Erdoğan'ın 'akil insanı' kustu: Ulan köpek, ulan pezevenk, ulan kaltak...

Erdoğan'ın 'akil insanı' kustu: Ulan köpek, ulan pezevenk, ulan kaltak...

Başbakan'ın "Akil insanı" Akit gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya, Mısır'daki halk eylemlerini ve Gezi Direnişi'ni değerlendirdi. Başbakan'ın akilinin yazısında yer alan ifadelerden bazıları "Taksim'deki embesiller, ulan köpek, ulan pezevenk

Erdoğan'ın "akillerinden" Hasan Karakaya görevini bugünkü iğrenç yazısı ile sürdürdü.

Karakaya'nın "Mursi'nin halk desteği yüzde 70" diyerek neyi kasttettiği anlaşılamazken, yazısında şu iğrenç ifadeleri kullandı:

...
Neymiş;
“Mursi’nin halk desteği yüzde 70’lere ulaşmış” ama yine da “Mursi istifa etmeli”ymiş!..
Gel de çıldırma!..
Adamın halk desteği yüzde 70...
Ama “istifa” etmeliymiş!.
Orası, “Tahrir” değil de, sanki “Taksim” meydanı... Çünkü Taksim’deki “embesiller” de aynı sloganı atıyorlardı;
“Taaayip istifa!”
Ulan “salak oğlu salak”lar;
Tayyip Erdoğan veya Mursi, ya da Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff istifa edince kim gelecek yerine?..
Ya “asker” gelecek,
Ya da “ara hükümet” kurulacak...
Peki, o zaman; Erdoğan’a, Mursi’ye ve Dilma Rousseff’e oy veren “yüzde 50’nin üzerindeki halk kitlesi”nin eli armut mu toplayacak?..
Sen “istifa” sloganları atarak gösteri yaparsın da “yüzde 50’nin üzerindeki kitle” gösteri yapmayacak mı?..
Senin yakıp-yıktığın gibi, halkın diğer yarısı da yakıp-yıkmaya, vurup-devirmeye başlarsa, ne olur o ülkenin hali?..

POLİS BENİ DÖVDÜ!

Şu hâle bakın;
Adam “yüzde 70 oy” almış ama ona “İstifa et” diyorlar...
Verecek tek bir cevap var;
“Erkeksen, maçan sıkıyorsa, yüzde 70 oy sen al, sen iktidar ol!”
Değilse, kes sesini!..
Hem “Demokrasi” diyeceksin, hem “Demokratik tepki hakkımı kullanıyorum” diyeceksin, hem de polise taş ve molotof atarken yüzünü “maske” ile gizleyeceksin!..
Ulan “köpek oğlu köpek!”
Ulan pezevenk!..
Ulan kaltak!..
“Demokratik hak”ların “taş”larla, “mo-lotof”larla, “tabanca” ve “bıçak”larla istendiği nerede görülmüş?.
Hem saldırıyorsun, hem de “Anneee!.. Polis beni dövdü” diye ciyaklıyorsun!..
Polis niye dövdü seni?..
Nerede dövdü?..
“Çay bahçesi”nden dönerken mi dövdü, yoksa “kütüphane” veya “piknik”ten dönerken mi?..
Ulan, yolda yürüyen adamı polis niye dövsün, niye tazyikli su sıksın?.
Senin ne “b.k” işin vardı orada?..