Et Severlere Kötü haber

Et Severlere Kötü haber

ET Üreticileri Birliği, kırmızı et ürünlerine zam gelebileceğini bildirdi.

 
ET Üreticileri Birliği, kırmızı et ürünlerine zam gelebileceğini bildirdi.

Dilhun GENÇDAL - Özkan ARSLAN / İSTANBUL
19.03.2013 16:32
 
 Et Üreticileri Birliği (ETBİR) tarafından et sektöründeki son gelişmelere ilişkin bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, Türkiye'de 2012 yılında 915 bin ton kırmızı et üretimi sağlandığını aktararak, "Geçen yılın kırmızı et ithalatı rakamı ise 25 bin 435 tondur. 2012 yılında ithal edilen canlı hayvan rakamı ise 465 bin 634 baştır. TÜİK 2012 veri kayıtlarına göre ülkemizde tüketilen toplam kırmızı et miktarının en fazla yüzde 15'i küçükbaş hayvan etinden sağlanmaktadır. 2012 yılında kişi başı kırmızı et tüketimi ise 12 kilogram olarak telaffuz ediliyor. ABD'de kişi başı kırmızı et tüketimi 60 kilogram, AB ülkelerinde ise 30 kilogram civarındadır. TÜİK kırmızı et üretim istatistiklerine göre, 2012 yılında toplam kırmızı et üretimi 915 bin 845 ton, sığır eti üretimi 799 bin 344 ton, koyun eti üretimi 97 bin 334 ton olarak gerçekleşmiştir" diye konuştu.
 
ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ ATILMIŞ EN BÜYÜK ADIMDIR
 
Ellerinde şarküteri pazarına ilişkin çok ilginç veriler bulunduğunu söyleyen Bılıkçı, "Bizdeki en çok tercih edilen şarküteri ürünleri sucuk ve pastırma. Yabancı ülkelerin ise sosis, salam ve jambon. Nielsen verilerine göre sucuğun toplam pazardan aldığı pay yüzde 54.52, salamın yüzde 21.24, sosisin payı yüzde 13. 2 pastırma ise yüzde 5.80. Bunları yüzde 3.17 ile kavurma, yüzde 1.14 jambon, yüzde 0.69 ile füme et takip ediyor" dedi. Bılıkçı, Türk sucuğunun, Türk kavurmasının ve Türk pastırmasının doğru ve sağlıklı üretildiğinde dünya markaları çıkarılabilecek çok özel üretimler olduğunu vurgulayarak, "Dünya markaları çıkarabilmenin öncelikli şartları ise standardı korumak, sağlıklı üretim yapmak ve geleneksel lezzeti ve reçeteleri yeni teknoloji ile yeniden üretmek. Et ve Et Ürünleri Tebliği bu yolda atılmış en büyük adımdır" diye konuştu. Et ve şarküteri sektörü çerçevesinde alınan önlemler hakkında da bilgi veren Bılıkçı, geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren Et ve Et Ürünleri Tebliği ile üretilen ürünün kalitesi artarak sürecin bir adım daha ileriye götürüldüğünü belirtti. Bılıkçı, bundan sonraki aşamada ürünlerin satış koşulları ile ilgili ilave düzenlemelerin de yapılmasıyla tarladan sofraya gıda güvenliği prensibinin bir bütün halini alacağını ve zincirin tamamlanacağını söyleyerek, "Atılan bu adımlar sonucunda işini iyi yapmak adına üretim tesislerini yenileyen, teknolojisini geliştiren gıda güvenliğini sağlamak adına yatırımlar yapıp buna yönelik düzenli harcamalar yapan firmaların çabaları karşılığını bulmuştur. Böylelikle bahsettiğim konularda yatırım yada harcama yapmayan firmaların, medyatik tabirle merdiven altı üretim yapan firmaların yarattığı haksız rekabet ortadan kalkacaktır. En son yayımlanan Et ve Et Ürünleri Tebliğini de bu amaca yönelik tamamlayıcı unsurlardan biri olarak gördüğümüz için birliğimiz çalışmaların en başından itibaren sürece dahil olmuş, görüş ve önerilerini bakanlıkla paylaşmıştır. Genel anlamda tebliği değerlendirdiğimizde ülkemiz et ürünleri sektörü için büyük bir adım atıldığını söyleyebiliriz" dedi.
 
"KIRMIZI-BEYAZ ET KARIŞIMI SINIRLANDIRILMIŞTIR"
 
Bılıkçı, Et ve Et Ürünleri Tebliği'nin eskisiyle kıyaslandığında atılan adımın büyüklüğünü ve tüketicilere sağlayacağı faydalarının daha iyi anlaşılabileceğini kaydederek, "Yeni yayımlanan tebliğde bildiğiniz üzere kırmızı-beyaz et karışımı sınırlandırılmıştır. Bu konudaki haberlerde yapılan yanlış bilgilendirmeler nedeniyle tekrar üstünde durmakta fayda var. Tebliğde kırmızı etle üretilen ürünlerde beyaz et kullanılamayacağı, ancak beyaz etle üretilen ürünlerde istenildiği takdirde kırmızı et de kullanılabileceği ancak ürün isminde bunun belirtilemeyeceği söylenmektedir. Yani ürün ismi piliç, hindi sosis, salam, ısıl işlem görmüş sucuk olarak kalmak kaydıyla ürüne istenildiğinde dana eti ve yağı da katılabilecektir. Dolayısıyla kırmızı-beyaz et oranı yüzdesinin ölçülememesi nedeniyle yaşanan sıkıntılar önlenip, piliç ve hindi ağırlıklı ürünlerinde ürün kalitesini artırmak için dana eti kullanmak isteyen üreticiye de kısıtlama getirilmemiştir" diye konuştu.
 
"GENEL BİR FİYAT DEĞİŞİMİ GÖZLEMLENEBİLİR"
 
Atılan adımlar büyük olsa da eksiklikler barındırabildiğine işaret eden Bılıkçı, şunları söyledi:
 
"Tebliğin yürürlüğe girmesi için verilen sürenin kısalığı ilk yayımlanan tebliği netleştirmek adına 3 hafta önce çıkarılan uygulama talimatının üreticilere yeniden ambalajlarını, etiketlerini düzenlemeleri gerekliliği doğurması tüm sektörde geçişi sancılı hale getirmiştir. Elbetteki yeni yönetmelik, bazı tamamlanması gereken noktalar barındırmaktadır. ETBİR olarak gerekli katkıları yaparak, bu anlamda önemli adımlar atmış olan bakanlığımızın tamamlayıcı çalışmalarını da önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. ETBİR olarak dikkat çekmek istediğimiz ana mesele şudur; Türkiye kırmızı et konusunda münferit de olsa sıkıntılar yaşamıştır. Halkın et üreticisine olan güveni daha da sağlamlaştırılmak zorundadır. Standartlara uymayan ve ahlaki kaygılardan uzak sucuk, salam sosis üretimi Türk ailesini zaman zaman tarih boyunca baş köşede olmuş bu ürünlerden uzaklaştırmıştır. Burada halkımızı temin etmek isteriz ki, güvenilir ve köklü markalardan şaşmadığınız sürece, yeni tebliğin sağladığı standartlarla artık çocuklarınıza ve ailenize güvenerek yedirebileceğiniz sağlıklı ve geleneksel ürünlere kavuştular. Ucuz et ve et ürünü karıştırılmayan, içeriği dengelenmiş, sağlıklı koşullarda üretilmiş şarküteri ürünleri, önemli protein kaynağıdır. Halkımız beslenmesinde proteine sağlıklı şarküteri ürünleri aracılığıyla daha çok yer verebilecektir. Et ve et ürünleri fiyatlarına gelince, yeni tebliğ ile birlikte özellikle et ürünlerinde kaliteli ve kırmızı et içeriğinin artması nedeniyle genel bir fiyat değişimi gözlemlenebilir. Öte yandan pek çok firma daha sağlıklı ve güvenli üretim yapabilmek için yatırım yapmak durumunda kalacaktır. Ancak bu artış, sektöre çok daha kaliteli ürün girmesini sağlayacak ve halk sağlığı açısından çok daha güvenli bir ortam oluşacaktır. Geleneksel et ürünlerimiz ülke ekonomisi ve hepimiz için bir değerdir. Aile sofralarımızda ve beslenmemizde hak ettiği yeri bu şekilde alacaktır. Sonuç olarak yapılan tüm bu çalışmalar sektörün iyileştirilip tüketicinin daha sağlıklı ve daha kaliteli ürünlere ulaşmasını sağlamak adına yapıldığı için bizler sonuna kadar destek veriyoruz. Ancak bu yapılırken denetimlerin sıklaştırılıp, tebliğin suistimale açık alanlarının biran önce kapatılarak sürece destek olmak isteyen iyi niyetli üreticilerin mağdur edilmemeleri gerektiğini düşünüyoruz."
 
FİYATLARI ÇOK FAZLA ARTTIRMAK İSTEMİYORUZ
 
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bılıkçı, et üreticileri ve perakendecilerin denetimlerinin yeterli olup olmadığının sorulması üzerine, "Şu anda gayet iyi denetlediklerini bize hissettiriyorlar. Bence iyi denetliyorlar bakanlığımız" dedi. Bılıkçı, ürünlerde fiyat artışına gidilip, gidilmeyeceği sorulunca, "Üreticiler olarak aslında fiyatları çok fazla arttırmak istemiyoruz. Fakat sonuçta daha da kaliteli, sağlıklı ve lezzetli bir ürün yapmak adına fiyatlarımızın artacağını öngörüyoruz. Ama biz üreticiler olarak fiyatları kesinlikle arttırmak istemiyoruz. Piyasa şartları ve rekabet sonunda bu iş herhalde bir yerde oturacaktır ama olsa bile çok büyük oranlarda bir artış olacağını öngörmüyoruz. Yüzde 10-20 arasında bir zam gelebilir, diye düşünüyoruz kırmızı et ürünlerinde artabilir. Ama bunu piyasa şartları belirleyecek" dedi.