MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın yurda dönüşü sırasında yapılan karşılamayla ilgili, "Sanki sürgündeki bir siyasetçi yurda dönüyor. Bu gösteri arayışı, buorganizasyon arayışı doğrudan doğruya karanlıkta ıslık çalan bir siyasetçinin konumuna benziyor. Kendine güveni olmayan özgüvenini kaybetmiş bir siyasetçi" dedi.

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan'ın dün akşam yurda dönüşünde karşılanması ve yaptığı konuşmayı eleştiren Vural, "Organize hareket olduğu belli. Güya miting yapmayacağız diyenler mesajla bir miting programlamışlar. Sayın Başbakan 300-400 gezi yaptı. Türkiye'ye zaman zaman uğruyor ya da memleket yandığı zaman beyine gidiyor; sanki sürgündeki bir siyasetçi yurda dönüyor. Bu gösteri arayışı bu organizasyon arayışı doğrudan doğruya karanlıkta ıslık çalan bir siyasetçinin konumuna benziyor kendine güveni olmayan özgüvenini kaybetmiş bir siyasetçi. Milletin parasıyla metrolar işletiliyor megafondan promtera kadar her şeyi halletmişler aman kimsenin haberi olmasın diyorlar bu tablo gösteriyor ki Başbakan milleti anlamıyor. Gerilim siyaseti ile kendi seçmeni konsolide etmek bir takım suçlamalarla kendi yaptıklarının üstün örtmek istiyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın dün akşamki konuşmasında bu işin arkasında faiz lobilerinin olduğuna yönelik sözlerini anımsatan Vural, şunları söyledi:
"Yeni bir one munite yapmak için faiz lobileri yapmış diyor. Anlaşılıyor ki bu faiz lobileri Cumhurbaşkanına kadar gitmiş ki mesajı aldık diyor, Başbakan Yardımcısı da mesajı aldık diyor. Anlaşılıyor ki faiz lobisi hükümetin içinde. Yabancıların, faiz lobilerinin mimarı olan kişi bu sefer kalkmış 'Faiz lobilerine yedirtmeyeceğiz' diyor. Peki bugüne kadar kimlere ne yedirttin sen? Sen konuşuyorsun borsa düşüyor. Kimler malı götürüyor. Demek ki borsada spekülatörlerin kullandığı bir araçsın sen. Faiz borsacısı kim? Borsa spekülatörü kim? Başbakanı bu tespiti jöleli bir yorumdur. Fas'a giderken bununla ilinti değil diyorsun Fas'tan dönerken yedirtmeyeceğiz diyorsun. Sen bu milletin alın terinin yabancılara hüplettin. Bankacılık sektörünü toprakları yabancılaştıran sen değil misin? Hangi alın terinden bahsediyorsun. Hormonlu bir büyüme ile istihdam yaratmayan büyüme ile Türkiye'yi getirdiğin durum bu" dedi.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın 'Beni rant lobileri yedi' şeklindeki açıklamalarını anımsatan Vural, Günay'ın bu açıklamasıyla Başbakan Erdoğan'ın lobilerin adamı olduğunu ortaya çıktığını savundu. Vural, Başbakan Erdoğan'a "İstanbul'da rant lobicisi sensin. Türkiye'nin en büyük emlakçısı sen oldun. Sen kimin, hangi lobinin adamısın bir çık açıkla bakalım. Bu milletin kaynaklarını senin gibi baş lobicilere teslim etmeyeceğiz. Başbakan 'mağdurumda mağdurum' diyor millet yutmuyor artık" dedi.

Gezi Parkı eylemlerinin belli gruplar tarafından marjinalleştirildiğini belirten Vural, MHP olarak bu tuzağa düşmediklerini söyledi. Vural, MHP olarak tepkilerini düzenledikleri mitinglerde ve sandıkta ortaya koyacaklarını ifade etti. Vural, hükümet ile ilgili "Film bitti, The end. Bir deyiş var; dalkavuklar seni boş kaşıkla besler. Gelinen sonuç budur. One munite ve pohpohlamanın geldiği nokta budur" dedi.

Konuşmasında Gazeteci Negahan Alçı'nın şiddet uygulayan polislerin MHP'li oldukları yönündeki yazısına da tepki gösteren Vural, "Bu kadar boş kaşıkla beslenmenin sonu budur. Şu zihniyete bakın Ne utanmazlıktır, ne haddini bilmezliktir. Bunların yaptığı her şeyi aklamak paklamak için, Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiremeyenlerin memlekete bilgi verme hakkı yoktur, haddi de yoktur. Bu şekilde yakıştırmalara MHP'ye dil uzatan, ülkücülere dil uzan bu zihniyeti ve bu kalemi kınıyorum. Utanmazlıktır bunu söylemek ve bunu yazmak" dedi.

Vural basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Başbakan Erdoğan'ın karşılamasında bir grup gencin 'Yol ver gidelim Taksim'i ezelim' sözlerinin anımsatılması üzerine Vural, "Bizim Bursa mitingi için soruşturma açılmıştı. Cumhuriyetin savcılarını bekliyoruz. Bakalım hukuk devleti var mı? Anıtkabir'i yıkacağız diyen kimse hakkında da soruşturma açtınız mı? Bu milletin milli kimliğini üniter devlet yapısını, siyasi yapısını bölünmesine kadar götürecek süreçte Türk milleti sessiz kalmayacaktır" dedi.

AK Parti milletvekili Şamil Tayyar'ın "Eğer Başbakan diktatör olsaydı, Taksim Dersim olurdu, mezar taşına hasret giderdiniz" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Vural, "Eğer bu çağda bir yöneticinin insanları topla tüfekle öldürebileceğini düşünerek ancak diktatörlüğün bu şekilde oluşacağını düşünüyorsa sivil diktatörün ne anlama geldiğini bilmiyordur. Bunlara göre diktatörlük adam öldürmektir, insanların haberleşme özgürlüklerini yok etmek, gücün baskısı ile sindirmek değil. Onun nitelendirmesine göre bizi öldürmeleri mi gerekir o zaman. Şükredelim biz muhalefetiz ama bizi öldürmüyorsun diye. Ne kadar demokratsın. Daha ne istiyorsunuz yaşamanıza bile izin veriyor Demokrasiyi buysa artık Türkiye'de deniz bitti demek" diye konuştu.