'Ey İsrail kendine gel'

'Ey İsrail kendine gel'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail yönetimi eğer barış itiyorsa bu değişimi doğru biçimde değerlendirmeli. Bugün herkes İsrail'den yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır bekliyor" dedi.

Başbakan Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas daha sonra Filistin'in BM'de gözlemci üye ülke olması dolayısıyla Filistin'in Ankara Büyükelçiliği tarafından onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. 

Başbakan Erdoğan yemek öncesi yaptığı konuşmasında, İsrail hakkında sert açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bunlar sabah başka akşam başka, bunlarda her oyun vardır" diye konuştu.

"Arka arkaya iki oylama çok önemlidir. Birinci oylamada 138 oyla BM Filistin'i 'gözlemci devlet' olarak kabul etti. Ardından yine BM'de İsrail'in nükleer silah tesislerinin incelenmesine yönelik yapılan oylamada da 176 evet, 6 hayırla çok önemli tarihi bir karar alındı" diyen Erdoğan şunları kaydetti: 

"Filistin meselesi Türkiye'nin dış politikasının ayrılmaz bir parçasıdır. Davasını, davamıza kattık. Uluslararası toplumun kararyla Filistin geç de olsa devlet statüsü kazandı. Elde edilen netice önemli olmakla birlikte henüz bitmiş değil. Bunda sonraki yol haritası var. Uluslarası toplum, insani hukuki borcunu ancak BM'ye tam üyü olduğunda ödeyecek. Filistin bayrağı BM'de tam üye ülkeler arasında dalgalanıncaya kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bölgede kalıcı barışın tesisi edilmesinin zamanı geldi. 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan delvet sınırlarında geçiyor bunun yolu. Artık şartlar eski şartal değil. Artık şartlar çok değişti. Bölgemizde tarihi değişimler yaşanıyor. İsrail yönetimi eğer barış itiyorsa bu değişimi doğru biçimde değerlendirmeli. Bugün herkes İsrail'den yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır bekliyor. Bu 'Ey İsrail kendine gel' demektir. İsrail bunu kabul etmediğini söyledi. Ama sen kabul etsen ne yazar etmesen ne yazar. Bundan sonraki değerlendirme çok farklı olur. Çünkü BM'nin aldığı bu karar farklı yerlerde alınan kararları da farklı bir şekilde değerlendirmeyi gündeme getirecektir. "

"BUNLARI İYİ TANIYALIM, BUNLARDA HER OYUN VARDIR"

"Ne olduda ABD Filistin'in devlet olamsına karşı çıktı?" diye soran Erdoğan, "Batı Şeria ve Gazze Filistine aittir Ebediyende onlara iat kalacaktır. Gazze'de ki ambargo'nun kaldırılması mücadelenizde yanınızdayız. Biz Filistin'de bölünmüşlük görmke istemiyoruz. Ben buradan Şimon Peres'e de sesleniyorum. Sen bir zamanlar bana "Bu topraklarda Türkiye olarak siz konut yapımında başarılısınız. Filistinlilere konut yapma konusunda siz bilginizi ben de parayı temin edeyim burada Filistinlilere konut yapalım" diyen insan değil miydin? Şimdi cumhurbaşkanı olunca mı değişti bu? Ama bu İsrail akşam başka sabah başka. Bunları iyi tanıyalım, bunlarda her oyun vardır."

"MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

İsrail'in uluslararası hukuka aykırı olarak yerleşim faaliyetleriyle barışa zarar verdiğini vurgulayan Erdoğan şunları kaydetti: 

"BM'deki oylamam Türkiye ve Filistin arasındaki kardeşliği gösterdi. Filistin meselesinin bütün mazlum toplumların yaşadıklarının bir sembolü olarak görmüşüzdür. Bundan sonra da millet olarak, addetmeye devam edeceğiz. Hükümet olarak her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya; davasını davamız. Filistin meselesi Türkiye'nin dış politikasının ayrılmaz bir parçasıdır. Davasını, davamıza kattık. Uluslararası toplumun kararıyla Filistin geç de olsa devlet statüsü kazandı. Elde edilen netice önemli olmakla birlikte henüz bitmiş değil. Bunda sonraki yol haritası var. Uluslarası toplum, insani hukuki borcunu ancak BM'ye tam üye olduğunda ödeyecek. Filistin bayrağı BM'de tam üye ülkeler arasında dalgalanıncaya kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bölgede kalıcı barışın tesisi edilmesinin zamanı geldi. 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan delvet sınırlarında geçiyor bunun yolu. Artık şartlar eski şartal değil. Artık şartlar çok değişti. Bölgemizde tarihi değişimler yaşanıyor. İsrail yönetimi eğer barış itiyorsa bu değişimi doğru biçimde değerlendirmeli. Bugün herkes İsrail'den yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır bekliyor. İsrail kabul etse ne olur etmese ne olur. Bundan sonra herşey farklı olur."

"KUDÜSSÜZ BİR FİLİSTİN DÜŞÜNÜLEMEZ"

Abbas ise yaptığı konuşmasında Filistin'in kurumsal yapısını güçlendirecelerini, en yakında yeni bir anayasaya ihtiyaçları olduğunu belirterek, "Filistin halkında kendisine has bir anayasayı takdim etmek istemekteyiz. Vakit kaybetmeden müzakerelere başlamalıyız. Şüphesizki işgal müzakerelerle durur. Yahudi yerleşim bölgeleri başında beri meşru olmayan yerleşim yerleridir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Biz İsrail'i bu işgalden vazgeçmeye cağırıyoruz. Bizler barışçıl direnişe devam edeceğiz. Bu uluslararası hukukun bize verdiği bir haktır. Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti için çalışacağız" dedi. 

Kudüs ve Mavi Marmara şehitlerini anarak konuşmasını bitiren Abbas, "Sayın Başbakan yaptıklarınızdan dolayı size teşekkür ediyorum. Filistin ve Türkiye bayraklarının Kudüs'de dalgalanmasını istiyorum. Kudüssüz bir Filistin düşünülemez ve bugünler yakındır" dedi.