ERDOĞAN'I ARTIK O DA SAVUNMUYOR

ERDOĞAN'I ARTIK O DA SAVUNMUYOR

Bülent Arınç Erdoğan'ı eleştirdi.

BÜLENT ARINÇ ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİ


Bursa'da CNNTürk'te yayınlanan Ankara'nın Gündemi adlı televizyon programına katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

FEZLEKELER KONUSU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında yapıldığı iddia edilen telefon görüşmeleri ile ilgili olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Arınç, şöyle konuştu:

"Milletvekilleri hakkında şu anda bin 69 tane dokunulmazlık fezlekesi var. 3,5 yıl boyunca. Bu dosyaların 93'ü Ak partili milletvekilleri hakkında. 136'sı CHP'li milletvekilleri hakkında. 761 dosya BDP'ye ait. 27 dosya MHP'ye ait. 51 dosya bağımsızlara ait. 1 dosya da rahmetli Şerafattin Elçi'ye ait olması lazım. CHP'ye ait 136 dosyadan, 7 tanesi Kılıçdaroğlu'na ait. Bu dokunulmazlık dosyası fezlekeleri, Anayasa Komisyonu'na gelenler. Senin 48 milletvekilin hakkında 136 dosya var. Şunu söyleyebilir miyiz? Herhangi bir dosyası bulunan bir insana 'ırz düşmanı', 'hırsız', 'dolandırıcı' diye bağırmalı mıyım? Kılıçdaroğlu'nun yaptığına bakarsak, böyle bir hakkımız var ama insan olarak buna hakkımız yok. Çünkü bunların hepsi birer iddia. Yargılama yapılmamış. Kaldı ki nezaketen bu aşamada olan bir insana, bu suçu yüzüne vurmak suretiyle hakaret etme hakkım yok. Ama Başbakan bir telefonda konuşması geçtiği için Kılıçdaroğlu'nun karşısında dünyanın en rezil adamı haline geliyor. Bir genel başkan bunu yapmaz, yapmamalı. Bunların o partiye bir faydası da yok. Senin bağırmanın, çağırmanın halk üzerinde hiçbir olumsuz etkisi yok. Hiç olmazsa kendini küçük düşürme. Böylesine çirkin, seviyesiz ithamlarla bir başbakana hitap etme diye düşünüyorum. Sayın Bahçeli'yi, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı şeyi yapmadığı için onu ayrıca tebrik etmek istiyorum. Seviye üslup bakımından."

"BAŞBAKAN HİÇ BU KADAR SERTLEŞMEMİŞTİ"

"Kamuoyunda Başbakan'ın çok sert konuştuğuna dair iddialar var. Bu konuda bir değerlendirmeniz olur mu" şeklindeki bir soruya Arınç, "Yüzde yüz doğru. Çok sert konuşuyor" dedi. Kendisinin Başbakan Erdoğan'ın yanında yıllardır beri bulunan bir insan olduğunu belirten Arınç, "Hiç bu kadar sertleşmemişti. Ben Başbakanı şu açıdan inceliyorum. Bir, bu kadar sertliğin, bu olaylar karşısında feryat ve figanın sebebi nedir? Onurlu bir insan sayın Başbakan. Bu kadar iftiralar, ithamlar, kendi şahsiyle ilgili olsa, bunları daha yumuşak bir üslupla karşılayabilirdi. Ama bir insanın evladı, eşi, namusu ve ahlakı söz konusu olduğunda Başbakan bunu hazmedemiyor. Bu onun için belki üslup bakımından bir eksikliktir ama haysiyetli bir insanın buna karşı vereceği bir tepki olarak, birazcık anlayışla karşılıyorum. Keşke buna rağmen yine daha sert olmayan bir üslupla bunları karşılayabilseydi. Tabi herkesin mizacı, tabiatı bundan biraz daha farklı" dedi.

"SAYIN BAHÇELİ-İSMİNİ UTANARAK VERİYORUM-BU KİŞİ HAKKINDA 'SENİN ÇOCUĞUN OLMADI. SEN EVLENMEDİN FİLAN' BUNLAR DENMEZ" 

Başbakan Erdoğan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili "Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok" sözlerinin hatırlatılması ve bu konudaki düşüncelerinin sorulması üzerine Bülent Arınç, şunları söyledi:
"Biraz yaramı deştiniz. Samimi olarak bir şey söyleyeceğim. Sayın Başbakan bir kaç seneden beri çok çocuk sahibi olmaya teşvik ediyor. Belki bunun samimi üslupla, belki şaka yollu yapıyor ama her nikah töreninde diyor ki 'en az 3 çocuğunuz olmalı'. Daha sonra bunu 4'e, 5'e de çıkardı. Ben kendisine sordum. 'Bunu çok sık söylüyorsunuz bunun sebebi ne' dedim. Tamamen sosyal bir mesele anlattı sayın Başbakanımız. Türkiye'nin bu nüfus artma oranı ile birlikte devam edecek olursak, bir süre sonra biz de Avrupa gibi olacağız. Fakat bunu her yerde tekrar edince eşim beni ikaz etti. Ben eşimi çok sever ve çok güvenirim. Dedi ki 'keşke bu çocuk sayısını söylemese de Cenabı Hak, hayırlı evlatlar verse' dedi. 'Neden' diye sordum. Dedi ki 'İki sebepten. Biz kadınlar bir araya geldiğimizde, hal hatır sorarız. Eşin nasıl, çoluk çocuk nasıl diye. Bana soruyorlar, çocuklar nasıl diye. Bizim 3 tane çocuğumuz vardı. Ama oğlumuz rahmetli oldu. Şimdi üç desem hayır benim üç çocuğum yok. İki desem sanki rahmetli oğlum bana diyecek ki 'anne beni unuttunuz mu yoksa.' Yüreği parçalandı. Hiç ben bunu düşünmemiştim. Yine toplantılarda bir hanımefendiye 'kaç çocuğunuz var' deyince hanımefendi üzülüyormuş. Diyormuş ki 'benim çocuğum yok. Siz sorunca mahcup oluyorum. Yerin dibine geçiyorum' Sen bunları Başbakan, bundan sonra söylemesin' dedi. Bende bunu bir Bakanlar Kurulu'nda sayın Başbakan'a biraz da şaka yollu söyledim. Ben yaşça büyüğüm kendisinden. 'ya sen böyle söylüyorsun da bizim hanım da böyle diyor' dedim. 'Ya senin hanım haklı ama bende haklıyım' dedi."
Sayın Bahçeli'nin evlenmemiş olmasının bireysel tercih olduğunu dile getiren Arınç,

FEYHULLAH GÜLEN'DE EVLENMEDİ

"Bediüzzaman Hazretleri de evlenmedi. Fethullah Gülen Hoca Efendi'de evlenmedi. Başkaları da evlenmedi. Bunun 40 tane sebebi olabilir. Onları araştırmak bize düşmez ki. Dolayısıyla evlenmemiş olabilir, belki çocuk konusunda bir engel olabilir. Bizim bu konuda kimseyi üzecek, hiç kimseyi küçültecek, bunun üzerinden siyaset yapacak bir söylem geliştirmemiz bence doğru değil. Kimseye bu konuda eleştiri getirilmemesini, bu özel durumla ilgili olarak kimse hakkında bir şey konuşulmamasını daha ahlaki ve doğru buluyorum. Sayın Bahçeli -ki ismini utanarak veriyorum- bu kişi hakkında 'senin çocuğun olmadı. Sen evlenmedin filan' bunlar denmez. Biz özel hayatlar üzerine hiçbir şey konuşmamalıyız" diye konuştu.