Erdoğan o fotoğrafa sert çıktı

Erdoğan o fotoğrafa sert çıktı

Başbakan Erdoğan, Esad ile görüşüp fotoğraf çektiren CHP'lilere sert çıktı.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye halkının yanında olduklarını vurgularken CHP heyetinin Suriye ziyaretini ise sert bir dille eleştirdi. Başbakan Erdoğan, “Şu anda 100 bine yakın insanı öldüren o diktatörlerle yan yana, kol kola resim çektirenlerin kim olduğunu biliyorsunuz; anamuhalefetin milletvekilleri. Kimler nerelerde dolaşıyor, hamdolsun biz nerede dolaşıyoruz. Kendi halkına kurşun sıkanların, ölüm saçanların yanında olanlar belli. Onlar ile aynı fotoğraf karesinde biz olmadık. Biz hakkın, haklının, mazlumun ve mağdurun yanında olduk ve onların yanında olacağız” diye konuştu.

Sağlık problemleri nedeniyle programlarını iptal ederek beş gün evinde dinlenen Başbakan Erdoğan, bugün Çanakkale’ye geldi. Biga Şehir Meydanı’nda toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yapan Erdoğan, açılışı yapılan eserlerin Biga’ya kazandırılmasında katkıları olanlara teşekkür etti. Kendilerinin hedefleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Biz kendimize bir hedef koyduk.



Bu millete dertliyiz biz. Hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. Hedefsiz olanın bir yere varması mümkün değil. Ok eğer hedefe varırsa başarı ama varmadı bir daha atar, er veya geç o hedefi yakalarız. Hedefe varmayan mızrak utansın. Biz bu mızrağı atacağız. Bu işte asıl görev özel sektöre düşüyor, biz de onlara desteğimizi veriyoruz. 2023 ihracat hedefimize inşallah ulaşacağız” dedi.

-“O ŞEHİTLİKLER BİZİM İÇİN BİR HEDEFTİR HEDEF”-

Yarın Çanakkale’de şehitleri anma törenlerine katılacaklarını söyleyen Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yılını kutlayacaklarını dile getirdi. Şehitlerin hatıralarını minnetle yâd ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Kendilerini Fatihalarımızla, dualarımızla anıyoruz. Mekânlarının cennet olmasını Allah’tan temenni ediyoruz. Bizim millet olarak Avustralya’dan Sibirya’ya Güney Kore’den Avusturya’ya dünyanın dört bir yanına yayılmış şehitliklerimiz bulunuyor. Hepsi bizim için değerli. O şehitlikler bizim için bir hedeftir hedef. Benim dedem Mehmet buraya niye gelmiş. İşte bunu düşüneceğiz. O niye geldiyse biz onun için varız. Onun için bu yolda yürüyoruz. Gerek ülke için de olsun gerek dışında olsun tüm şehitliklerimize sahip çıkıyoruz, onarıyoruz, onları ayağa kaldırıyoruz. 10 yıl içinde şu Çanakkale şehitliklerinin görünümünü nasıl değiştirip burayı şanına yaraşır bir görüntüye kavuşturduysak, her yerdeki şehitliklerimize sahip çıktık, bu günlere kazandırdık. Çanakkale’ye bir başka heyecan ruh kazandırıyoruz. Dünyadaki şehitliklerimizle yepyeni ruhu kazandırıyoruz” diye konuştu.

-“BİZ SURİYE HALKININ YANINDAYIZ, ZALİM ESAT’IN YANINDA DEĞİL”-

Milliyetçiliğin bir slogan atmak olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milliyetçilik şehitlerin hatırasına, mirasına sahip çıkmaktır. Bir vatansever ruhuyla, bir milliyetperver ruhuyla sahip çıkmaktır. Biz kafatası milliyetçisi olmadık, olmayacağız. Bizim milliyetçilik anlayışımızda ne kavmiyetçilik, ırkçılık, bunların hiçbirisi yok. Biz herkesi, yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz ve bu yola böyle devam ediyoruz. Bizim anlayışımız, yapımız bu. Buradaki şehitlikte de gidin hepsini kucak kucağa görürsünüz. Gidin o şehitlikte Kars’tan gelen Mehmet’i görürsünüz, Edirne’den geleni, ta Makedonya’dan, Bosna’dan geleni görürsünüz. Niye geldiler, dediler ki Türkiye’de bizim kardeşlerimiz farklı bir zihniyetle saldırı ile karşı karşıya dediler geldiler bu topraklarda şehit oldular. Onun için burayı iyi anlayacağız, iyi okuyacağız. Bu şehitlikler bize, tarihimizi, milleti, milliyeti anlatıyor. Bu şehitlikler bize ufkumuzu, vizyonumuzu gösteriyor. Bize ‘Filistin’le, neden bu kadar ilgilisiniz’ diyorlar. Evet biz Filistin’le çok ilgiliyiz. Çünkü şurada yanı başımızda, Çanakkale şehitliklerinde Gazeli, Kudüslü şehitler var. Bize ‘Suriye ile neden bu kadar ilgileniyorsunuz’ diyorlar. Çünkü burada, Çanakkale’de Şamlı, Halep’li, Hama’lı, Humus’lu şehitler var. Filistin’de Mehmetçiğin kabri var. Suriye’de Mehmetçiğin şehitliği var. Biz işte böyle bir, tarihe, geçmişe, kardeşlik tasarrufuna sahibiz. 98 yıl önce onlar nasıl ki bizim zor zamanımızda Çanakkale’ye koştuysa elbette bugün de biz zor zamanlarında onların yanında olacağız. Biz Suriye halkının yanındayız, zalim Esat’ın yanında değil, diktatörlerin yanında değil. Şu anda 100 bine yakın insanı öldüren o diktatörlerle yan yana, kol kola resim çektirenlerin kim olduğunu biliyorsunuz; anamuhalefetin milletvekilleri. Kimler nerelerde dolaşıyor, hamdolsun biz nerede dolaşıyoruz. Kendi halkına kurşun sıkanların, ölüm saçanların yanında olanlar belli. Onlar ile aynı fotoğraf karesinde biz olmadık. Biz hakkın, haklının, mazlumun ve mağdurun yanında olduk ve onların yanında olacağız. Çünkü Çanakkale bize bunu emrediyor. Çanakkale destanı bize bunu anlatıyor. Dikkat edin bunlar Diyarbakır’a gidemezler, gitmezler, bunlar Diyarbakır’da milletin gönül diliyle, milletle muhabbet edemezler ama bunlar şu andaki Şam’a gider, oradaki zalim eli kanlı diktatörle aynı fotoğraf karesine girerler.”

-“BU GÖZYAŞINI BİTİRMENİN MÜCADELESİNİ ONLARA RAĞMEN VERECEĞİZ”-

“10 yıldır her ne yaptıysak Çanakkale şehitlerimizin hatırası için, Çanakkale ruhunu yaşatmak için yaptık. 10 yıldır hangi adımı attıysak, şehitlerimizin izinden gitmeye, onların emanetini hakkıyla taşımaya büyük özen göstererek attık. Çanakkale’deki mezar taşlarında gördüğümüz kardeşliği yaşatmak, onu daha da yüceltmek bizim rehberimiz oldu” diyen Erdoğan, bir zamanlar Çanakkale şehitliklerini ziyarete gelenlerin sayısının senede 200 bini geçmediğini, şimdi ise senede 2 buçuk milyonun altına düşmediğine dikkat çekti. Katılımcılara “yavrularımıza artık bu ruhu vereceğiz” diye seslenen Başbakan Erdoğan, “Çanakkale ruhunu vermek onu yaşamak çok önemli. Şu anda da şehitlerimizin emanetini omuzlarımızda hissediyor, adımlarımızı ona göre atıyoruz. Şehitlikte kardeşçe yatan şehitlerimizin hatırasını yaşatmak, onların tesis ettiği kardeşliği yüceltmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Dikkat edin; kendilerine milliyetçi diyenler gelip bu şehitliklere sahip çıkmadılar, bu şehitlerin hatırasına da sahip çıkmadılar. Kendilerine ulusalcı diyenler gelip Çanakkale ruhundan, mirasından nasiplenmediler. Barıştan, demokrasiden bahsedenler gelip buradaki Diyarbakırlı, Vanlı, Batmanlı, Şanlıurfalı şehidi görmediler, onun anlattığını duymadılar, dinlemediler. Biz şehitlerine kulak veren, onların izinden yürüyen bir hükümetiz. Onlar şehitlerin hatırasına, tarihimize, kadim kardeşliğimize sahip çıkmasalar da biz var gücümüzle, canımızla, ruhumuzla, o kardeşliğe, o tarihe, şehitlerin hatırasına sahip çıkacağız. Onlar terörün sona ermesine, anaların gözyaşının dinmesine engel oldukça, biz inadına bu terörü, bu gözyaşını bitirmenin mücadelesini vereceğiz, onlara rağmen vereceğiz. Biz milletimize karşı sorumluyuz, şehitlerimize karşı sorumluyuz. Onlar şehitlerimizi istismar eder ama biz şehitlerimize sahip çıkarız. Onlar gençleri ölüme göndermenin mücadelesini verir, biz ise gençleri yaşatmanın mücadelesini veririz” şeklinde konuştu.

-“GÜZEL GELİŞMELER VAR. DAHA İYİ OLACAK”-

Terörü bitirme sürecinde Çanakkale’den destek beklediklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şehitler diyarından, kahramanlıklar diyarından, kardeşliğimiz için katkı bekliyoruz. Muhalefet bizi isterse yalnız bıraksın. Yeter ki milletimiz bizimle beraber olsun, bize bu yeter. Kardeşlerim siz yanımızda olursanız biz bu işi bitiririz. Allah'ın izni ile çözeriz ve çözüyoruz. Güzel gelişmeler var. Daha iyi olacak. İnşallah hep beraber o güzel günleri yaşayacağız. Hiç endişeniz olmasın. Bu ülkeyi kanları canları pahasına bize emanet eden şehitlerimizin fedakârlıklarını heba edemeyiz, etmeyeceğiz. İnşallah onlara mahcup olmayacağız. İnşallah bu süreci hayırlısı ile neticeye ulaştırıp bütün gücümüzü, bütün imkânlarımızla topyekûn milletimizin gelişmesi, ülkemizin kalkınması kullanacağız. Bu vesileyle yarın Anıttepe’de yapılacak olan törende Diyanet İşleri Başkanlığımız, çok ciddi bir çalışma, farklı bir çalışma yaptı. Tüm Türkiye’de bütün hafızlarımızı devreye soktular. 250 bin Hatm-i şerifle şehitlerimiz yad edilecek. Yarın orada başka bir manevi havayı teneffüs edeceğiz. Bunlar bize çok kapı açacak. Ve bu kapıların açılmasıyla beraber inşallah asla dönüş ve yeniden bir ayağa kalkış ve bereketlerin yeniden tahakkuku, bunlar hep birlikte gelişiyor hep birlikte olacak. Açılışını yaptığımız eserlerin bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkesi kutluyorum.”