Erdoğan Gülen Kavgası Belgeseli

Erdoğan Gülen Kavgası Belgeseli

.

 

AKP hükümeti ile Gülen cemaati arasındaki gerilimde bugün yeni bir dönemece girildi.
 
Taraf gazetesi manşetinden 2004 yılındaki Ağustos MGK'sinde Gülen cemaatinin yurtdışı ve yurtiçi faaliyetlerine karşı önlem alınması kararı çıktığını, bu kararın da Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül'ün de aralarında bulunduğu bazı kabine üyeleri tarafından imzalandığını duyurdu.
 
Peki bu belgenin kendisi ve şimdi sızması neye işaret ediyor?
 
Sosyal Meydan'da bugün tartışıyoruz...
 
28 Kasım 2013 - TSİ 18:46 Paylaş
Tartışmamıza geçmeden önce bize ulaşabileceğiniz adresleri hatırlatalım:
 
Twitter: @canli_bbcturkce ve @bbcturkce
 
Facebook: www.facebook.com/bbcturkceservisi
 
Doğrudan mesajlarınız için ise linke tıklayabilirsiniz.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 18:47























Taraf gazetesinin bu manşeti, bugün Türkiye'de siyaset gündeminin ilk sırasında yer aldı.
 
Habere hükümetin göstereceği tepki beklendi.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 19:06















İlk açıklama Başbakan'ın başdanışmanı, AKP milletvekili Yalçın Akdoğan'dan geldi. Teyit içeren açıklama, 'imzalamadık' demiyor, 'dikkate almadıklarını' söylüyordu.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 19:07
AKP ve Gülen Cemaati arasındaki son gerginlik, hükümetin özel dershaneleri kapatma adımıyla patlak verdi.
 
Kimi gözlemcilere göre, AKP ve Cemaat arasında bir ihtilaf vardı, ancak bu iki güç arasında derin bir krizden söz edilemezdi.
 
Diğer taraftan bazı uzmanlarsa bu iki güç arasında 'tarihsel olarak' var olan ve son dönemde artan gerilimin bu son ihtilafla birlikte iyice derinleştiğini, meselenin dershanelerin kapatılıp kapatılmamasından çok daha fazla bir 'siyasi' anlam taşıdığını savunuyordu.
 
Dershane tartışmasının başlamasından bugüne uzanan kısa süre içinde yaşanan gelişmeler, kamuoyunda bu ikinci görüşün daha fazla destek toplamasına neden oldu gibi görünüyor.
 
Kamuoyunda, özellikle Taraf gazetesinin bugünkü haberinden sonra, AKP ve Gülen Cemaati arasındaki tartışmanın seyrinin sadece dershane konusu üzerinden gelişmeyeceği yönündeki yorumlar ağırlık kazanmış durumda.
 
Dershanelerin kapatılması tartışması ilk başladığında Sosyal Meydan'ın gündeminde yer almıştı.
 
BBC Türkçe'nin tartışma sayfası Sosyal Meydan daha sonra ise "AKP - Cemaat geriliminin arkasında ne var?" sorusuna yanıt aramıştı.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 19:17 Paylaş
2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) karar tutanağı konusunda iktidar partisinin iki önemli ismi açıklamada bulundu.










Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, kendisinin o dönemde TBMM Başkanı olduğunu ve MGK toplantısında bulunmadığını hatırlattı. Söz konusu "tavsiye" kararının uygulanmadığını belirten Arınç, "Ayrımcılıkları ortadan kaldırdık. MGK Siyaset Belgesi’ni değiştirdik. İrtica bir iç tehdit olarak görülürken AK Parti hükümetleri zamanında bu değiştirildi. İrticayı tehlike olmaktan çıkaran hükümet nasıl olur ki böyle yazılı bir şey yapsın?" diye konuştu.










MGK kararına "Adalet Bakanı" sıfatıyla imza atan şimdiki TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise şöyle dedi: "İmza atması gerekenler varsa birlikte atılmıştır. Yoksa benim tek başıma imzam olmaz MGK ile ilgili bir konuda. Haber ne kadar doğru ne kadar gerçek bilmiyorum".
 
28 Kasım 2013 - TSİ 19:25
Aslında belgenin kendisi olmasa bile varlığı biliniyordu çoğu gözlemciye göre.
 
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen günlüklerde Ağustos 2004 tarihli bir MGK belgesinden söz ediliyor.
 
Kendisine ait olduğu öne sürülen günlüklerde Örnek, Gülen cemaati konusunda dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün ağır bir konuşma yaptığını, tavsiye kararının da imzalandığını söylüyor.
 
Başbakan'ın danışmanlarından Mustafa Varank da, 'konjönktür'e bağlıyor belgeyi.























28 Kasım 2013 - TSİ 19:45






















Erdoğan'ın danışmanı, dahası diyor, 'hükümetin Gülen'le ilgili icraatı AKP hakkında açılan kapatma davasının kanıtları arasında sayılıyordu.'
 
28 Kasım 2013 - TSİ 19:49


 















































AKP ve Gülen Cemaati arasındaki gerilim bu iki güce yakın olduğu iddia edilen medya organlarının yayınlarına da yansıyor.
 
İki taraftan birine yakın olduğu düşünülen medya kuruluşlarının önemli bir bölümünün yayınlarında dershanelerin kapatılması konusunda takınılan tutumunun haklılığını göstermeye çalışan haberlere yer verildiği dikkat çekiyor.
 
Haberlerin daha çok konuyla ilgili yapılan açıklamalar ve çeşitli kamuoyu araştırmaları üzerinden hazırlandığı görülüyor.
 
Bu yayıncılık Cemaat’e yakın olduğu iddia edilen yayınlarda bazen gündeme dair bazı gelişmeleri nispeten daha az önemli haberler olarak görmek olarak da kendini gösteriyor.
 
Örneğin 17 Kasım günü birçok gazete, bir gün önceki Recep Tayyip Erdoğan ve Mesut Barzani’nin Diyarbakır buluşmasını manşetlerine taşırken Zaman gazetesi ise ‘Kanun zoruyla dershane kapatmaya iş dünyası da ‘hayır’ diyor’ manşetiyle yayınlanmıştı.
 
Söz konusu haberlerde insan hikâyelerine de yer veriliyor.
 
Bu tür bazı haberlerde insan hikâyeleri üzerinden dershanelerin varlığının ne kadar faydalı olduğu bazılarındaysa ne kadar zararlı olduğu aktarılıyor.
























































Örneğin bugün Sabah gazetesinin ana sayfa manşetinde ‘Dershane parası oğlumu öldürdü’ başlıklı bir haber bulunuyor.
 
Haberde, oğlunun dershane borcu yüzünden cezaevine girdiği iddia edilen bir kadının dershanelerin kapatılmasını desteklediği açıklamalarına yer veriliyor.
 
Bu süreçte ‘diğer tarafın’ geçmişteki siyasi tavırlarla ilgili yayınlar da yapılıyor.
 
Örneğin Yeni Akit gazetesi 18 Kasım günü sürmanşetten, Fethullah Gülen’in 28 Şubat dönemindeki bazı açıklamalarıyla ilgili bir habere yer verildi.
 
Haberde Gülen’in 28 Şubat döneminde 300’e yakın Cemaat okulunu hükümete devredebileceğine dair açıklamasına yer verildi.
 
Aynı gün Zaman gazetesinin internet sitesinde ise bu habere ‘Zaman, 28 Şubat’ta ne yaptı’ başlıklı ve o dönemki Zaman gazetesinin ilk sayfalarının kupürlerinin kullanıldığı bir haberle cevap verildi.
 
Haber şu cümleyle başlıyordu: “Bir algı iftirası ve linçiyle karşı karşıyayız. Gerçeği olduğundan farklı gösteren psikolojik harp aygıtlarına cevap vermek kaçınılmaz hale geldi.”
 
AKP ve Gülen Cemaati arasındaki gerilimin sürmesi durumunda medyanın önemli bir ‘atışma alanı’ olacağından şüphe duyulmuyor.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 20:16














AKP kanadından en fazla tartışma yaratan açıklama ise, Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'dan geldi.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 20:27













28 Kasım 2013 - TSİ 20:31
SOSYAL MEYDAN'a Facebook sayfamız üzerinden katılan izleyicilerimizin görüşleri şöyle:







































28 Kasım 2013 - TSİ 20:34 - BBC Türkçe - Facebook














Eski hükümet üyelerinden Abdüllatif Şener de MGK kararında imzası olan isimlerden. BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Şener, 'yorum' farkına dikkat çekiyor.
 
Türkiye gündemine oturan 2004 yaz dönemi MGK toplantılarında yer alan isimlerden Abdüllatif Şener, toplantılardaki görüşmeleri aktarmanın kanunen suç olduğunu hatırlattı.
 
BBC Türkçe'den Engin Esen'e konuşan Şener, o dönemde Başbakan Yardımcısı'ydı ancak 2007'de AK Parti ile yollarını ayırmıştı.
 
2004 Haziran ayındaki MGK toplantısında Genelkurmay Başkanı'nın bir konuşma yapmasından 2 ay sonra "Nurculuk faaliyetleri ve Fethullah Gülen" konusunda tavsiye kararı alındığı bilgisinin, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlüklerinde de aktarıldığı hatırlatılınca Şener, "O günküyle bugünkü fotoğrafın benzemediğini" söylemekle yetindi.
 
Şener, ayrıntılı açıklama yapmaktan imtina ederek, "Her toplantıda bir şeyler konuşulur. Birisi bir şekilde yorumlar, diğeri başka şekilde" diye konuştu.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 20:36
Bir başka izleyicimiz, Twitter ile SOSYAL MEYDAN'a katılarak, dershaneler tartışması konusunda şöyle diyor:
 
Bence güneydoğudaki cemaat dersaneleri Kürt halkını Kürt kimliği yerine "müslüman kardeşliği" altında bir araya getirmeye çalışıyordu..Bu amaçla Kürtçe yayın yapan bir Tv kanalı bile kurmuştu. Ve bence bu nedenle PKK'nın çıkarlarına ters düştü ve kapatılması bizzat terörist başı tarafından çözüm süreci kapsamında dayatıldı...
 
28 Kasım 2013 - TSİ 20:46 - @uyurgezerxl - Twitter
Ali Zafer Topşir adlı izleyicimiz, "AKP-Gülen gerilimi sertleşiyor mu?" sorumuza şöyle yanıt veriyor:




















28 Kasım 2013 - TSİ 20:46 - @AliZaferTopsir, Ali Zafer Topşir - Twitter
SOSYAL MEYDAN'a Twitter'dan katılan bir izleyicimiz:
 
@WashingtonPoint @bbcturkce konu sineye çekme çekmeme mevzusu olabilir; yalnız "Îş, tamamen duygusal boyutta..." diyenlere ne demeli?
 
28 Kasım 2013 - TSİ 20:52 - @RadoAbsrd - Twitter
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın sosyal medyada tartışma yaratan, emniyet teşkilatının Gülen Cemaati'ne bağlandığı iddiasını da içeren tweetine gelen tepkilerden bazıları şöyle:
 
TC★ MKA♥1923 © (‏@anatoliantulip): "Cemaat emniyeti ele gecirdi dedigi için Hanefi Avcı hapiste.Samil Tayyar itiraf ediyor onudamı hapse atacaksınız?!!!"
 
asmin1972 ‏(@asmin1972): "Şamil Tayyar, demiş ki - 'Polis cemaate bağlandı.' Hatırlarsanız aynı cümleyi kurduğu için Ahmet ŞIK ve Hanefi AVCI yargılanmıştı..."
 
dream__catcher ‏(@poisonlan_dia): "Emniyet cemaate bağlandı’ Şamil Tayyar, haber yalanlamaya çalışırken bomba bir itirafta bulundu."
 
Ecem ‏(@_ssimay_): "Şamil Tayyar Emniyet cemaate bağlandı demiş.Bunun arkasından Ergenekon, Balyoz op. biz değil cemaat yaptı gelirse şaşırmam.!!"
 
Dr.h.c Ahmet Güler ‏(@bteuahmet): "Şamil Tayyar polisin 2004'den beri cemaate devredildiğini açıkladı. Deni Baykal kasetlerinin kaynağı belli oldu. #yumruğuCHPvuracak"
 
güler soysal ‏(@gulersoysal): "akp milletvekili şamil tayyar emniyeti cemaate bağladıklarını itiraf etti. Savcılar göreve..!"
 
alper celikel ‏(@alpercelikel): "Son zamanların en büyük itirafını Şamil Tayyar yaptı. Yetmez ama evet!"
 
28 Kasım 2013 - TSİ 21:00 Paylaş
İzleyicimiz Bülent Becan şöyle diyor:
 



















28 Kasım 2013 - TSİ 21:03 - @BecanB, Bülent Becan - Twitter
Uluslararası Gençlik Platformu Başkanı Erdem Eren ise şöyle katılıyor tartışmamıza:
 
@canli_bbcturkce Cemaat devleti, bürokrasiyi ve emniyeti ele geçirmeye,kontrol etmeye çalışırsa devletinde buna önlem alması gayet doğaldır.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 21:03 - @erdemeren2026, Erdem Eren - Twitter
Yeni Özgür Politika yazarı ve gazeteci Baki Gül, SOSYAL MEYDANA Twitter üzerinden katılanlardan:



















28 Kasım 2013 - TSİ 21:25 - @analizrojtv, Baki Gül - Twitter
Başbakan Erdoğan'ın, "Bize şamar atmak istiyorlar." ve Fethullah Gülen'in, "Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz.” sözlerine gönderme yapan Cumhuriyet Halk Partisi, Twitter'da #yumruğuCHPvuracak etiketi oluşturdu.
 
28 Kasım 2013 - TSİ 21:27



2004 yılındaki MGK kararının Balyoz, Ergenekon ve İnternet Andıcı gibi davaları etkileyip de etkilemeyeceği gündeme geldi. Twitter kullanıcısı İmamın Gülü (‏@Ladyimam),"Dursun Çiçek MGK'da alınan kararlar dogrultusunda yapılan irtica ile mücadele eylem planından müebbet aldı, emri veren AKP ne olacak" diye soruyor.


 
Kaynak : bbc/haberARTI Türk/my