Fettulah Gülen Sivas katliamıyla ilgili ne demiş?

Fettulah Gülen Sivas katliamıyla ilgili ne demiş?

Fettullah Gülen'in sebep ne olursa olsun kendi ülkesinde yakılan insanlar için bir taziyede bulunduğunu, üzüntülerini belirttiğini duyan var mı?

Nuran WOLFSCHWENGER

Geçmişimizle yüzleşeceğiz, hiç bir şeyi halının altına süpürmeyeceğiz diyenlerin Sivas katliamı tam olarak çözülmeden Mart 2012'de davanın zaman aşımına uğratilmasına izin vermesi tartışmalı Alevi açılımında ne kadar samimi olunduğunu göstermeye yetiyor.


İlk defa bir Başbakan katillerin salıverilmesine "ülkemiz için hayırlı olsun" dedi, olay da kapandı. Şimdi ne konuşan var, ne de soran... Peki, Sivas katliamı çözülmüş, yaralar sarılmış mı oldu, insanlık bitmiş dedirten bu olayla yüzleşilmiş mi oldu?

Fettullah Gülen'in 1998'de Lemonde gazetesine verdiği röportajı okuyunca bu konuda benim gibi sizin de kafanızda sorular oluşacağından eminim.

Öncelikle bu röportajın tamamının Gülen'in kendi resmi web sitesinde mevcut olduğunu belirterek yorumsuz olarak aktariyorum.

Tarih 24.08.1998... Fettullah Gülen Lemonde' dan Nicola Pope' un sorularını cevaplıyor.

Nicole Pope'un "birden fazla değişik İslâm mı vardır" sorusuna, "İslâmı müdafada farklı yollar takip edilebilir. Bu, İslâmın farklı varyasyonlarının olması şeklinde değil de detaya ait bazı meselelerde zamanın yorumunun, insanların kendi kültürlerinin, kendi anlayışlarının tesirinden gelen küçük farklılıklar olabileceği anlamındadır." cevabını veriyor.

Lemonde yazarı Pope'un araya girdiği belli, "Taliban var, Türk Müslümanları arasında farklı eğilimler var. Sonra Türk Müslümanları batıya daha yakın" deyince Fettullah Gülen uzun bir açıklama yaparak Sivas olayından da bahsediyor.

"...Günümüzde de bu farklılık devam ediyor. Ancak, Türkiye'de fundamentalist deyip, irtica deyip bazı kesimlere yapılan saldırılar, karşı tarafı da bir takım aşırı hareketlere çekmiş olabilir. Şu anda gördüğümüz bazı şeyler bizi yanıltabilir; ama yanılıp, bunları esas almamak lazım. Bizim anlayış tarzımız, üslubumuz genelde kucaklayıcı, bütün insanları kucaklayıcı mahiyettedir. Ve İslâmiyet'in gerçek yorumu da, yoruma açık yanlarıyla budur...
Biraz evvel Sivas meselesini arz ettim. Camiden çıkan, ibadetini yapmış, ibadet neşvesi(neşesi) içindeki insanları, mukaddeslerine dil uzattığınızda tahrik etmiş olursunuz. Bu avam halk o anda dengesini yitirebilir. Hissi aklın, mantığın önünde olan insanlar otel de yakabilir mahalle de yakabilir. Türkiye'de de çeşitli adlar altında bir kesime böyle baskı yapıldıkça, bu baskılar tabiatıyla tepki doğurur, karşı hareketlere yol açar. Reaksiyonda denge aramak doğru değildir. Siz bir aşırılık yaparsanız, karşı bir aşırılıkla mukabele görürsünüz. Şimdi, bu aşırılıklara bakarak Türkiye'nin genel durumunu değerlendirmek yanlış olur. Ve bu, dünyayı aldatabilir. Yoksa, normalde Türk insanının, büyük çoğunluğun nabzını tutanlar, Türkiye'de gerçek Müslümanlığın nabzını tutmuş olurlar."


Bu aciklamadan en dogru yorumu okuyucularin cikaracagindan eminim ancak şu soruyu sormadan edemeyeceğim. Diyaloğu, hoşgörüyü tüm dünyaya yaydığı, herkesi kucakladığı, herkesi hoş görülü olmaya cagirdigi söylenen, Fettullah Gülen'in sebep ne olursa olsun kendi ülkesinde yakılan insanlar için bir taziyede bulunduğunu, üzüntülerini belirttiğini duyan var mı?