorunlu bir tedbirdir. Tutuklama kararı bu yönüyle usul ve yasaya aykırıdır" ifadelerinin kullanıldığı dilekçede, 5271 sayılı yasa Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) göre tutuklamanın hangi şartlarda yapılacağının detaylı olarak anlatıldı. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Nöbetçi mahkemenin hangi amaçla müvekkili tutukladığını anlamakta zorluk çekmekteyiz. Kanun koyucu tutuklamayı bir takdir olarak öngörmüştür. Ancak bu takdir hakkı keyfi olarak kullanılamaz. Adli kontrol ve kefalet tedbirlerinin uygulanmamasının fiili ve hukuki gerekçeleri açıklanmamıştır. Bu durum dahi başlı başına bir hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Kamuoyunda 3. Yargı Paketi olarak isimlendirilen 6352 sayılı yasa ile CMK'da köklü değişiklikler yapılmıştır. Özellikle tutuklama tedbirinin en son çare olarak başvurulması gerektiği, tutuklamadan önce bireyler için daha hafif olan tedbirlerin uygulanması gerektiği açıkca belirtilmiştir."

i08104311.jpg

"SUÇUN CEZASI 1 YILDAN 4 YILA KADAR HAPİS CEZASIDIR"

Dilekçede, "Şüpheli şikayete konu dosya kapsamında ve üzerine atılı suçun yasada öngörülen cezasının alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli olacağı açıktır. Müvekkile isnat edilen "Cumhurbaşkanlığına hakaret" suçu TCK'da 299/1-2 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre suçun cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasını öngörmektedir. Suçun aleni işlenmesi halinde ise 1/6 oranında artırım söz konusudur. Suçun kanunda öngörülen cezaları dikkate alındığında CMK 231. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kapsamında olduğu gibi, erteleme ve para cezasına çevrilmesi de mümkündür. Hal böyleyken müvekkil aleyhinde siyasi saiklerle en ağır tedbir olan tutuklama kararı verilmiş olması hukuka ve yasaya aykırıdır. Tutuklama istisnai bir tedbirdir. Bu durum kural haline getirilemez. Daha çağdaş ve alternatif hafif tedbirleri uygulama imkanı varken en ağır tedbir olan tutuklamanın uygulanması yani CMK'nın amaç ve ruhuna açıkça aykırıdır. Tutuklama bir tedbir olup asla infaz aracı değildir" ifadelerine yer verildi.

BÖYLE LİNÇ EDİLMEK İSTENMİŞTİ

akp-eski-milletvekili-feyzi-isbasaran-tutuklandi_1382178_720_400.jpg

"MÜVEKKİLİM KENDİSİNE ATFEDİLEN SUÇU İŞLEMEDİĞİNİ BEYAN ETMİŞTİR"

Tutuklama kararının somut ve geçerli bir nedene dayanmadığı savunulan dilekçede şu ifadeler kullanıldı: Müvekkiilim tweeter üzerinden Cumhurbaşkanıa hakaret içerikli tweetler attığı iddiasıyla gözaltına alınmıştır. Müvekkilim savcılık ve sorgu aşamasında bu tweetleri atmadığını ve bu sadece ekran görüntüsü fotoğraflara dayanarak kendisine atfedilen suçu işlemediğini beyan etmiştir. Şikayete konu tweetlerin müvekkilim tarafından atılıp hemen silinmiş olduğu iddia edilmektedir. Bahse konu tweetler dikkatli incelendiğinde ekran görüntüsünde 6 saat önce atılmış olduğu ibaresi bulunmaktadır. Biran için şüphelinin bu tweetleri atmış olduğu varsayılsa dahi silinmiş olan tweetlerin görüntüsü 6 saat sonra nasıl alınabilmektedir. Bu durum dahi yapılan işin müvekkili karalamaya yönelik olduğu ve tweeter hesapları tarafından manipüle edildiğini göstermektedir.Müvekkilin tweetlerine ekleme yapılarak retweetlenmştir. Bu görüntüler sadece fotoğraflardan ibarettir."

SİBER SUÇLARLA MÜCADELE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN RAPORUNA DİKKAT ÇEKİLDİ 

"Müvekkile uygulanan yakalama ve gözaltı işlemleri de açıkca usul ve yasaya akırıdır" denilen dilekçede, "Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından müvekkilin telefonu üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen raporda "Twitter yazışma kayıtları taratılmış ancak soruşturma konusu ile ilgili herhangi bir belge ve bilgiye rastlanılmamıştır" şeklinde sonuca varılmıştır. Bu rapor dahi tanzim edilen raporda şikayete konu tweetlerin bulunmadığını açıkca belirtmiş olup, şüphelinin tutuklanması hiçbir somut delile dayandırılmamıştır. Müvekkile uygulanan tutuklama tedbiri açıkca AİHS ve evrensel hukuka aykırı olup iş bu haksız, keyfi ve orantısız tedbirin biran önce kaldırılmasını talep etmekteyiz. Müvekkilin adli kontrol veya kefaletle salıverilmesine karar verilmesini arz ve talep etmekteyiz" denildi. 

Kaynak:Haber Kaynağı